KKTC'de Tonlarca İlaç Depolarda Unutuldu
KKTC’de devletin ilaç depolarında 90 kamyon tarihi geçmiş ilaç bulundu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığına bağlı İlaç ve Eczacılık Dairesi depolarında tarihi geçmiş tonlarca ilaç ortaya çıktı. KKTC Sağlık Bakanlığının ilaç otomasyon sistemi olmayışı ve kurumda çalışan memurların yeterli donanımda olmaması ile birlikte yanlış ilaç ihaleleri yüzünden 90 kamyon tarihi geçmiş ilaç olduğu belirlendi.
Sağlık Bakanı Ali Pilli konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İlaç ve Eczacılık Dairesinin depo kısmında bir felaketle karşılaşıldığını ve içerisinde tarihi geçmiş tonlarca ilaç bulunduğunu, bu konuda çalışma başlattıklarını duyurdu.
“Tarihi geçmiş çok ilaç tespit ettik, otomasyonda eksiklik var”
Bakanlık olarak derhal harekete geçtiklerini belirten Bakan Pilli, “Genel ecza deposunda tarihi geçmiş çok sayıda ilaç olduğunu tespit ettik. Burada bulunan ilaçları kayıt altına alması gereken otomasyon sisteminde de eksiklik söz konusu. İlaçlar sağlıklı olarak mevcut sistemde kayıt altına alınamıyor ve depoda yeni gelen ilaçlar ön kısımlara yerleştirilirken tarihi geçmiş ilaçlar arkada bırakılıyordu" dedi.
“Yaklaşık 90 kamyon ilaç imha edilecek”
“Yıllarca bu kadar büyük bir ilaç sarfiyatının olması, yaklaşık 90 kamyon kadar ilacın imha için bu kadar uzun süre beklemesi ve bu kadar büyük bir ihmalin olması kabul edilemez bir durum” diyen Pilli, Sağlık Bakanlığı olarak kalıcı bir sistem için kolları sıvadıklarını kaydetti.
Tarihi geçmiş ilaçların ayıklanarak başka depolarda korunup, uygun koşullarda gerekli sağlık tedbirleri alınarak imha edileceğini dile getiren Pilli, mevcut ilaçların kontrol altına alınması için otomasyon sisteminin düzenleneceğini ve tarihi geçmiş ilaçların anında sistemde yer alacağını belirtti.
“Tek bir ilacın dahi sarf edilmemesi konusunda kararlıyız”
Otomasyon sisteminin yüzde yüz verimli hale getirileceğini ve ilaçların depoya girişi-çıkış tarihleri, son kullanma tarihleri, depodan çıkışlarının ne zaman olduğu ve ne kadar kaldığı gibi tüm detayların sistemde yer alacağını dile getiren Pilli, şu bilgileri verdi:
“Tüm hastanelerimiz ve sağlık merkezlerimizin eczanelerinde bulunan ilaçları da kontrol altına alacağımız bir yapı kuruyoruz. Tek bir ilacın dahi israf edilmemesi konusunda kararlıyız. Bu kadar uzun süre ilaçların kontrol altında tutulmadığını üzülerek belirtmek isterim. Kalıcı önlemler için düğmeye bastığımızın özellikle altını çizerek, kamuoyunun bilgisine sunarım.”
Öte yandan, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinin eski Başhekimi Bülent Dizdarlı, Facebook’taki paylaşımında, ’’Son 4 sağlık bakanımızın icraatları sırasında tespit yapıp kamuoyuna açıklama yaptıkları ortak bir konu var. İlaç ve Eczacılık Dairesi depolarında binlerce kutu tarihi geçmiş ilaç bulunup atıldı. Bu ortak tespit ve icraata rağmen çare üretilemiyor. Üstelik çarenin otomasyon olduğunu bile bile. 10 yılı aşkındır tüm bakanlarca desteklenen ve kurumu sürdürülen otomasyon çalışmaları bir türlü tam anlamıyla kurulup organize olunamıyor. Bunun sebeplerine baktığınız zaman; 1. Otomasyon konusunda deneyimsizliğin getirdiği yanlış seçimlerden doğan zaman kaybı, 2. Bir türlü sağlanamayan yeterli eğitimli personel, 3. Otomasyonla çalışmayı reddeden personel, başlıca sebepler olarak sayılabilir. Ve bu nedenlerin üzerine gidilmedikçe bizler gelecekte de benzer olayları yaşayacağız"ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Sağlık Bakanı Ali Pilli konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İlaç ve Eczacılık Dairesinin depo kısmında bir felaketle karşılaşıldığını ve içerisinde tarihi geçmiş tonlarca ilaç bulunduğunu, bu konuda çalışma başlattıklarını duyurdu.
“Tarihi geçmiş çok ilaç tespit ettik, otomasyonda eksiklik var”
Bakanlık olarak derhal harekete geçtiklerini belirten Bakan Pilli, “Genel ecza deposunda tarihi geçmiş çok sayıda ilaç olduğunu tespit ettik. Burada bulunan ilaçları kayıt altına alması gereken otomasyon sisteminde de eksiklik söz konusu. İlaçlar sağlıklı olarak mevcut sistemde kayıt altına alınamıyor ve depoda yeni gelen ilaçlar ön kısımlara yerleştirilirken tarihi geçmiş ilaçlar arkada bırakılıyordu" dedi.
“Yaklaşık 90 kamyon ilaç imha edilecek”
“Yıllarca bu kadar büyük bir ilaç sarfiyatının olması, yaklaşık 90 kamyon kadar ilacın imha için bu kadar uzun süre beklemesi ve bu kadar büyük bir ihmalin olması kabul edilemez bir durum” diyen Pilli, Sağlık Bakanlığı olarak kalıcı bir sistem için kolları sıvadıklarını kaydetti.
Tarihi geçmiş ilaçların ayıklanarak başka depolarda korunup, uygun koşullarda gerekli sağlık tedbirleri alınarak imha edileceğini dile getiren Pilli, mevcut ilaçların kontrol altına alınması için otomasyon sisteminin düzenleneceğini ve tarihi geçmiş ilaçların anında sistemde yer alacağını belirtti.
“Tek bir ilacın dahi sarf edilmemesi konusunda kararlıyız”
Otomasyon sisteminin yüzde yüz verimli hale getirileceğini ve ilaçların depoya girişi-çıkış tarihleri, son kullanma tarihleri, depodan çıkışlarının ne zaman olduğu ve ne kadar kaldığı gibi tüm detayların sistemde yer alacağını dile getiren Pilli, şu bilgileri verdi:
“Tüm hastanelerimiz ve sağlık merkezlerimizin eczanelerinde bulunan ilaçları da kontrol altına alacağımız bir yapı kuruyoruz. Tek bir ilacın dahi israf edilmemesi konusunda kararlıyız. Bu kadar uzun süre ilaçların kontrol altında tutulmadığını üzülerek belirtmek isterim. Kalıcı önlemler için düğmeye bastığımızın özellikle altını çizerek, kamuoyunun bilgisine sunarım.”
Öte yandan, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinin eski Başhekimi Bülent Dizdarlı, Facebook’taki paylaşımında, ’’Son 4 sağlık bakanımızın icraatları sırasında tespit yapıp kamuoyuna açıklama yaptıkları ortak bir konu var. İlaç ve Eczacılık Dairesi depolarında binlerce kutu tarihi geçmiş ilaç bulunup atıldı. Bu ortak tespit ve icraata rağmen çare üretilemiyor. Üstelik çarenin otomasyon olduğunu bile bile. 10 yılı aşkındır tüm bakanlarca desteklenen ve kurumu sürdürülen otomasyon çalışmaları bir türlü tam anlamıyla kurulup organize olunamıyor. Bunun sebeplerine baktığınız zaman; 1. Otomasyon konusunda deneyimsizliğin getirdiği yanlış seçimlerden doğan zaman kaybı, 2. Bir türlü sağlanamayan yeterli eğitimli personel, 3. Otomasyonla çalışmayı reddeden personel, başlıca sebepler olarak sayılabilir. Ve bu nedenlerin üzerine gidilmedikçe bizler gelecekte de benzer olayları yaşayacağız"ifadelerini kullandı.