Bariatrik Cerrahi Sonrası Uygun Kontrol Ve Tedavi
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Hatice Özer, “Obezite tedavisinde uygulanan bariatrik cerrahi sonrası uygun kontrol ve tedavi yapılmazsa hastalık ile ortaya çıkan sağlık sorunları tekrar ortaya çıkabilir” dedi.
Büyük Anadolu Hastaneleri Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Hatice Özer, obezite tedavisinde uygulanan bariatrik cerrahi sonrası uygun kontrol ve tedaviye dikkat çekti.
Tecrübeli ekip
“Obezite, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri etkileyen yaygınlığı gittikçe artan bir hastalıktır” diyen Uzm. Dr. Hatice Özer, “Obezitenin tedavisinde bariatrik cerrahi yöntemlerin kullanılma sıklığı her geçen gün artmaktadır. Uygun kişiler seçildiği zaman hayat kurtarıcı olabilen bariatrik cerrahi sonrası uygun kontrol ve tedavi yapılmazsa cerrahi sonrası tekrar kilo alınmakta cerrahi sonrası remisyona giren diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, uyku apne sendromu gibi rahatsızlıklar tekrar gelişebilmektedir. Operasyon sonrası istenmeyen etkilerin bir kısmı erken dönemde gelişirken, bazıları aylar veya yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bu yüzden bu hasta grubu endokrinolog, cerrah, psikiyatrist ve diyetisyenden oluşan tecrübeli bir ekip tarafından ömür boyu takip edilmelidir. İlk 3 ay katı gıdaların alınamadığı, kusma ataklarının sık olduğu dönemde mutlaka bir endokrinoloji ve metabolizma uzmanı ile beslenme uzmanının kontrolünde ‘enteral’ beslenme ürünleriyle eksiği yerine koyacak bir sıvı beslenme programı, sıvı ve toz protein desteği programı oluşturmalıdır” şeklinde konuştu.
Kansızlık ve hormon eksikliği
. Dr. Hatice Özer şöyle devam etti: “Onikiparmak bağırsağını by-pass eden bazı ameliyat tiplerinde safra tuzları ve pankreastan salgılanan ‘lipaz enzimi eksikliği’ nedeniyle yağlar yeteri kadar parçalanamadan incebağırsağa geçer. Sindirilmemiş yağlar kalınbağırsağa geldiğinde bir yandan yağlı ishal, kötü kokulu gaz bulguları, diğer taraftan A, D, E ve K vitaminlerinin emiliminin bozulmasına sebep olur. Proteinlerin sindirimi için midenin asit salgısı ve ‘pepsinojen’ denilen bir enzime ihtiyaç duyulur. Mide operasyonlarından sonra midenin önemli bir bölümü alındığı için hem asit salgısında hem de pepsinojen salgısında azalma olur. İlerleyen yıllarda hastaların bir bölümünde ciddi protein eksiklikleri, buna bağlı kansızlık ve hormon eksiklikleri gelişebilir.”
Vitamin eksilmesi
“Yetersiz beslenme, bir yandan immün sistemini bozarken diğer taraftan ‘tiamin’ gibi vitaminlerin eksilmesine sebep olabilir. Mide küçültme operasyonlarından sonra hastaların yarısında demir eksikliği ve kansızlık görülür. Midenin bir bölümünün alınması, onikiparmak bağırsağının by-pass edilmesi nedeniyle yiyeceklerden alınan demir yeteri kadar emilemez. Midede asit salgısının azalması nedeniyle demirin bir bölümü aktif hale gelemez. Bu ameliyatlarda midenin önemli bölümünün alınması nedeniyle birkaç ay sonra emilim bozukluğuna bağlı B12 vitamin eksikliği gelişir. Vitamin eksikliği, ameliyattan 1 yıl sonra karaciğerdeki B12 vitamini depolarının tükenmesinden sonra daha belirgin hale gelir. Hastaların yüzde 60’ında operasyondan sonra folik asit eksikliği de ortaya çıkabilir.”
Böbrekte taş oluşumu
Gastrik by-pass sonrası kalsiyum eksikliğinin de sıklıkla görüldüğünü ifade eden Özer, şu bilgileri verdi:
“Tüp mide operasyonlarında mide asit salgısının azalması da kalsiyum emiliminin bozulmasına neden olabilir. Bariatrik cerrahi operasyonlarının uzun yıllar sonra en önemli komplikasyonu, durdurulamayan osteoporozdur (kemik erimesi). Bariatrik cerrahi operasyonlarından sonra yağ ve safra asitlerinin emilimindeki bozukluk, vücudun asit baz dengesinin değişmesi gibi nedenlerle safrakesesi ile böbrekte taş oluşumunda artış olur. Ayrıca yapılan çalışmalarda operasyondan 2 sene sonra verilen kiloların tekrar alındığı tespit edilmiştir. başlangıçtaki remisyonu takiben obeziteye eşlik edebilecek komorbid durumlar olan diyabet, hiperlipidemi, hipertansiyon, uyku apne sendromu, hepatosteatoz ve infertilitenin cerrahi sonrası tekrar kilo almakla yeniden oluşabilir. Bariatrik cerrahi olan kişilerin; makro besin (proteinler, yağlar, karbonhidratlar) ile mikro besin (vitaminler, mineraller, eser elementler) seviyelerinin izlenmesi gerekirse replasmanı, operasyon sonrası tekrar kilo almamak, diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, uyku apnesi, infertilite, cinsel isteksizlik gibi cerrahi sonrası uzun dönemde tekrarlayabilecek hastalıkların uygun tedavisi ve takibi için önerilen aralıklarla endokrinoloj ve metabolizma hastalıkları uzmanının sürekli kontrolü altında olmaları gerekmektedir.”
Kaynak: İHA
Tecrübeli ekip
“Obezite, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri etkileyen yaygınlığı gittikçe artan bir hastalıktır” diyen Uzm. Dr. Hatice Özer, “Obezitenin tedavisinde bariatrik cerrahi yöntemlerin kullanılma sıklığı her geçen gün artmaktadır. Uygun kişiler seçildiği zaman hayat kurtarıcı olabilen bariatrik cerrahi sonrası uygun kontrol ve tedavi yapılmazsa cerrahi sonrası tekrar kilo alınmakta cerrahi sonrası remisyona giren diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, uyku apne sendromu gibi rahatsızlıklar tekrar gelişebilmektedir. Operasyon sonrası istenmeyen etkilerin bir kısmı erken dönemde gelişirken, bazıları aylar veya yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bu yüzden bu hasta grubu endokrinolog, cerrah, psikiyatrist ve diyetisyenden oluşan tecrübeli bir ekip tarafından ömür boyu takip edilmelidir. İlk 3 ay katı gıdaların alınamadığı, kusma ataklarının sık olduğu dönemde mutlaka bir endokrinoloji ve metabolizma uzmanı ile beslenme uzmanının kontrolünde ‘enteral’ beslenme ürünleriyle eksiği yerine koyacak bir sıvı beslenme programı, sıvı ve toz protein desteği programı oluşturmalıdır” şeklinde konuştu.
Kansızlık ve hormon eksikliği
. Dr. Hatice Özer şöyle devam etti: “Onikiparmak bağırsağını by-pass eden bazı ameliyat tiplerinde safra tuzları ve pankreastan salgılanan ‘lipaz enzimi eksikliği’ nedeniyle yağlar yeteri kadar parçalanamadan incebağırsağa geçer. Sindirilmemiş yağlar kalınbağırsağa geldiğinde bir yandan yağlı ishal, kötü kokulu gaz bulguları, diğer taraftan A, D, E ve K vitaminlerinin emiliminin bozulmasına sebep olur. Proteinlerin sindirimi için midenin asit salgısı ve ‘pepsinojen’ denilen bir enzime ihtiyaç duyulur. Mide operasyonlarından sonra midenin önemli bir bölümü alındığı için hem asit salgısında hem de pepsinojen salgısında azalma olur. İlerleyen yıllarda hastaların bir bölümünde ciddi protein eksiklikleri, buna bağlı kansızlık ve hormon eksiklikleri gelişebilir.”
Vitamin eksilmesi
“Yetersiz beslenme, bir yandan immün sistemini bozarken diğer taraftan ‘tiamin’ gibi vitaminlerin eksilmesine sebep olabilir. Mide küçültme operasyonlarından sonra hastaların yarısında demir eksikliği ve kansızlık görülür. Midenin bir bölümünün alınması, onikiparmak bağırsağının by-pass edilmesi nedeniyle yiyeceklerden alınan demir yeteri kadar emilemez. Midede asit salgısının azalması nedeniyle demirin bir bölümü aktif hale gelemez. Bu ameliyatlarda midenin önemli bölümünün alınması nedeniyle birkaç ay sonra emilim bozukluğuna bağlı B12 vitamin eksikliği gelişir. Vitamin eksikliği, ameliyattan 1 yıl sonra karaciğerdeki B12 vitamini depolarının tükenmesinden sonra daha belirgin hale gelir. Hastaların yüzde 60’ında operasyondan sonra folik asit eksikliği de ortaya çıkabilir.”
Böbrekte taş oluşumu
Gastrik by-pass sonrası kalsiyum eksikliğinin de sıklıkla görüldüğünü ifade eden Özer, şu bilgileri verdi:
“Tüp mide operasyonlarında mide asit salgısının azalması da kalsiyum emiliminin bozulmasına neden olabilir. Bariatrik cerrahi operasyonlarının uzun yıllar sonra en önemli komplikasyonu, durdurulamayan osteoporozdur (kemik erimesi). Bariatrik cerrahi operasyonlarından sonra yağ ve safra asitlerinin emilimindeki bozukluk, vücudun asit baz dengesinin değişmesi gibi nedenlerle safrakesesi ile böbrekte taş oluşumunda artış olur. Ayrıca yapılan çalışmalarda operasyondan 2 sene sonra verilen kiloların tekrar alındığı tespit edilmiştir. başlangıçtaki remisyonu takiben obeziteye eşlik edebilecek komorbid durumlar olan diyabet, hiperlipidemi, hipertansiyon, uyku apne sendromu, hepatosteatoz ve infertilitenin cerrahi sonrası tekrar kilo almakla yeniden oluşabilir. Bariatrik cerrahi olan kişilerin; makro besin (proteinler, yağlar, karbonhidratlar) ile mikro besin (vitaminler, mineraller, eser elementler) seviyelerinin izlenmesi gerekirse replasmanı, operasyon sonrası tekrar kilo almamak, diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, uyku apnesi, infertilite, cinsel isteksizlik gibi cerrahi sonrası uzun dönemde tekrarlayabilecek hastalıkların uygun tedavisi ve takibi için önerilen aralıklarla endokrinoloj ve metabolizma hastalıkları uzmanının sürekli kontrolü altında olmaları gerekmektedir.”