Kalaycılık Mesleğini Yaşatmaya Çalışıyor
Elbistan ilçesinde 65 yaşındaki Ali Kılınç, kalaycılık mesleğine 46 yıldır devam ediyor.
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 65 yaşındaki Ali Kılınç, kalaycılık mesleğini 46 yıldır sürdürüyor.
Ali Kılınç, ilçe merkezindeki kırsal garajın yanında bulunan küçük bir dükkanda, bütün zorluklarına rağmen mesleğini sürdürmeye çalışıyor.
AA muhabirine konuşan Ali Kılınç, ilçede kalaycılık yapan iki kişiden biri olduğunu söyledi.
Mesleğe 1973 yılında başladığını anlatan Kılınç, "Rahmetli amcam kalaycıydı. Onun yanında kalaycılığa başladım. Kalaycılığı kendisinden öğrendim. O gündür bu gündür, sene 2020'ye yaklaşıyor, daha devam ediyoruz." dedi.
Kalayladığı mutfak gereçleri hakkında da bilgi veren Kılınç, kazanların hala Anadolu'da kullanıldığını, kazanlarda yemek ve bulgur yapıldığını, tarhana kaynatıldığını belirtti.
Bakır olan her şeyin kalay istediğini dile getiren Kılınç, "Kazanları 5-10 senede bir kalaylatmak lazım. Yemek tenceleri senede bir kalaylanır. Daha sağlıklı, temiz olur. Ancak ne var ki eskisi gibi yoğunluk kalmadı. Önceleri her evde 50, 100 parça bakır kap olurdu. Şimdi 3-5 parça ya oluyor, ya olmuyor. Bu azlıkta haliyle iş de yoğun olmuyor." diye konuştu.
Kalaycılıkta da diğer geleneksel mesleklerde olduğu gibi çırak yetişmediğine değinen Kılınç, "Tek çalışıyorum. Meslekte yetişen yok, eleman yok, çırak yok. Yanında evladını bile durduramazsan başkasının çocuğu gelir de durur mu? Biraz da meslek söndü. Bilen bile yok. Şimdiki gençler 'bu neymiş, ne yapıyorsun amca?' diye gelip bana soruyor." dedi.
Kılınç, mesleğin zorluklarına işaret ederek, kazanların 180, 170 derece sıcaklıktaki ateşte, küçük kaplarınsa daha düşük sıcaklıkta kalaylandığını belirtti.
Kaynak: AA
Ali Kılınç, ilçe merkezindeki kırsal garajın yanında bulunan küçük bir dükkanda, bütün zorluklarına rağmen mesleğini sürdürmeye çalışıyor.
AA muhabirine konuşan Ali Kılınç, ilçede kalaycılık yapan iki kişiden biri olduğunu söyledi.
Mesleğe 1973 yılında başladığını anlatan Kılınç, "Rahmetli amcam kalaycıydı. Onun yanında kalaycılığa başladım. Kalaycılığı kendisinden öğrendim. O gündür bu gündür, sene 2020'ye yaklaşıyor, daha devam ediyoruz." dedi.
Kalayladığı mutfak gereçleri hakkında da bilgi veren Kılınç, kazanların hala Anadolu'da kullanıldığını, kazanlarda yemek ve bulgur yapıldığını, tarhana kaynatıldığını belirtti.
Bakır olan her şeyin kalay istediğini dile getiren Kılınç, "Kazanları 5-10 senede bir kalaylatmak lazım. Yemek tenceleri senede bir kalaylanır. Daha sağlıklı, temiz olur. Ancak ne var ki eskisi gibi yoğunluk kalmadı. Önceleri her evde 50, 100 parça bakır kap olurdu. Şimdi 3-5 parça ya oluyor, ya olmuyor. Bu azlıkta haliyle iş de yoğun olmuyor." diye konuştu.
Kalaycılıkta da diğer geleneksel mesleklerde olduğu gibi çırak yetişmediğine değinen Kılınç, "Tek çalışıyorum. Meslekte yetişen yok, eleman yok, çırak yok. Yanında evladını bile durduramazsan başkasının çocuğu gelir de durur mu? Biraz da meslek söndü. Bilen bile yok. Şimdiki gençler 'bu neymiş, ne yapıyorsun amca?' diye gelip bana soruyor." dedi.
Kılınç, mesleğin zorluklarına işaret ederek, kazanların 180, 170 derece sıcaklıktaki ateşte, küçük kaplarınsa daha düşük sıcaklıkta kalaylandığını belirtti.