'Avrupa Nükleer Anlaşmanın Devamı İçin Endişeleniyorsa Somut Adım Atmalı'
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyid Abbas Musevi:'Eğer Avrupa ülkeleri nükleer anlaşmanın devamı hakkında endişeleniyorsa somut adımlar atmalı''Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere nükleer anlaşmada kalan ülkeler eğer konuşma ötesinde bir şey yapmazlarsa 60 gün sonra 7 Eylül'de daha kararlı bir şekilde 3'üncü Adım'ı atacağız'.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyid Abbas Musevi, ülkesinin nükleer anlaşmadan kaynaklı beklentilerinin yerine getirilmesi konusunda Avrupa ülkelerinin somut adım atması gerektiğini belirtti.
Başkent Tahran'daki dışişleri bakanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında Musevi, "2'nci Adım" eylem planı süresi içerisinde Avrupa ülkelerinin tatmin edici adımlar atmaması durumunda İran'ın anlaşma çerçevesindeki taahhütlerinden bazılarına riayet etmemekle ilgili daha kararlı eylemlerde bulunacağını ifade etti.
Musevi, "Eğer Avrupa ülkeleri nükleer anlaşmanın devamı hakkında endişeleniyorsa somut adımlar atmalı." dedi.
İran tarafından açıklanan adımların nükleer anlaşma kapsamında gerçekleştiğini dile getiren Musevi, "Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere nükleer anlaşmada kalan ülkeler eğer konuşma ötesinde bir şey yapmazlarsa 60 gün sonra 7 Eylül'de daha kararlı bir şekilde 3'üncü Adım'ı atacağız." diye konuştu.
- " (Cebelitarık'ta) İngiltere'nin korsanlığını kabul etmiyoruz"
Cebelitarık Boğazı açıklarında İngiltere kuvvetlerince el konulan İran'a ait petrol tankeriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Musevi, "Gerilimin artmasına neden olan bu korsanlığı kabul etmiyoruz. İngiltere, İran tankerini bırakmalıdır." dedi.
Konuyla ilgili siyasi ve hukuki çabaların ciddiyetle sürdürüldüğünü kaydeden Musevi, "İngiltere büyükelçisini iki kez (dışişleri bakanlığına) çağırdık. Avrupalı bazı diplomatlarla konuyu görüşüyoruz." ifadelerini kullandı.
- İran'dan karşı adımlar
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran'a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor. Anlaşma çerçevesinde İran, en çok 300 kilogram uranyumu elinde tutabiliyor.
Anlaşma İran'a 300 kilogramın üzerindeki uranyumu uluslararası piyasada satarak karşılığında doğal uranyum alabilme imkanı tanıyor. İran ayrıca anlaşmaya göre, ağır su stokunu 130 tonun altında tutmak zorunda ve aşımı halinde ülke dışına çıkarmakla yükümlü bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin yaptırımlarına karşılık 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azalttığını ve anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi dün bu konuda ilk aşamanın sona erdiğini, yine 60 gün sürecek 2'nci Adım'ın başladığını, bu aşamada nükleer faaliyetleri kapsamında anlaşmada taahhüt ettikleri uranyum zenginleştirme oranı ve miktarına riayet etmeyeceklerini ve söz konusu sürede ülkesinin beklentilerinin karşılanmaması durumunda 3'üncü Adım'ı atacaklarını belirtmişti.
Kaynak: AA
Başkent Tahran'daki dışişleri bakanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında Musevi, "2'nci Adım" eylem planı süresi içerisinde Avrupa ülkelerinin tatmin edici adımlar atmaması durumunda İran'ın anlaşma çerçevesindeki taahhütlerinden bazılarına riayet etmemekle ilgili daha kararlı eylemlerde bulunacağını ifade etti.
Musevi, "Eğer Avrupa ülkeleri nükleer anlaşmanın devamı hakkında endişeleniyorsa somut adımlar atmalı." dedi.
İran tarafından açıklanan adımların nükleer anlaşma kapsamında gerçekleştiğini dile getiren Musevi, "Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere nükleer anlaşmada kalan ülkeler eğer konuşma ötesinde bir şey yapmazlarsa 60 gün sonra 7 Eylül'de daha kararlı bir şekilde 3'üncü Adım'ı atacağız." diye konuştu.
- " (Cebelitarık'ta) İngiltere'nin korsanlığını kabul etmiyoruz"
Cebelitarık Boğazı açıklarında İngiltere kuvvetlerince el konulan İran'a ait petrol tankeriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Musevi, "Gerilimin artmasına neden olan bu korsanlığı kabul etmiyoruz. İngiltere, İran tankerini bırakmalıdır." dedi.
Konuyla ilgili siyasi ve hukuki çabaların ciddiyetle sürdürüldüğünü kaydeden Musevi, "İngiltere büyükelçisini iki kez (dışişleri bakanlığına) çağırdık. Avrupalı bazı diplomatlarla konuyu görüşüyoruz." ifadelerini kullandı.
- İran'dan karşı adımlar
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran'a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor. Anlaşma çerçevesinde İran, en çok 300 kilogram uranyumu elinde tutabiliyor.
Anlaşma İran'a 300 kilogramın üzerindeki uranyumu uluslararası piyasada satarak karşılığında doğal uranyum alabilme imkanı tanıyor. İran ayrıca anlaşmaya göre, ağır su stokunu 130 tonun altında tutmak zorunda ve aşımı halinde ülke dışına çıkarmakla yükümlü bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin yaptırımlarına karşılık 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azalttığını ve anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi dün bu konuda ilk aşamanın sona erdiğini, yine 60 gün sürecek 2'nci Adım'ın başladığını, bu aşamada nükleer faaliyetleri kapsamında anlaşmada taahhüt ettikleri uranyum zenginleştirme oranı ve miktarına riayet etmeyeceklerini ve söz konusu sürede ülkesinin beklentilerinin karşılanmaması durumunda 3'üncü Adım'ı atacaklarını belirtmişti.