Uzmanlardan Engelli Bireylerin Hayatını Kolaylaştıracak İp Uçları
Engelli bireylerin rehabilitasyon merkezlerinde veya özel eğitim kurumlarında eğitim alabilmeleri için önce hastaneye gidip sağlık heyetinden geçmeleri gerektiğini belirten Fizyoterapist Tuba Ayaz, rapor ile Rehberlik Araştırma Merkezine gidilmesi durumunda öğrenciye özel tedavi programı belirlendiğini söyledi.
Engelli bireyler için erken tanının önemini belirten Tuba Ayaz, erken tanısı konulmuş bir çocuğa müdahale edilmesinin çok daha kolay olabildiğini dile getirdi. Fizyoterapist Tuba Ayaz, “Öğrencilerimiz öncelikle bir hastanede sağlık heyetinden geçiyorlar. Hekimler tarafından tanı konuluyor. Tanı konulduktan sonra Rehberlik Araştırma Merkezine yönlendiriliyor ve öğrenciler bize geliyor. Uygun görülen modüller veriliyor. Biz de ona göre öğrenciye tedavi programı oluşturuyoruz. Haftanın iki günü bize gelmiş oluyor. 40 dakika tedaviye alıyoruz. Özel eğitim ve fizik alanında derse girebiliyorlar. Bu da yine öğrencinin tanısına göre değişiyor. Verdiğimiz programlar da buna göre değişiyor zaten" dedi.
"Yaşı ilerlemiş engelli bir bireyin başarısı çok fazla mümkün olmayabiliyor"
Başarıdan bahsedilmesi için öncelikle erken tanıdan bahsedilmesi gerektiğini belirten Tuba Ayaz, yaşı ilerlemiş engelli bir bireyin başarısının çok fazla mümkün olmayabileceğini kaydetti.
Ayaz, "Hayatına mutlaka bir şeyler katabiliyor. Yaşamını modifiye edebiliyoruz. Ama erken tanısı konulmuş bir çocuğa müdahale etmemiz çok daha kolay olabiliyor. Çocuk akranlarıyla daha rahat hareket edebiliyor. Gelişim basamakları motor gelişim vardır çocuklarda. Bu gelişim basamaklarında daha iyi ilerleyebiliyor erken tanıda. Ama hastalığı ilerlemiş bir çocuğa müdahalemiz zaman açısından biraz daha geniş oluyor. Çocuklarda mutlaka değişim oluyor. Okula giden öğrenciyse öğretmenleriyle birebir iletişim halinde oluyoruz. Okula giden öğrencilerde büyük gelişimler oluyor. Hem okuldan tedavi almış oluyorlar hem de buradan tedavi görmüş oluyorlar. Öğrencimiz yetişkinse eğer okula gitmiyorsa yaşamında çok farklı bir yere gelebiliyor. En azından bağımsız bir şekilde hayatına devam ettirebiliyor. Oturmuş bir hastalığı varsa en azından bunu nasıl modifiye edebiliriz, yaşam tarzı haline nasıl getirebiliriz. Yetişkinlere de aslında bunu öğretiyoruz. Toplumda bağımsız bir yere gelebiliyorlar engelliler. Bu yüzden hem çocuklarda hem de yetişkinlerde rehabilitasyon mutlaka gerekli. Bütün ailelere bunu tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
Rehabilitasyon merkezlerindeki mekansal düzenlemeler ve kurumlara alınan öğretmenler hakkında bilgi veren Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve Bedensel Engelliler Dernek Başkanı Abdullah Gezici, engelli bireylerin öncelikle devlet hastanelerinden sağlık raporu alarak engel durumu tespitinden sonra Rehberlik Araştırma Merkezine gidip hangi alanda eğitim alması gerektiğini uzmanlara danışması gerektiğini söyledi.
Gezici, "Özel eğitim, görme engellilerimize yönelik, bedensel engellilere yönelik fizik tedavi. Zihin engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak için, sosyal alanda gelişmelerini sağlamak için Rehberlik Araştırma Merkezi uzmanları bu kararı vermekteler. Bunlar milli eğitimin standartlarına göre düzenlenmektedir. Öğretmenlerimiz üniversite mezunu, özel eğitim öğretmeni olarak geçmektedir. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığının dönem yılı içinde açtığı özel kurslar da bulunmakta. Bu kurslardan sertifika alan, 4 yıllık üniversite mezunu olan bireyler de özel eğitim uzmanı olarak rehabilitasyon merkezlerinde görev almaktalar. Öncelikle bizim amacımızın başında ailelerin bilinçlendirme olayını yapmak. Çünkü malum ders ya da sağlık hizmeti vermek rehabilitasyon merkezinde 40 dakikalık seansa tabi. Bunun dışında ailenin evde çocuğuyla bire bir ilgilenmesi gerekmekte. Her ne kadar rehabilitasyon merkezinde eğitim alsa bile bu eğitimlerin devamı evde yapılmadığı müddetçe bir sonuca ulaşması mümkün olmuyor. Bu anlamda da biz STK’lar olarak her yıl bilinçlendirme toplantıları yapmaktayız" şeklinde konuştu.
"Aileye büyük görev düşüyor"
Engellilerin sorunlarını belirleyerek toplumu bilinçlendirmeye ve anneye yönelik çalışmalarının olduğunu belirten Gezici, "Bu anlamda rehber öğretmenlerimiz belli bir program çerçevesinde ailelerle iletişime geçerek, gerek aile ziyaretleri yaparak çocuğun eğitiminin ya da tedavisine katkıda bulunmak amacıyla yapılması gerekenleri bire bir anlatmaktalar. Amaçlarımıza ulaşıyoruz dersek yalan olur. Bu işin gerçekleşmesi için gerçekten aileye büyük önem düşüyor. Çünkü aileye ne kadar anlatırsak anlatalım bu çocuk zaten engelli, zihinsel engelli, görme engelli bu ne olacak algısıyla çok da insani olmayan bir şekilde bakılıyor engelli bireye. Onun için ailenin eğitimsizliği amacımıza ulaşmamıza engel teşkil etmekte. Buradaki temel beklentimiz ailenin çocuğunu bir bebek büyütür gibi özenle büyütmek. Bu rehabilitasyon merkezine gelen engelli vatandaşlarımız da özel insanlar. Bunlar daha çok ilgi ve alaka istemekteler. Yani aman bu zaten engelli bununla ne yapacağım, 15 yaşına gelmiş yemek yemeği mi öğreteceğim ya da tuvalet ihtiyacını gidermesini mi öğreteceğim gibi algılardan uzaklaşıp, benim çocuğum ben yokken de rahat bir şekilde yemeğini yiyebilmeli, tuvalet ihtiyacını giderebilmeli noktasında ben bunu eğitebilirim deyip bu işi yaparsa biz amacımıza ulaşmış oluruz” dedi.
Kaynak: İHA
"Yaşı ilerlemiş engelli bir bireyin başarısı çok fazla mümkün olmayabiliyor"
Başarıdan bahsedilmesi için öncelikle erken tanıdan bahsedilmesi gerektiğini belirten Tuba Ayaz, yaşı ilerlemiş engelli bir bireyin başarısının çok fazla mümkün olmayabileceğini kaydetti.
Ayaz, "Hayatına mutlaka bir şeyler katabiliyor. Yaşamını modifiye edebiliyoruz. Ama erken tanısı konulmuş bir çocuğa müdahale etmemiz çok daha kolay olabiliyor. Çocuk akranlarıyla daha rahat hareket edebiliyor. Gelişim basamakları motor gelişim vardır çocuklarda. Bu gelişim basamaklarında daha iyi ilerleyebiliyor erken tanıda. Ama hastalığı ilerlemiş bir çocuğa müdahalemiz zaman açısından biraz daha geniş oluyor. Çocuklarda mutlaka değişim oluyor. Okula giden öğrenciyse öğretmenleriyle birebir iletişim halinde oluyoruz. Okula giden öğrencilerde büyük gelişimler oluyor. Hem okuldan tedavi almış oluyorlar hem de buradan tedavi görmüş oluyorlar. Öğrencimiz yetişkinse eğer okula gitmiyorsa yaşamında çok farklı bir yere gelebiliyor. En azından bağımsız bir şekilde hayatına devam ettirebiliyor. Oturmuş bir hastalığı varsa en azından bunu nasıl modifiye edebiliriz, yaşam tarzı haline nasıl getirebiliriz. Yetişkinlere de aslında bunu öğretiyoruz. Toplumda bağımsız bir yere gelebiliyorlar engelliler. Bu yüzden hem çocuklarda hem de yetişkinlerde rehabilitasyon mutlaka gerekli. Bütün ailelere bunu tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
Rehabilitasyon merkezlerindeki mekansal düzenlemeler ve kurumlara alınan öğretmenler hakkında bilgi veren Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve Bedensel Engelliler Dernek Başkanı Abdullah Gezici, engelli bireylerin öncelikle devlet hastanelerinden sağlık raporu alarak engel durumu tespitinden sonra Rehberlik Araştırma Merkezine gidip hangi alanda eğitim alması gerektiğini uzmanlara danışması gerektiğini söyledi.
Gezici, "Özel eğitim, görme engellilerimize yönelik, bedensel engellilere yönelik fizik tedavi. Zihin engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak için, sosyal alanda gelişmelerini sağlamak için Rehberlik Araştırma Merkezi uzmanları bu kararı vermekteler. Bunlar milli eğitimin standartlarına göre düzenlenmektedir. Öğretmenlerimiz üniversite mezunu, özel eğitim öğretmeni olarak geçmektedir. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığının dönem yılı içinde açtığı özel kurslar da bulunmakta. Bu kurslardan sertifika alan, 4 yıllık üniversite mezunu olan bireyler de özel eğitim uzmanı olarak rehabilitasyon merkezlerinde görev almaktalar. Öncelikle bizim amacımızın başında ailelerin bilinçlendirme olayını yapmak. Çünkü malum ders ya da sağlık hizmeti vermek rehabilitasyon merkezinde 40 dakikalık seansa tabi. Bunun dışında ailenin evde çocuğuyla bire bir ilgilenmesi gerekmekte. Her ne kadar rehabilitasyon merkezinde eğitim alsa bile bu eğitimlerin devamı evde yapılmadığı müddetçe bir sonuca ulaşması mümkün olmuyor. Bu anlamda da biz STK’lar olarak her yıl bilinçlendirme toplantıları yapmaktayız" şeklinde konuştu.
"Aileye büyük görev düşüyor"
Engellilerin sorunlarını belirleyerek toplumu bilinçlendirmeye ve anneye yönelik çalışmalarının olduğunu belirten Gezici, "Bu anlamda rehber öğretmenlerimiz belli bir program çerçevesinde ailelerle iletişime geçerek, gerek aile ziyaretleri yaparak çocuğun eğitiminin ya da tedavisine katkıda bulunmak amacıyla yapılması gerekenleri bire bir anlatmaktalar. Amaçlarımıza ulaşıyoruz dersek yalan olur. Bu işin gerçekleşmesi için gerçekten aileye büyük önem düşüyor. Çünkü aileye ne kadar anlatırsak anlatalım bu çocuk zaten engelli, zihinsel engelli, görme engelli bu ne olacak algısıyla çok da insani olmayan bir şekilde bakılıyor engelli bireye. Onun için ailenin eğitimsizliği amacımıza ulaşmamıza engel teşkil etmekte. Buradaki temel beklentimiz ailenin çocuğunu bir bebek büyütür gibi özenle büyütmek. Bu rehabilitasyon merkezine gelen engelli vatandaşlarımız da özel insanlar. Bunlar daha çok ilgi ve alaka istemekteler. Yani aman bu zaten engelli bununla ne yapacağım, 15 yaşına gelmiş yemek yemeği mi öğreteceğim ya da tuvalet ihtiyacını gidermesini mi öğreteceğim gibi algılardan uzaklaşıp, benim çocuğum ben yokken de rahat bir şekilde yemeğini yiyebilmeli, tuvalet ihtiyacını giderebilmeli noktasında ben bunu eğitebilirim deyip bu işi yaparsa biz amacımıza ulaşmış oluruz” dedi.