Malezya Başbakanı Mahathir'e Fahri Doktora Takdim Töreni
Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed: 'Ümit ediyoruz ki Türkiye, refahımız için gerekli bilgiyi bizlere tekrar sağlama konusunda öncülük eder. Malezya, bu konuda Türkiye ile çalışmaktan memnuniyet duyacaktır' 'Eğitim çok önemli, yüksek eğitim en önemlisi çünkü bu seviyede insanlığın tamamına fayda sağlayacak daha fazla araştırma yapmaya başlayabilirsiniz' 'Kur'anı Kerim'de yer aldığı şekliyle İslam'ın öğretilerini takip edersek, bizler dünyadaki en başarılı insanlar olacağız, güçlü olacağız, kendimizi savunabileceğiz'
Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, Türkiye'nin Müslümanlara refah için gereken bilgiyi tekrar sağlama konusunda öncülük edeceği ümidini dile getirerek, Malezya'nın bu konuda Türkiye ile çalışmaktan memnuniyet duyacağını söyledi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Mahathir'e, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesince (AYBÜ) fahri doktora unvanı tevdi edildi.
Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı, Malezya'nın Ankara Büyükelçisi Abd Razak Bin Abdul Wahab, Malezyalı bazı bakanlar, YÖK üyeleri ve bazı üniversitelerden akademisyenlerle lisansüstü eğitim gören öğrenciler katıldı.
Başbakan Mahathir, törende yaptığı konuşmada, eğitim ve bilginin önemine dikkati çekerek, Hz. Muhammed'in aldığı ilk mesajın "ikra (oku)" olduğunu ifade etti.
Okumanın, bilgi edinmek anlamına geldiğini söyleyen Mahathir, bundan dolayı bilginin Müslümanlar için çok önemli olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Mahathir, bir dönem Arapçanın bilginin dili olduğu ve eğitimli kişilerin Arapça bildiğine işaret ederek, Avrupalıların da Müslümanların sahip olduğu bu bilgiye ulaşmak için dönemin İslam medeniyetine ev sahipliği yapan Kurtuba ve Bağdat gibi şehirlere gittiğini anlattı.
- "İslam'ın yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor"
Buna karşılık, Müslümanların bu bilgiye yeterince önem vermemesiyle gerilemeye başladığının altını çizen Mahathir, Müslümanların bu gerilemesinin ardından, Avrupalıların Müslümanlar üzerinde egemenlik kurmaya çalıştığına dikkati çekti.
Mahathir, bunun sonucunda Müslümanların dünyadaki en zayıf toplum olduğunu belirterek, "Bu, İslam'ın yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor. İslam'ı yorumlayan ve öğreten çok sayıda kişi var fakat bunlar çok fazla İslami değil. Bugün bizler bu cehaletin sonuçlarını görüyoruz ve Kur'an-ı Kerim'i ana rehberimiz olarak öğretmiyoruz." dedi.
Müslümanların alimlerini ve İslam'ı doğru yorumlayanları takip etme konusunda zayıf eğilim gösterdiğine işaret eden Mahathir, "Müslümanlar kardeştir fakat bizler, şimdi birbirimizi kardeş olarak görmüyoruz. Dahası birbirimizle savaşıyoruz, öldürüyoruz. Kur'an-ı Kerim açıkça 'Bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmektir.' diyor fakat biz insanları ve kardeşlerimizi öldürüyoruz ki bu Kur'an-ı Kerim'de açıkça yasaklanıyor." diye konuştu.
- "Malezya, Türkiye ile çalışmaktan memnuniyet duyacaktır"
İslam'ı yanlış yorumlayanların dini kullanarak insanları öldürdüğüne dikkati çeken Mahathir, İslam'ın öğretilerinin kesinlikle bununla bağdaşmadığını vurguladı.
Mahathir, Müslümanların bilgiye yeterince değer vermediği dönemde, Avrupalıların Müslümanlardan edindiği bilgiyle eğitim ve bilimde büyük ilerleme katettiğini ve bu bilgiyi toplumların faydası için kullandığını dile getirdi.
Eğitimin çok önemli olduğunu belirten Mahathir, şunları kaydetti:
"Yüksek eğitim en önemlisi çünkü bu seviyede insanlığın tamamına fayda sağlayacak daha fazla araştırma yapmaya başlayabilirsiniz. Ümit ediyoruz ki Türkiye, refahımız için gerekli bilgiyi bizlere tekrar sağlama konusunda öncülük eder. Malezya, bu konuda Türkiye ile çalışmaktan memnuniyet duyacaktır çünkü belki böylelikle Müslümanların talihini düzeltebiliriz.
İslam yanlış değil, din yanlış değil. İslam'ı yanlış yorumlayarak Müslümanlara öğretenler hatalı. Kur'an-ı Kerim'de yer aldığı gibi İslam'ın öğretilerini takip edersek, bizler dünyadaki en başarılı insanlar olacağız, güçlü olacağız, kendimizi savunabileceğiz."
Mahathir, Müslümanların hatalarını fark edip izledikleri yolu düzeltmesi halinde İslam medeniyetinin yeniden canlandırabileceğinin altını çizdi.
Kaynak: AA
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Mahathir'e, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesince (AYBÜ) fahri doktora unvanı tevdi edildi.
Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı, Malezya'nın Ankara Büyükelçisi Abd Razak Bin Abdul Wahab, Malezyalı bazı bakanlar, YÖK üyeleri ve bazı üniversitelerden akademisyenlerle lisansüstü eğitim gören öğrenciler katıldı.
Başbakan Mahathir, törende yaptığı konuşmada, eğitim ve bilginin önemine dikkati çekerek, Hz. Muhammed'in aldığı ilk mesajın "ikra (oku)" olduğunu ifade etti.
Okumanın, bilgi edinmek anlamına geldiğini söyleyen Mahathir, bundan dolayı bilginin Müslümanlar için çok önemli olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Mahathir, bir dönem Arapçanın bilginin dili olduğu ve eğitimli kişilerin Arapça bildiğine işaret ederek, Avrupalıların da Müslümanların sahip olduğu bu bilgiye ulaşmak için dönemin İslam medeniyetine ev sahipliği yapan Kurtuba ve Bağdat gibi şehirlere gittiğini anlattı.
- "İslam'ın yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor"
Buna karşılık, Müslümanların bu bilgiye yeterince önem vermemesiyle gerilemeye başladığının altını çizen Mahathir, Müslümanların bu gerilemesinin ardından, Avrupalıların Müslümanlar üzerinde egemenlik kurmaya çalıştığına dikkati çekti.
Mahathir, bunun sonucunda Müslümanların dünyadaki en zayıf toplum olduğunu belirterek, "Bu, İslam'ın yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor. İslam'ı yorumlayan ve öğreten çok sayıda kişi var fakat bunlar çok fazla İslami değil. Bugün bizler bu cehaletin sonuçlarını görüyoruz ve Kur'an-ı Kerim'i ana rehberimiz olarak öğretmiyoruz." dedi.
Müslümanların alimlerini ve İslam'ı doğru yorumlayanları takip etme konusunda zayıf eğilim gösterdiğine işaret eden Mahathir, "Müslümanlar kardeştir fakat bizler, şimdi birbirimizi kardeş olarak görmüyoruz. Dahası birbirimizle savaşıyoruz, öldürüyoruz. Kur'an-ı Kerim açıkça 'Bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmektir.' diyor fakat biz insanları ve kardeşlerimizi öldürüyoruz ki bu Kur'an-ı Kerim'de açıkça yasaklanıyor." diye konuştu.
- "Malezya, Türkiye ile çalışmaktan memnuniyet duyacaktır"
İslam'ı yanlış yorumlayanların dini kullanarak insanları öldürdüğüne dikkati çeken Mahathir, İslam'ın öğretilerinin kesinlikle bununla bağdaşmadığını vurguladı.
Mahathir, Müslümanların bilgiye yeterince değer vermediği dönemde, Avrupalıların Müslümanlardan edindiği bilgiyle eğitim ve bilimde büyük ilerleme katettiğini ve bu bilgiyi toplumların faydası için kullandığını dile getirdi.
Eğitimin çok önemli olduğunu belirten Mahathir, şunları kaydetti:
"Yüksek eğitim en önemlisi çünkü bu seviyede insanlığın tamamına fayda sağlayacak daha fazla araştırma yapmaya başlayabilirsiniz. Ümit ediyoruz ki Türkiye, refahımız için gerekli bilgiyi bizlere tekrar sağlama konusunda öncülük eder. Malezya, bu konuda Türkiye ile çalışmaktan memnuniyet duyacaktır çünkü belki böylelikle Müslümanların talihini düzeltebiliriz.
İslam yanlış değil, din yanlış değil. İslam'ı yanlış yorumlayarak Müslümanlara öğretenler hatalı. Kur'an-ı Kerim'de yer aldığı gibi İslam'ın öğretilerini takip edersek, bizler dünyadaki en başarılı insanlar olacağız, güçlü olacağız, kendimizi savunabileceğiz."
Mahathir, Müslümanların hatalarını fark edip izledikleri yolu düzeltmesi halinde İslam medeniyetinin yeniden canlandırabileceğinin altını çizdi.