Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu'nun Tartışılacağı 'Diplohack' Etkinliği
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı: 'AB üyelik sürecimizde sivil toplumla iletişimi ve etkileşimi çok önemsiyoruz' 'Türkiye'nin büyüklüğü NATO'da bir sorun değil, bir artıysa ve Türkiye'nin büyüklüğü Avrupa Konseyinde bir değerse, AB'de de bir değer olabilir' AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger: 'AB olarak tüm dünyada STK'lerin daha fazla hakka sahip olmasını istiyoruz'.
Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği iş birliğinde Türkiye Eğitim Derneği (TED) Üniversitesinde düzenlenen ve Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu'nun geleceğinin tartışılacağı "Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu Diplohack" etkinliği başladı.
AB Başkanlığının faydalanıcısı olduğu, AB Katılım Öncesi Yardım Aracının (IPA) Sivil Toplum Sektörü kapsamında desteklenen, Türkiye-AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamında düzenlenen "Diplohack" etkinliğinin açılış programına Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı'nın yanı sıra çok sayıda akademisyen, öğrenci, STK temsilcileri ve diplomat katıldı.
Kaymakcı, "AB üyelik sürecimizde sivil toplumla iletişimi ve etkileşimi çok önemsiyoruz." diyerek bunun için kurulan Sivil Toplum Diyaloğu'nun alt bileşenlerinde çeşitli STK'lerin görüşlerini alıp değerlendirdiklerini kaydetti.
Türkiye'nin AB'ye üyelik politikasında STK'lerin önemli unsurlar olduğunu ifade eden Kaymakcı, "Bir gün Türkiye, AB'ye üye olduğunda da bu politikaların uygulayıcıları sizler olacaksınız." dedi.
Kaymakcı, "Diplohack" etkinliğinde, Türkiye'deki STK'lerle Avrupa'dakiler arasındaki etkileşim ve iletişimin nasıl sürdürülebilir kılınabileceğini değerlendireceklerini söyledi.
Faruk Kaymakcı, "Sivil tolumun görüşü bizim için önemli. Eğer sivil toplum, Türk halkı istemiyorsa biz zaten AB sürecinde mücadele etmeyiz." diye konuştu.
"AB'ye üyelik süreci en az üyelik kadar değerli." diyen Kaymakcı, Türkiye'yi AB'ye üye olacak noktaya getirmenin önemli olduğunu, AB'ye üyelik koşullarını yerine getirmiş bir Türkiye'nin AB'de yeri olduğunu vurguladı.
Kaymakcı, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'ye karşı "çok büyük, çok fakir ve Müslüman" argümanının öne çıktığına işaret ederek "Türkiye'nin büyüklüğü NATO'da bir sorun değil, bir artıysa ve Türkiye'nin büyüklüğü Avrupa Konseyinde bir değerse AB'de de bir değer olabilir." dedi.
Faruk Kaymakcı, "Kıbrıs meselesi AB için ciddi bir itibar sorunu. Kıbrıs sorunu çözülmeden Güney Kıbrıs Rum yönetiminin AB'ye üye yapılması Türkiye'nin katılım sürecini olumsuz etkiliyor ve bu ciddi bir sorun." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin AB'ye üyeliğine ilişkin anket yaparak katılımcılara 9 soru yönelten Kaymakcı, anket sonuçlarını değerlendirdi.
- Berger'in açıklamaları
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de günlük sorunlara günlük çözümler üreten sivil toplumla çalışmanın önemli olduğunu belirterek insan hakları konusunun yanı sıra çevre, spor, siyaset konularında sivil toplumla çalıştıklarını söyledi.
Berger, dünya genelinde sivil toplumun alanının giderek daraldığına işaret ederek "Biz AB olarak bu sınırların üstesinden gelmek istiyoruz ve tüm dünyada STK'lerin daha fazla hakka sahip olmasını istiyoruz." dedi.
STK'lerin bu kapsamda demokrasilerde önemli role sahip olduğunu kaydeden Berger, sivil toplumun önünü açarak onları desteklemek istediklerini sözlerine ekledi.
Ankara, İstanbul, Kahramanmaraş, Kars, İzmir, Rize, Samsun, Sivas, Van, Çanakkale, Hatay ve Elazığ'dan illerinden etkinliğe katılan yarışmacılar, Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu'nu güçlendirmek için yaratıcı öneriler sunmak üzere oluşturulacak çalışma gruplarında ortaya çıkaracakları fikirleri jüri değerlendirmesine sunacak.
Dereceye giren öneriler, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu (AP), Dışişleri Bakanlığının ilgili birimleri, AB büyükelçileri, AB ülkelerinin liderleri, Türkiye’de faaliyet gösteren ilgili sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları ile paylaşılacak.
- Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu
AB'nin mali desteğiyle uygulanan Türkiye ve AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu Programı, AB Başkanlığı tarafından Türkiye ve AB üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarını ortak bir konu etrafında bir araya getirerek toplumların birbirini tanımalarını, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmalarını ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayacak bir platform olarak 2006'da tasarlandı.
İlk uygulamasına 2008 yılında başlanan programın 1 Nisan 2019'da beşinci döneminde Türkiye'den ve AB üyesi/AB'ye aday ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa uygulayacakları 40 diyalog projesine toplam 7 milyon avro destek sağlandı.
Hibe alan projelerde diyalog ve iş birliğinin geliştirilmesinin yanı sıra engelliler, yaşlılar, mülteciler gibi dezavantajlı gruplara yönelik sosyal konularda çalışmalar yapılıyor. Projeler, toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitim, sağlık, tarım, gıda ve çevre gibi alanlarda uygulanıyor.
Kaynak: AA
AB Başkanlığının faydalanıcısı olduğu, AB Katılım Öncesi Yardım Aracının (IPA) Sivil Toplum Sektörü kapsamında desteklenen, Türkiye-AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamında düzenlenen "Diplohack" etkinliğinin açılış programına Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı'nın yanı sıra çok sayıda akademisyen, öğrenci, STK temsilcileri ve diplomat katıldı.
Kaymakcı, "AB üyelik sürecimizde sivil toplumla iletişimi ve etkileşimi çok önemsiyoruz." diyerek bunun için kurulan Sivil Toplum Diyaloğu'nun alt bileşenlerinde çeşitli STK'lerin görüşlerini alıp değerlendirdiklerini kaydetti.
Türkiye'nin AB'ye üyelik politikasında STK'lerin önemli unsurlar olduğunu ifade eden Kaymakcı, "Bir gün Türkiye, AB'ye üye olduğunda da bu politikaların uygulayıcıları sizler olacaksınız." dedi.
Kaymakcı, "Diplohack" etkinliğinde, Türkiye'deki STK'lerle Avrupa'dakiler arasındaki etkileşim ve iletişimin nasıl sürdürülebilir kılınabileceğini değerlendireceklerini söyledi.
Faruk Kaymakcı, "Sivil tolumun görüşü bizim için önemli. Eğer sivil toplum, Türk halkı istemiyorsa biz zaten AB sürecinde mücadele etmeyiz." diye konuştu.
"AB'ye üyelik süreci en az üyelik kadar değerli." diyen Kaymakcı, Türkiye'yi AB'ye üye olacak noktaya getirmenin önemli olduğunu, AB'ye üyelik koşullarını yerine getirmiş bir Türkiye'nin AB'de yeri olduğunu vurguladı.
Kaymakcı, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'ye karşı "çok büyük, çok fakir ve Müslüman" argümanının öne çıktığına işaret ederek "Türkiye'nin büyüklüğü NATO'da bir sorun değil, bir artıysa ve Türkiye'nin büyüklüğü Avrupa Konseyinde bir değerse AB'de de bir değer olabilir." dedi.
Faruk Kaymakcı, "Kıbrıs meselesi AB için ciddi bir itibar sorunu. Kıbrıs sorunu çözülmeden Güney Kıbrıs Rum yönetiminin AB'ye üye yapılması Türkiye'nin katılım sürecini olumsuz etkiliyor ve bu ciddi bir sorun." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin AB'ye üyeliğine ilişkin anket yaparak katılımcılara 9 soru yönelten Kaymakcı, anket sonuçlarını değerlendirdi.
- Berger'in açıklamaları
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de günlük sorunlara günlük çözümler üreten sivil toplumla çalışmanın önemli olduğunu belirterek insan hakları konusunun yanı sıra çevre, spor, siyaset konularında sivil toplumla çalıştıklarını söyledi.
Berger, dünya genelinde sivil toplumun alanının giderek daraldığına işaret ederek "Biz AB olarak bu sınırların üstesinden gelmek istiyoruz ve tüm dünyada STK'lerin daha fazla hakka sahip olmasını istiyoruz." dedi.
STK'lerin bu kapsamda demokrasilerde önemli role sahip olduğunu kaydeden Berger, sivil toplumun önünü açarak onları desteklemek istediklerini sözlerine ekledi.
Ankara, İstanbul, Kahramanmaraş, Kars, İzmir, Rize, Samsun, Sivas, Van, Çanakkale, Hatay ve Elazığ'dan illerinden etkinliğe katılan yarışmacılar, Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu'nu güçlendirmek için yaratıcı öneriler sunmak üzere oluşturulacak çalışma gruplarında ortaya çıkaracakları fikirleri jüri değerlendirmesine sunacak.
Dereceye giren öneriler, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu (AP), Dışişleri Bakanlığının ilgili birimleri, AB büyükelçileri, AB ülkelerinin liderleri, Türkiye’de faaliyet gösteren ilgili sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları ile paylaşılacak.
- Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu
AB'nin mali desteğiyle uygulanan Türkiye ve AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu Programı, AB Başkanlığı tarafından Türkiye ve AB üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarını ortak bir konu etrafında bir araya getirerek toplumların birbirini tanımalarını, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmalarını ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayacak bir platform olarak 2006'da tasarlandı.
İlk uygulamasına 2008 yılında başlanan programın 1 Nisan 2019'da beşinci döneminde Türkiye'den ve AB üyesi/AB'ye aday ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa uygulayacakları 40 diyalog projesine toplam 7 milyon avro destek sağlandı.
Hibe alan projelerde diyalog ve iş birliğinin geliştirilmesinin yanı sıra engelliler, yaşlılar, mülteciler gibi dezavantajlı gruplara yönelik sosyal konularda çalışmalar yapılıyor. Projeler, toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitim, sağlık, tarım, gıda ve çevre gibi alanlarda uygulanıyor.