Diyabet Hastalarına 10 Maddelik Cinsel Sağlık Kılavuzu
Üroloji ve Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, diyabet; yani hastalığı olan erkeklere cinsel sağlıklarını koruyacak tavsiyelerde bulundu. Dr. Işık, diyabet hastalarında cinsel sağlık kılavuzu niteliğindeki 10 maddelik reçete ile diyabet hastalarının daha mutlu ve huzurlu bir cinsel yaşam sürebileceklerini söyledi.
Türkiye’de diyabet hastalığının görülme sıklığı gün geçtikçe artarken, hastalığın yol açtığı problemler de hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Hareketsiz yaşam, kötü beslenme alışkanlıkları ve obezite nedeniyle diyabet hastalığının görülme yaşının düştüğüne dikkat çeken Üroloji ve
Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, "Şeker hastalığı birçok organda hasara neden olarak genel anlamda hastaların hayat kalitesini düşürüyor. Hastalık; böbrek, göz ve kalp gibi organların yanı sıra peniste sertleşmeyi sağlayan tüp yapılarının kanlanmasını da azaltıyor. Şeker hastalığı, erkekte penis sertleşmesinde önemli işlevi olan penis atardamar ve toplardamarlarının yapısını bozuyor" dedi.
"Düzenli olarak spor yapmak da çok önemli"
Dr. Işık, diyabet hastalarında cinsel sağlık kılavuzu niteliğindeki 10 maddelik reçete ile diyabet hastalarının daha mutlu ve huzurlu bir cinsel yaşam sürebileceklerini söyledi.
Işık, o maddelerle ilgili, "Hastanın mutlaka düzenli olarak evde şeker ölçümlerini yapması ve belli aralıklarla endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. Şeker hastalığının olumsuz etkilerinin en aza indirgenmesi için tedaviye uyum çok önemli bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Hastanın şeker hastalığı ile ilgili ilaçlarını düzenli kullanması ve şeker seviyesini düzene sokması, diyabet hastalığının penise vereceği zararın önüne geçilmesini sağlıyor. Böylelikle hastaların cinsel sağlıkları da daha iyi hale geliyor. Düzenli olarak egzersiz yapılması ve kilo verilmesi, kandaki kolesterol seviyelerini düşürerek penis kanlanmasını arttırıyor. Özellikle şeker hastalığına bağlı penis damarları etkilenmiş hastaların çok kilolu olmamaları öneriliyor. Şeker hastalığının oluşturduğu tüm olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için düzenli olarak spor yapmak da çok önemli. Diyabet hastalarında kandaki şeker ve kolesterol seviyelerinin yüksekliğinden korkulduğu
kadar ne yazık ki sigaranın oluşturduğu olumsuz etkilerden de korkuluyor; çünkü sigara kullanan şeker hastalarında genel anlamda damar tıkanıklıklarının daha fazla görüldüğü biliniyor. Özellikle karbonhidrat ve proteinden zengin bir şekilde beslenen ve öğünlerinde sebzeden uzak duran şeker hastalarında kan kolesterol seviyelerinin yüksek seyrettiği bilinmektedir. Bu nedenle şeker hastalığına bağlı sertleşme problemi yaşayan erkeklerin öğünlerinde daha çok sebze ve meyve tüketmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
"İlaç benzeri ürünlerin kullanılmaması gerekir"
Evren Işık, önerilerine şöyle devam etti:
"Şeker hastalığı nedeniyle sertleşme problemi yaşayan tüm erkek hastaların ek risk faktörlerine sahip olmaması için genel sağlık taramasından geçmesi gerekiyor. Vitamin eksiklikleri, beslenme bozuklukları, tiroit hastalıkları veya kansızlık gibi kanın oksijen taşımasını engelleyen ek hastalıkların teşhis edilip doğru bir şekilde tedavi ettirilmesi genel anlamda cinsel performansı iyi hale getirecektir. Şeker hastası olan her erkeğin aynı zamanda bir androloji uzmanı tarafından düzenli olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Androloji uzmanının, şeker hastalığının penisteki olumsuz etkileriyle ilgili hastayı bilgilendirmesi ve sertleşme fonksiyonu henüz bozulmadan hastaya gerekli koruyucu önlemleri anlatması gerekiyor. Şeker hastalığı kontrol altına alındıktan sonra, sertleşme sorununun çözümü için şok dalga tedavisi ve PRP (P-Shot) gibi yenilikçi tedavi yöntemleri artık sıkça uygulanıyor. Bu güncel tedavilerin en önemli özelliği, şeker hastalığının peniste oluşturduğu olumsuz etkilerin geri
döndürülmesini sağlamalarıdır. Böylece sertleşme sorununun ilerlemesinin önüne geçilerek herhangi bir cerrahi operasyon gereksinimi olmadan erkek cinsel sağlığı iyileştirilmiş oluyor. Özellikle şeker hastalığına sahip erkeklerde sertleşme problemini düzelteceğini iddia eden ve bilimsel araştırmalarla herhangi bir yararı gösterilmemiş ilaç benzeri ürünlerin kullanılmaması gerekir. Bu tarz ürünlerin sertleşme sorunu tedavisinde hiçbir bir yararı olmayacağı gibi, şeker hastalığı nedeniyle zaten hassas hale gelen kalp ve böbrek fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır."
Kaynak: İHA
Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, "Şeker hastalığı birçok organda hasara neden olarak genel anlamda hastaların hayat kalitesini düşürüyor. Hastalık; böbrek, göz ve kalp gibi organların yanı sıra peniste sertleşmeyi sağlayan tüp yapılarının kanlanmasını da azaltıyor. Şeker hastalığı, erkekte penis sertleşmesinde önemli işlevi olan penis atardamar ve toplardamarlarının yapısını bozuyor" dedi.
"Düzenli olarak spor yapmak da çok önemli"
Dr. Işık, diyabet hastalarında cinsel sağlık kılavuzu niteliğindeki 10 maddelik reçete ile diyabet hastalarının daha mutlu ve huzurlu bir cinsel yaşam sürebileceklerini söyledi.
Işık, o maddelerle ilgili, "Hastanın mutlaka düzenli olarak evde şeker ölçümlerini yapması ve belli aralıklarla endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. Şeker hastalığının olumsuz etkilerinin en aza indirgenmesi için tedaviye uyum çok önemli bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Hastanın şeker hastalığı ile ilgili ilaçlarını düzenli kullanması ve şeker seviyesini düzene sokması, diyabet hastalığının penise vereceği zararın önüne geçilmesini sağlıyor. Böylelikle hastaların cinsel sağlıkları da daha iyi hale geliyor. Düzenli olarak egzersiz yapılması ve kilo verilmesi, kandaki kolesterol seviyelerini düşürerek penis kanlanmasını arttırıyor. Özellikle şeker hastalığına bağlı penis damarları etkilenmiş hastaların çok kilolu olmamaları öneriliyor. Şeker hastalığının oluşturduğu tüm olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için düzenli olarak spor yapmak da çok önemli. Diyabet hastalarında kandaki şeker ve kolesterol seviyelerinin yüksekliğinden korkulduğu
kadar ne yazık ki sigaranın oluşturduğu olumsuz etkilerden de korkuluyor; çünkü sigara kullanan şeker hastalarında genel anlamda damar tıkanıklıklarının daha fazla görüldüğü biliniyor. Özellikle karbonhidrat ve proteinden zengin bir şekilde beslenen ve öğünlerinde sebzeden uzak duran şeker hastalarında kan kolesterol seviyelerinin yüksek seyrettiği bilinmektedir. Bu nedenle şeker hastalığına bağlı sertleşme problemi yaşayan erkeklerin öğünlerinde daha çok sebze ve meyve tüketmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
"İlaç benzeri ürünlerin kullanılmaması gerekir"
Evren Işık, önerilerine şöyle devam etti:
"Şeker hastalığı nedeniyle sertleşme problemi yaşayan tüm erkek hastaların ek risk faktörlerine sahip olmaması için genel sağlık taramasından geçmesi gerekiyor. Vitamin eksiklikleri, beslenme bozuklukları, tiroit hastalıkları veya kansızlık gibi kanın oksijen taşımasını engelleyen ek hastalıkların teşhis edilip doğru bir şekilde tedavi ettirilmesi genel anlamda cinsel performansı iyi hale getirecektir. Şeker hastası olan her erkeğin aynı zamanda bir androloji uzmanı tarafından düzenli olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Androloji uzmanının, şeker hastalığının penisteki olumsuz etkileriyle ilgili hastayı bilgilendirmesi ve sertleşme fonksiyonu henüz bozulmadan hastaya gerekli koruyucu önlemleri anlatması gerekiyor. Şeker hastalığı kontrol altına alındıktan sonra, sertleşme sorununun çözümü için şok dalga tedavisi ve PRP (P-Shot) gibi yenilikçi tedavi yöntemleri artık sıkça uygulanıyor. Bu güncel tedavilerin en önemli özelliği, şeker hastalığının peniste oluşturduğu olumsuz etkilerin geri
döndürülmesini sağlamalarıdır. Böylece sertleşme sorununun ilerlemesinin önüne geçilerek herhangi bir cerrahi operasyon gereksinimi olmadan erkek cinsel sağlığı iyileştirilmiş oluyor. Özellikle şeker hastalığına sahip erkeklerde sertleşme problemini düzelteceğini iddia eden ve bilimsel araştırmalarla herhangi bir yararı gösterilmemiş ilaç benzeri ürünlerin kullanılmaması gerekir. Bu tarz ürünlerin sertleşme sorunu tedavisinde hiçbir bir yararı olmayacağı gibi, şeker hastalığı nedeniyle zaten hassas hale gelen kalp ve böbrek fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır."