Nafakada 'ayrımcılık'

Ankara’da 2 ayrı boşanma davasında verilen nafaka miktarı tartışma yarattı. Davaların birinde asgari ücret işçisin 800 TL, diğerinde 8 bin TL aylık geliri olan kişinin 550 TL nafakaya hükmedildiğini söyleyen avukat Elifcan Tanılkan, maaşlı çalışanların yüksek miktarda nafakaya mahkûm edildiği görüşünde.

Nafakada 'ayrımcılık'
TBMM gündemine alınacak öncelikli yasal düzenlemeler arasında yer alan “nafaka ödeme sistemi” ile ilgili yasal değişiklik üzerinde çalışmalar devam ederken Aile Mahkemeleri’nden nafaka ödemelerinde yaşanan adaletsizliği gözler önüne seren iki ayrı karar çıktı. Ankara 2. Aile Mahkemesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde asgari ücretle işçi olarak çalışan A.A.’yı, boşanma aşamasında olduğu eşi H.A.’ya 800 lira nafaka ödemesine hükmetti.

Maaşının yarısını veriyor


Mahkeme, bir çocuğu olan A.A.’nın, her ay çocuğu için 400 lira, eşi için 400 lira olmak üzere 800 lira tedbir nafakası ödemesine hükmetti. Ayrıca mahkemeden, dava başlangıç tarihinden geçerli olmak üzere A.A.’nın eşine geriye dönük nafakanın faiziyle birlikte ödenmesi kararı çıktı. Bu kararla birlikte A.A., eşi H.A.’ya her ay bin lira nafaka ödüyor. A.A.’nın aldığı maaştan kendisine sadece bin 20 lira kaldığını ifade eden avukatı Elifcan Tanılkan, “Hem psikolojik hem de maddi anlamda büyük çöküş yaşıyor. Aldığı maaşın yarısını boşanma aşanmasında eşine veriyor” dedi.

8 bin lira geliri var

Bir başka boşanma davasında ise Ankara 8. Aile Mahkemesi, minibüs hattında dolmuş sahibi, aynı zamanda bir takside de yüzde 50 hissesi bulunan ve aylık gelir ortalaması 8 bin lirayı geçen V.B.’nin, eşi I.B.’ye 550 lira ödemesine hükmetti. Mahkeme, ödeme açıklamasında ise V.B.’nin 10 yaşındaki çocuğuna 300 lira, 1.5 yaşındaki çocuğuna ise 250 lira verileceğini belirtti.

‘Geliri düşük gösterebiliyor’

Aile Mahkemeleri’nde görülen iki ayrı davada A.A. ile I.B.’nin avukatı olan Elifcan Tanılkan, nafaka ödemelerinde verilen farklı kararların kişiler üzerinde psikolojik travma yaşattığını ifade etti. Tedbir nafakasının miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre belirlendiğini kaydeden Tanılkan, “Türkiye’de özellikle serbest çalışanlarda gelirlerini gösterme imkânı değişkenlik gösterdiğinden herhangi bir yerde maaşlı olarak çalışan kişi bu edimden kurtulamadığı gibi yüksek miktarlara mahkûm ediliyor. Serbest olarak çalışan bir kimse ise gelirini düşük göstererek bu külfetten kolayca kurtulabiliyor. Dolayısıyla burada asıl sıkıntıyı düşük ve asgari ücret düzeyinde yaşam sürdüren kimseler çekiyor. Hal böyle olunca kişi evlilik kurumunu korkulacak bir düzen olarak görerek tekrar evlenme düşüncesine girmekten kaçınıyor” dedi.

Düzenleme yakın zamanda Meclis’te


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 100 günlük eylem planları arasında olan nafaka ödeme uygulamasına ilişkin Adalet Bakanlığı ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışmaları devam ediyor. TBMM’ye sunulacak öncelikli yasal düzenlemeler arasında yer alan nafaka düzenlemesinde, kısa süreli evliliklerde en az iki yıl, uzun süreli evliliklerde ise, nafakanın evlilik süresine göre belirlenmesi üzerinde çalışmalar sürüyor.