Fabrika Dumanı Mahalle Halkını Canından Bezdirdi
Rize’nin Kalkandere ilçesinde bulunan Çaykur’a ait Taşçılar Çay Fabrikası’nın ısıtma kazancının bacasından çıkan kara dumanlar mahalle halkını canından bezdirdi.
İddiaya göre İlçeye bağlı Taşçılar Mahallesi’nde bulunan Çaykur’a ait Taşçılar çay fabrikasının kazan kısmı özelleştirildi. Özel bir firma tarafından işletmesi alınan kazanı ısıtmak için ise kömür yakılıyor. Yaktığı kömür ise bacanın filtreli olmaması nedeniyle köy halkının sağlığı ve sosyal yaşantısını olumsuz yönde etkiliyor. Bacadan ara ara çıkan siyah dumanlar hem çevre kirliliğine neden olurken hem de bölgede yaşayan insanların evlerinin çıkan kurum nedeniyle kirlenmesine sebep oluyor. Bölge halkı fabrikadan çıkan duman nedeniyle evlerinin kapılarına dahi çıkamadıklarını dile getirerek yetkililerden yardım talep ediyor.
Fabrikanın kazan kısmının özelleştirilmesi ile ilçede duman sıkıntısının başladığını dile getiren Ahmet Özkan “Fabrikamızın orijinal bacası duruyor onu kullanmıyorlar, özel şirkete devredildikten sonra küçük bir baca yapıldı. Bundan öyle bir duman çıkıyor ki, bütün mahallemiz rezillik içerisinde. Hanımlar evlerine çamaşır asamıyor, biz çay kesemiyoruz, eldivensiz bir şey yapamıyoruz. Doğayı mahvediyor. İnanılmaz devasa bir kirlilik oluyor burada. Mahalleli oalrak biz çok şikayetçiyiz bundan, çok rahatsızlık duyuyoruz. Sağlığımız ile oynuyorlar. Bacamız var orada ama onu kullanmıyorlar. O kullanılsa, o tamamen filtreli, yeni yapılanda filtre olmadığı için çok acayip bir kirlilik veriyor” ifadelerini kullandı.
KOAH hastası olan Muzaffer Aksoy ise evin içerisinde bile maske ile gezmek zorunda kaldığını, evinin kapısında oturamadıklarını dile getirerek “Bu halimi görüyorsunuz, ne şekilde olduğumu daha söylememe gerek yok. Maskeyle dolaşıyoruz evin içerisinde. Şuan duman hiç yok, ama aslında öyle yanıyor ki imkanı yok öyle duman olamaz. Yazık günahtır yani bu halkın nedir çektiği. Evin içerisinde maske takıyorum, kapı pencere açamıyoruz. Dışarıda oturup kahvaltı yapamıyoruz. Koah, astım hastasıyım, yetkili kişilere bildirdik ama arayan soran olmadı. İnşallah bundan sonra böyle olmaz” şeklinde konuşurken, eşi ise bacadan çıktıktan sonra yağan kurum nedeniyle çamaşır bile asamadıklarını dile getirerek “Çamaşır asamıyoruz, balkonlarda gezemiyoruz. Öyle zaman oluyor ki kömürden ayaklarımızın izleri çıkıyor anında. 1 kez küreğe koydum da götüreyim dedim bunu fabrikaya da bir görsünler. Çare olmuyor buna hiç bir şey. Odalarımıza giremiyoruz, küçücük bir delikten içeriye giriyor. Durumumuz iyi değil” dedi.
Köyde yaşlıların mağdur olduğunu, nefes bile alamadıklarını dile getiren Süleyman Tosun isimli köy sakini ise “Annem 70 yaşında her sabah kalkıp kapıları süpürüyor simsiyah, çamaşır asamıyoruz simsiyah, her yer simsiyah oluyor. Şuan en düşük hali yani. Şikayetçiyiz bu durumdan. Yaşlılarımız var, babam astım hastası o da nefes alamıyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Fabrikanın kazan kısmının özelleştirilmesi ile ilçede duman sıkıntısının başladığını dile getiren Ahmet Özkan “Fabrikamızın orijinal bacası duruyor onu kullanmıyorlar, özel şirkete devredildikten sonra küçük bir baca yapıldı. Bundan öyle bir duman çıkıyor ki, bütün mahallemiz rezillik içerisinde. Hanımlar evlerine çamaşır asamıyor, biz çay kesemiyoruz, eldivensiz bir şey yapamıyoruz. Doğayı mahvediyor. İnanılmaz devasa bir kirlilik oluyor burada. Mahalleli oalrak biz çok şikayetçiyiz bundan, çok rahatsızlık duyuyoruz. Sağlığımız ile oynuyorlar. Bacamız var orada ama onu kullanmıyorlar. O kullanılsa, o tamamen filtreli, yeni yapılanda filtre olmadığı için çok acayip bir kirlilik veriyor” ifadelerini kullandı.
KOAH hastası olan Muzaffer Aksoy ise evin içerisinde bile maske ile gezmek zorunda kaldığını, evinin kapısında oturamadıklarını dile getirerek “Bu halimi görüyorsunuz, ne şekilde olduğumu daha söylememe gerek yok. Maskeyle dolaşıyoruz evin içerisinde. Şuan duman hiç yok, ama aslında öyle yanıyor ki imkanı yok öyle duman olamaz. Yazık günahtır yani bu halkın nedir çektiği. Evin içerisinde maske takıyorum, kapı pencere açamıyoruz. Dışarıda oturup kahvaltı yapamıyoruz. Koah, astım hastasıyım, yetkili kişilere bildirdik ama arayan soran olmadı. İnşallah bundan sonra böyle olmaz” şeklinde konuşurken, eşi ise bacadan çıktıktan sonra yağan kurum nedeniyle çamaşır bile asamadıklarını dile getirerek “Çamaşır asamıyoruz, balkonlarda gezemiyoruz. Öyle zaman oluyor ki kömürden ayaklarımızın izleri çıkıyor anında. 1 kez küreğe koydum da götüreyim dedim bunu fabrikaya da bir görsünler. Çare olmuyor buna hiç bir şey. Odalarımıza giremiyoruz, küçücük bir delikten içeriye giriyor. Durumumuz iyi değil” dedi.
Köyde yaşlıların mağdur olduğunu, nefes bile alamadıklarını dile getiren Süleyman Tosun isimli köy sakini ise “Annem 70 yaşında her sabah kalkıp kapıları süpürüyor simsiyah, çamaşır asamıyoruz simsiyah, her yer simsiyah oluyor. Şuan en düşük hali yani. Şikayetçiyiz bu durumdan. Yaşlılarımız var, babam astım hastası o da nefes alamıyor” şeklinde konuştu.