Can Dündar'ın Evini Satın Aldıkları İddia Edilen Avukatların FETÖ Davası

MİT tırlarına ait görüntüleri yayımlaması karşılığında Can Dündar'ın villasını yüksek fiyatla satın aldıkları öne sürülen 4 avukatın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan yargılandığı davada tutuklu sanık Atilla Tarık Çilekçi tahliye edildi.

MİT tırlarına ait görüntüleri yayımlaması karşılığında Can Dündar'ın villasını yüksek fiyatla satın aldıkları öne sürülen 4 avukatın yargılandığı davada, tutuklu sanıklardan Atilla Tarık Çilekçi'nin tahliyesine karar verildi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Atilla Tarık Çilekçi, tutuksuz sanıklar MİT tırlarının durdurulması davasının sanığı eski Tümgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatı Sönmez Ahi ile Bekir Mustafa Yılmaz katıldı.

Mahkeme başkanı, sanık Çilekçi hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararlı bir dosya gönderdiğini belirterek, buna ilişkin savunmasının alınacağını söyledi.

Çilekçi'nin avukatının duruşmada hazır olmadığı için savunmasının alınamadığını tutanağa geçirten mahkeme başkanı, herhangi bir talebi olup olmadığını sordu.

Sanık Çilekçi, değişik celselerde verdiği ifadelerde 33 kişini ismini bildirdiğini ve bu kişilerin faaliyetlerini anlattığını söyledi. Kendisinin bu ifadelerinden sonra birçok kişi hakkında dava açıldığını kaydeden sanık Çilekçi, "Bu da ifadelerimin samimi olduğunu göstermektedir. Benim ByLock listemde 17 kişi olduğu tespit değerlendirme tutanağında yazılıdır. Haricen 17 kişinin daha ismini verdim. Tutanağa göre ByLock'u 4 buçuk ay kullanmışım. Toplam 6 mesaj atmışım, 3 mesaj almışım. Bank Asya'ya para yatırmadığım ve Dijitürk abonelik iptali yapmadığım sabittir. Ben bu yapı içinde en az seviyede bir insanım. Örgütün ibadet kısmına gidip gelen biriydim. Bildiğim bütün ismleri verdim. Yaklaşık 34 aydır tutuklu olduğum için eşim bana boşanma davası açtı, ailem dağıldı, avukatlığım gitti. Kaybedeceğim bir şey yoktur. Gerekirse ev hapsiyle tahliyemi istiyorum." diye konuştu.

Talebe ilişkin görüşü sorulan savcı, suçun vasıf ve mahiyeti ile mevcut delil durumunun dikkate alınarak sanık Çilekçi'nin tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, suçun delillerinin büyük ölçüde toplanmış olması, bu anlamda delil karartma ihtimalinin bulunmadığının anlaşılması, sabit ikametgah sahibi oluşu, kaçma ihtimalinin bulunmadığı, tutuklamanın bir ceza değil zorunlu durumlarda başvurulan geçici bir tedbir oluşu, somut olayda tutuklama tedbirinin devamını zorunlu kılacak bir hususun bulunmadığının anlaşılması ve tutuklu kaldığı süreyi de göz önünde bulundurarak sanık Çilekçi'nin tahliyesine hükmetti.

Sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu, haftada bir gün ikametine en yakın karakola giderek imza atmasına hükmetti. Çilekçi hakkındaki birleşen dosyaya ilişkin savunmasını hazırlaması için bir sonraki celseye kadar süre verilmesine de karar veren heyet, ayrıca tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin de devamını kararlaştırdı.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, sanık Bekir Mustafa Yılmaz'ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı FETÖ çatı soruşturmasında ismi geçen Kudret Ünal, Abdülkadir Aksoy, Süleyman Tiftik, Rıdvan Akovalı ile bu dosyanın sanığı avukat Atilla Tarık Çilekçi ile irtibatlı olduğu belirtiliyor.

İddianamede sanık Yılmaz'ın MİT tırlarının durdurulması olayında kilit rol oynayan ve hakkında dava açılan eski Tümgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatlığını yapan ve Ankara'da örgüt içerisinde "abilik" yaptığı belirtilen Sönmez Ahi'nin ortağı olduğu vurgulanıyor. Yılmaz'ın, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin görüntüleri Cumhuriyet gazetesinde haber olarak geçen Can Dündar'ın, ilan vermesine rağmen uzun süre satamadığı gayrimenkulünü diğer sanık Sönmez Ahi ile beraber aldıkları öne sürülüyor.

Sanık Sönmez Ahi'nin, Bank Asya'da hesabının bulunduğuna işaret edilen iddianamede, örgütle bağlantılı kişilerle ilişkisi olduğu, bacanak olduğu sanık Atilla Tarık Çilekçi'nin İstanbul'da, kendisinin ise Ankara'da faaliyet göstererek koordinasyonu sağladığı anlatılıyor.

Firari sanık avukat Faruk Öksüz'ün "avukat abi" olduğu, Sönmez Ahi ile ilgisi bulunduğu, örgütün toplantı ve dernek faaliyetlerine katıldığı belirtiliyor. Öksüz'ün kapatılan TUSKON'un avukatı da olduğu aktarılan iddianamede, sanığın örgütle ilgisi bulunduğu değerlendirilen şirketin ortağı ve ByLock kullanıcısı olduğu kaydediliyor.

Sanık avukat Atilla Tarık Çilekçi'nin de FETÖ şüphelisi meslekten ihraç edilen hakim savcılarla irtibatlı olduğu ifade edilerek, ByLock kullandığı belirtiliyor.

İddianamede, 4 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA