Nesli Tehlike Altındaki Tavas Kurbağası İçin Koruma Projesi
PAÜ FenEdebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Düşen: '(Tavas kurbağasının) Nesli tükenmek üzere, ancak biz bu türün neslinin tükenmesine izin vermeyeceğiz' 'En az 5 yıllık bir izleme planımız var. Koruma projesi ile birey sayısının artacağından eminiz'
Denizli'nin Tavas ilçesinde Anadolu'ya özgü dağ kurbağalarından olan ve dünyada sadece Çakıroluk mevkisindeki sulak alanda yaşayan Tavas kurbağasının koruma altına alınması için çalışma başlatıldı.
Sürüngen ve amfibilerin incelendiği herpetoloji bilim dalının önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. İbrahim Baran tarafından 1960 yılında Akdağlar'ın bin 700 rakımlı Çakıroluk mevkisindeki sulak alanda tespit edilen Tavas kurbağasına ilişkin Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü tarafından bilimsel çalışma yürütüldü.
Dünyada sadece bu bölgede yaşadığı belirlenen kurbağaya "Rana Tavasensis" ismi verildi. Akdağlar'da 10 dekarlık sulak alanda sayıları 100 kadar olduğu belirlenen türün korunması için üniversite ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koruma eylem planı hazırladı.
- Kritik tehlike altında
Kurbağaların yaşadığı bölgede gazetecilere açıklama yapan PAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Düşen, Tavas kurbağasının hem yaşama alanının darlığı hem de sayısının azlığından dolayı tükenme tehlikesi altında olduğunu belirtti.
Dünya Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre kurbağanın türünün "kritik tehlike altında" altında olduğunu dile getiren Düşen, şunları söyledi:
"Yani bu kriter, neslin tükenmesinden bir önceki nokta. Nesli tükenmek üzere, ancak biz bu türün neslinin tükenmesine izin vermeyeceğiz. Bütün emeğimiz ve çabamız Milli Parklarla beraber bu türün devamını sağlamak, neslinin tükenmesini önlemek. Bu bölge şu anda korumasız durumda. Burada bir koruma bölgesi oluşturacağız ve türün gelecek kuşaklara devamını sağlamış olacağız. En az 5 yıllık bir izleme planımız var. Koruma projesi ile birey sayısının artacağından eminiz."
Türün çetin dağ koşullarında ve her türlü insan baskısına rağmen bir mucizeyi gerçekleştirdiğini vurgulayan Düşen, bölgedeki avcılık ve hayvancılık faaliyetleri ile kontrolsüz off-road ve motokros etkinliklerinin doğaya zarar verdiğine dikkati çekti.
Görünüş olarak diğer kurbağalardan farklı olan türü fotoğraflayıp kayıt altına aldıklarına işaret eden Düşen, "Renk, desen özelliklerinden bunların birtakım analizlerini yapacağız. Buna göre birey sayılarını ortaya çıkarıyoruz. Larva ve genç örnekler var sahada. Yaşadıkları bu alanda küçük birkaç metreküplük bir havuzcuk var, o havuzda su kuruyana kadar bu hayvanlar yavrusunu çıkarmak zorunda, çıkarmazsa bir sonraki kuşağa katkısı olmuyor. Şükür bu yıl yavru verdi, etrafta bunları görebiliyoruz." diye konuştu.
- Çalıştayda tartışılacak
Doğa Koruma ve Milli Parklar Denizli Müdürü Hamdi Akan, koruma projesi kapsamında ekim ayında çalıştay düzenleneceğini, Tavas kurbağasının yaşam koşullarının korunması, türün sağlıklı şekilde yaşamına devam etmesi için neler yapılması gerektiğinin tartışılacağını aktardı.
Tavas kurbağasına yönelik bilincin de artması gerektiğine işaret eden Akan, "Öncelikle buraya tabela koyduk. Buranın önemli bir alan olduğunu insanlar fark etsin istiyoruz. Yine tür eylem planı tamamlanmadan bu alanın çevresini kapatmak için genel müdürlükten ödenek istedik. Kafes teliyle etrafını kapatıp civardan gelebilecek değişik etkenlere karşı burayı korumak istiyoruz." sözlerine yere verdi.
Kaynak: AA
Sürüngen ve amfibilerin incelendiği herpetoloji bilim dalının önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. İbrahim Baran tarafından 1960 yılında Akdağlar'ın bin 700 rakımlı Çakıroluk mevkisindeki sulak alanda tespit edilen Tavas kurbağasına ilişkin Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü tarafından bilimsel çalışma yürütüldü.
Dünyada sadece bu bölgede yaşadığı belirlenen kurbağaya "Rana Tavasensis" ismi verildi. Akdağlar'da 10 dekarlık sulak alanda sayıları 100 kadar olduğu belirlenen türün korunması için üniversite ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koruma eylem planı hazırladı.
- Kritik tehlike altında
Kurbağaların yaşadığı bölgede gazetecilere açıklama yapan PAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Düşen, Tavas kurbağasının hem yaşama alanının darlığı hem de sayısının azlığından dolayı tükenme tehlikesi altında olduğunu belirtti.
Dünya Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre kurbağanın türünün "kritik tehlike altında" altında olduğunu dile getiren Düşen, şunları söyledi:
"Yani bu kriter, neslin tükenmesinden bir önceki nokta. Nesli tükenmek üzere, ancak biz bu türün neslinin tükenmesine izin vermeyeceğiz. Bütün emeğimiz ve çabamız Milli Parklarla beraber bu türün devamını sağlamak, neslinin tükenmesini önlemek. Bu bölge şu anda korumasız durumda. Burada bir koruma bölgesi oluşturacağız ve türün gelecek kuşaklara devamını sağlamış olacağız. En az 5 yıllık bir izleme planımız var. Koruma projesi ile birey sayısının artacağından eminiz."
Türün çetin dağ koşullarında ve her türlü insan baskısına rağmen bir mucizeyi gerçekleştirdiğini vurgulayan Düşen, bölgedeki avcılık ve hayvancılık faaliyetleri ile kontrolsüz off-road ve motokros etkinliklerinin doğaya zarar verdiğine dikkati çekti.
Görünüş olarak diğer kurbağalardan farklı olan türü fotoğraflayıp kayıt altına aldıklarına işaret eden Düşen, "Renk, desen özelliklerinden bunların birtakım analizlerini yapacağız. Buna göre birey sayılarını ortaya çıkarıyoruz. Larva ve genç örnekler var sahada. Yaşadıkları bu alanda küçük birkaç metreküplük bir havuzcuk var, o havuzda su kuruyana kadar bu hayvanlar yavrusunu çıkarmak zorunda, çıkarmazsa bir sonraki kuşağa katkısı olmuyor. Şükür bu yıl yavru verdi, etrafta bunları görebiliyoruz." diye konuştu.
- Çalıştayda tartışılacak
Doğa Koruma ve Milli Parklar Denizli Müdürü Hamdi Akan, koruma projesi kapsamında ekim ayında çalıştay düzenleneceğini, Tavas kurbağasının yaşam koşullarının korunması, türün sağlıklı şekilde yaşamına devam etmesi için neler yapılması gerektiğinin tartışılacağını aktardı.
Tavas kurbağasına yönelik bilincin de artması gerektiğine işaret eden Akan, "Öncelikle buraya tabela koyduk. Buranın önemli bir alan olduğunu insanlar fark etsin istiyoruz. Yine tür eylem planı tamamlanmadan bu alanın çevresini kapatmak için genel müdürlükten ödenek istedik. Kafes teliyle etrafını kapatıp civardan gelebilecek değişik etkenlere karşı burayı korumak istiyoruz." sözlerine yere verdi.