Türk Ve İslam Eserleri Müzesi Etnografya Bölümü Açılışı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: 'Öncelikle görevimiz, geçmişten gelen değerlere sahip çıkarak, yeni nesillere aktarmak. Bu bilinç, Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz her projede rehberimiz olmaktadır' '2012'de başlayan çalışmalarımızı Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin açılışının 100. yılı olan 2014'te tamamladık. Müzemiz o günden itibaren aziz milletimizi kültür değerleri ile buluşturmaya kesintisiz devam etmektedir'
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Öncelikle görevimiz, geçmişten gelen değerlere sahip çıkarak, yeni nesillere aktarmak. Bu bilinç, Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz her projede rehberimiz olmaktadır." dedi.
Ersoy, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin yenilenen Etnografya Bölümü'nün açılış töreni ile Bakanlık tarafından Londra'dan iadesi sağlanan 16. yüzyıla ait Çini Kitabe'nin tanıtım programına katıldı.
Törende konuşma yapan Ersoy, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin 1914'te kurulduğunu hatırlatarak, "İlk kurulduğunda ev sahipliğini Süleymaniye Camisi Külliyesi içerisindeki İmaret binası yapıyordu. 1983'te taşındığı yeni yuvası ise şu an bulunduğumuz İbrahim Paşa Sarayı olmuştur. Her biri yaklaşık 500 yıllık olan bu 2 eseri bizlere bırakmış olan ecdadımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı.
Öncelikle görevlerinin geçmişten gelen değerlere sahip çıkarak, yeni nesillere aktarmak olduğunu vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:
"Bu bilinç, Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz her projede rehberimiz olmaktadır. İbrahim Paşa Sarayı'nı bu bakış açısıyla 2 yıl süren kapsamlı bir restorasyondan geçirdik. 2012'de başlayan çalışmalarımızı Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin açılışının 100. yılı olan 2014'te tamamladık. Müzemiz o günden itibaren aziz milletimizi kültür değerleri ile buluşturmaya kesintisiz devam etmektedir. Resmi açılışı sebebiyle bugün bir arada olmamıza vesile olan Etnografya Bölümü ile 3. avlunun restorasyon ve teşhir, tanzim çalışmalarını da tamamladık. Bu bölümle ziyaretçilerimizi 1800'lerin İstanbul'una götürecek bir zaman kapısı da açmış olduk."
- "Çini Kitabe'yi sergiye dahil etmekten mutluluk duyuyorum"
Ersoy, Etnografya Bölümü'nün içeriğinden de bahsederek, "İçeride karşılaşacağınız realistik silikon heykellerle desteklenmiş canlandırmalarla, başta orijinal Hacivat ve Karagöz figürleri olmak üzere, mesire yeri, kahvehane, konak, hat atölyesi ve halı dükkanı, dönemin yaşam tarzını yansıtan 320 eser, ev eşyası, hamam kıyafeti ve takılardan oluşan koleksiyonlar sizi 19. yüzyılda İstanbul'da yaşamın anlarına ve mekanlarına misafir edecek." diye konuştu.
Londra'dan iadesi sağlanan 16. yüzyıla ait Çini Kitabe'ye değinen Ersoy, şu bilgileri verdi:
"2004'te Çarşamba Mehmet Ağa Camisi'nden alınarak, yurt dışına çıkarılan 16. yüzyıl Osmanlı dönemine ait klasik İznik çinisi pano Türkiye'ye geri getirilmiştir. Önceki Bakan Yardımcımız Ömer Arısoy'un girişimleri üzerine Türk ve İslam Eserleri Müzemiz süreci başlatarak, eseri uhdesinde bulunduran kişi ikna edilmiş, Londra Büyükelçiliği'ne bağışlanmıştır. Süreç Bakanlığımıza Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Mücadele Birimimiz tarafından başarılı bir şekilde yürütülmüş ve 17 Nisan 2019'da Londra'dan hava yoluyla ülkemize getirilerek, müzemizin eser deposunda muhafaza altına alınmıştır. Açılış münasebetiyle bu eserimizi de sergiye dahil etmekten büyük mutluluk duyuyorum."
- "İstanbul'a gelen turist sayısı arttı"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise İstanbul'un hiçbir şehirle mukayese edilemeyecek kadar zenginliğe sahip olduğuna dikkati çekerek, "İstanbul turizm açısından da kültür açısından da dünyanın en büyük zenginliğine sahip. Geçtiğimiz yıl içerisinde İstanbul, Türkiye'ye gelen turistlerin yaklaşık üçte birini, 13 milyon 433 bin 101 turisti ağırladı. Bu sene ilk 4 aylık rakam ise 4 milyon 399 bin, geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 15'lik bir artış yaşadık." dedi.
Kültürün bir kimlik olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu kimliğin hem bizim için hem bu şehri ziyaret eden turistler için en önemli temsil merkezi müzelerdir. Müzeler zamanın akışından bugüne bize yaşanmışlığı ortaya koyan merkezlerdir. Bu açıdan Bakanlığımızın da Sayın Bakanımızın öncülüğünde müzelerle ilgili yeni bir atılım döneminin başladığını ve İstanbul'un da bu noktada merkez oluşturduğunu belirtmek isterim."
Yılmaz, İstanbul'da toplan 92 müze olduğunu aktararak, "Bu 92 müzenin geçtiğimiz yıl bize ait ve özel olmak üzere ziyaretçi sayısı 13 milyon 341 bin. Bunun 7 milyon 400 bini Bakanlığımıza ait müzeler. Yine Bakanlığımız müzelerinin ilk 5 ay içerisindeki ziyaretçi sayısı 3 milyon 373 bin 436, geçen yıla oranla ziyaretçi sayımızdaki artış yüzde 22,4, önümüzdeki dönemde de bu hızla artacaktır." şeklinde konuştu.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin önemine de işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu müze sadece İstanbul'da değil, aslında dünya tarihinde özellikle İslam kültür ve coğrafyası açısından çok önemli bir büyüklüğü temsili, geçmişi ve değeri ifade ediyor. Eğer İslam tarihinin zamanın akışı içerisinde 15 asırlık geçmişinin ve birikiminin önemli eserlerini bir arada görmek istiyorsanız, yine coğrafya olarak Afrika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Anadolu'ya uzanan yaygınlığını ve büyük kültür medeniyetlerinin eserlerini görmek istiyorsanız, bu müzeyi gezmelisiniz."
Törene, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile kültür sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
Kaynak: AA
Ersoy, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin yenilenen Etnografya Bölümü'nün açılış töreni ile Bakanlık tarafından Londra'dan iadesi sağlanan 16. yüzyıla ait Çini Kitabe'nin tanıtım programına katıldı.
Törende konuşma yapan Ersoy, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin 1914'te kurulduğunu hatırlatarak, "İlk kurulduğunda ev sahipliğini Süleymaniye Camisi Külliyesi içerisindeki İmaret binası yapıyordu. 1983'te taşındığı yeni yuvası ise şu an bulunduğumuz İbrahim Paşa Sarayı olmuştur. Her biri yaklaşık 500 yıllık olan bu 2 eseri bizlere bırakmış olan ecdadımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı.
Öncelikle görevlerinin geçmişten gelen değerlere sahip çıkarak, yeni nesillere aktarmak olduğunu vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:
"Bu bilinç, Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz her projede rehberimiz olmaktadır. İbrahim Paşa Sarayı'nı bu bakış açısıyla 2 yıl süren kapsamlı bir restorasyondan geçirdik. 2012'de başlayan çalışmalarımızı Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin açılışının 100. yılı olan 2014'te tamamladık. Müzemiz o günden itibaren aziz milletimizi kültür değerleri ile buluşturmaya kesintisiz devam etmektedir. Resmi açılışı sebebiyle bugün bir arada olmamıza vesile olan Etnografya Bölümü ile 3. avlunun restorasyon ve teşhir, tanzim çalışmalarını da tamamladık. Bu bölümle ziyaretçilerimizi 1800'lerin İstanbul'una götürecek bir zaman kapısı da açmış olduk."
- "Çini Kitabe'yi sergiye dahil etmekten mutluluk duyuyorum"
Ersoy, Etnografya Bölümü'nün içeriğinden de bahsederek, "İçeride karşılaşacağınız realistik silikon heykellerle desteklenmiş canlandırmalarla, başta orijinal Hacivat ve Karagöz figürleri olmak üzere, mesire yeri, kahvehane, konak, hat atölyesi ve halı dükkanı, dönemin yaşam tarzını yansıtan 320 eser, ev eşyası, hamam kıyafeti ve takılardan oluşan koleksiyonlar sizi 19. yüzyılda İstanbul'da yaşamın anlarına ve mekanlarına misafir edecek." diye konuştu.
Londra'dan iadesi sağlanan 16. yüzyıla ait Çini Kitabe'ye değinen Ersoy, şu bilgileri verdi:
"2004'te Çarşamba Mehmet Ağa Camisi'nden alınarak, yurt dışına çıkarılan 16. yüzyıl Osmanlı dönemine ait klasik İznik çinisi pano Türkiye'ye geri getirilmiştir. Önceki Bakan Yardımcımız Ömer Arısoy'un girişimleri üzerine Türk ve İslam Eserleri Müzemiz süreci başlatarak, eseri uhdesinde bulunduran kişi ikna edilmiş, Londra Büyükelçiliği'ne bağışlanmıştır. Süreç Bakanlığımıza Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Mücadele Birimimiz tarafından başarılı bir şekilde yürütülmüş ve 17 Nisan 2019'da Londra'dan hava yoluyla ülkemize getirilerek, müzemizin eser deposunda muhafaza altına alınmıştır. Açılış münasebetiyle bu eserimizi de sergiye dahil etmekten büyük mutluluk duyuyorum."
- "İstanbul'a gelen turist sayısı arttı"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise İstanbul'un hiçbir şehirle mukayese edilemeyecek kadar zenginliğe sahip olduğuna dikkati çekerek, "İstanbul turizm açısından da kültür açısından da dünyanın en büyük zenginliğine sahip. Geçtiğimiz yıl içerisinde İstanbul, Türkiye'ye gelen turistlerin yaklaşık üçte birini, 13 milyon 433 bin 101 turisti ağırladı. Bu sene ilk 4 aylık rakam ise 4 milyon 399 bin, geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 15'lik bir artış yaşadık." dedi.
Kültürün bir kimlik olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu kimliğin hem bizim için hem bu şehri ziyaret eden turistler için en önemli temsil merkezi müzelerdir. Müzeler zamanın akışından bugüne bize yaşanmışlığı ortaya koyan merkezlerdir. Bu açıdan Bakanlığımızın da Sayın Bakanımızın öncülüğünde müzelerle ilgili yeni bir atılım döneminin başladığını ve İstanbul'un da bu noktada merkez oluşturduğunu belirtmek isterim."
Yılmaz, İstanbul'da toplan 92 müze olduğunu aktararak, "Bu 92 müzenin geçtiğimiz yıl bize ait ve özel olmak üzere ziyaretçi sayısı 13 milyon 341 bin. Bunun 7 milyon 400 bini Bakanlığımıza ait müzeler. Yine Bakanlığımız müzelerinin ilk 5 ay içerisindeki ziyaretçi sayısı 3 milyon 373 bin 436, geçen yıla oranla ziyaretçi sayımızdaki artış yüzde 22,4, önümüzdeki dönemde de bu hızla artacaktır." şeklinde konuştu.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin önemine de işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu müze sadece İstanbul'da değil, aslında dünya tarihinde özellikle İslam kültür ve coğrafyası açısından çok önemli bir büyüklüğü temsili, geçmişi ve değeri ifade ediyor. Eğer İslam tarihinin zamanın akışı içerisinde 15 asırlık geçmişinin ve birikiminin önemli eserlerini bir arada görmek istiyorsanız, yine coğrafya olarak Afrika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Anadolu'ya uzanan yaygınlığını ve büyük kültür medeniyetlerinin eserlerini görmek istiyorsanız, bu müzeyi gezmelisiniz."
Törene, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile kültür sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı.