Sincan'da Uygur Türklerinin 18 Yaşından Önce Çocuklarına Dini Eğitim Vermeleri Ve Camiye Getirmeleri Yasak

Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmaların temelinde, dini eğitimin çocuklara 18 yaşından sonra verilmesi yatıyor. Çin Devleti, bütün Müslüman çocukları kampa alıp zorunlu dans ve müzik eğitimi veriyor.

İslamiyette dini vecibeleri yerine getirmek için çocukların baliğ olduktan sonra ibadete başlaması gerekiyor. Yani erkek çocuklarında 12-15, kız çocuklarında 10-12 yaşlarında ibadetler başlıyor. Çin ise bu yaşlardaki Müslüman çocukları eğitim kampları adı altında, kendi geliştirdiği kız erkek karışık kamplara çağırarak dans ve müzik eğitimine alıyor. Ayrıca köylerde çeşitli evlerde mecburi ikamete gönderdiği memurlar ile de her saat, çocukların ibadet yapıp yapmadıklarını raporlayıp, ailenin çocuklarına Kur’an-ı Kerim öğretmesini ve dini bilgileri anlatmasını engelliyor.

Müslümanların dans ve müzikten kaçmalarını anlayamadıklarını belirten Urumçi Sosyal Bilimler Üniversitesi öğretim üyeleri, Uygur halkının dansa yatkın olduğunu belirterek, dans eğitiminin onlar için gerekli olduğunu savunuyor. Bunun dinen yasak olmasını anlayamadıklarını ifade eden Komünist Parti’nin politika geliştiricileri, dini eğitime ülkede 18 yaşından sonra müsaade edildiğini belirtiyor. Çocuklara dini eğitim adı altında Kur’an öğretmek isteyenlerin daha sonra Müslüman gençleri terörizme götürdüğünü ileri süren Çinli akademisyenler, “Yahudiler de haftada bir gün elektrik kullanmıyorlar. Dini vecibelerin ne olduğunu sorgulamayın, ibadet etmelerine yardımcı olun, terör kalmaz” tavsiyesini not aldı.

Çin Ankara Büyükelçiliğinin eğitim kamplarının yenisinin açılmayacağını ve görevini tamamlayanların kısmen kapatılacağını açıklaması ile Uygur Türklerine yapılan baskılarla ilgili tartışmalar rafa kalktı. Bu arada Urumçi’deki İlahiyat Fakültesi de Türkiye’den gelen gazetecilerin ziyaretine açıldı.

Sincan Uygur Özer Bölgesi’nde ilahiyat mezunları dini eğitim veriyor

Urumçi’de bin öğrencinin eğitim aldığı İlahiyat Fakültesinden mezun olanlar, Sincan Bölgesi’ndeki camilerde ve şehirlerde dini eğitim için görevlendiriliyor. Çinli yetkililer, fakültede fıkıh, kelam, hadis, Kur’an-ı Kerim tilaveti eğitimlerinin verildiğini bildirdi. Urumçi İlahiyat Fakültesindeki akademisyenlerin Mısır El Ezher Üniversitesinde eğitildiğini belirten yetkililer, camilerin bölge genelinde 5 vakit açık olduğunu bildirdi. Bu arada eğitim veren akademisyenlerin, kendilerini tanıtırken Türkiye’de büyük çoğunluğun üyesi bulunduğu Hanefi mezhebinden olduklarını açıklamaları da dikkat çekti. Türk heyeti de Çin Hükümeti ile işbirliği yaparak İlahiyat Fakültesindeki ve Soysal Bilimler Fakültesindeki öğretim üyelerinin Türkiye’deki üniversiteler ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği ve fikir alışverişi geliştirebileceğini ifade etti.

Geçen ay İngiliz BBC televizyonunu Sincan Bölgesi’nde misafir eden Çin Ulusal Radyosu yetkilileri, Müslüman gençlerin dans-müzik eğitimine alındığı devlet kamplarında çekim yapılmasını sağlamıştı. Ancak BBC muhabiri, buradaki gençlerin kendi istekleri ile mi yoksa mecburen mi bu kamplara getirildiklerine ilişkin bir röportaj yapmış, bir genç ise bir hata yaptığı için burada olduğunu söylemişti. Okul ve havaalanı gibi kamusal alanlarda namaz kılmak yasak. Okul, havaalanı, fabrikalarda Müslümanların ibadet etmeleri için mescitler bulunmuyor. Buralarda namazlar gizlice kılınıyor veya kılarken yakalanılırsa ceza veriliyor. Bahsedilen hata ise böyle bir ibadet veya basit bir konuya işaret ediyor. BBC’ye eğitim kamplarını gezdiren Çin, Türk gazetecileri ise bu eğitim kamplarına götürmedi.
Kaynak: İHA