DEMOKRASİNİN İNFAZI Açıklaması 27 Mayısdarbeyi Meşrulaştırmak İçin 'Ekonomi Çöküyor' Yalanı
Demokrat Parti Hükümeti'nin 1960 yılının ilk 5 ayındaki yatırımları, 27 Mayıs Darbesi'nin en önemli gerekçeleri arasında yer alan 'ekonomi iflas etti' iddiasını yalanlıyor Demokrat Parti iktidarında, 1960 yılının Ocak ayında İçel'de Ataş, Nisan ayında Tüpraş Rafinerisi'nin temeli atıldı Darbeye kadarki süreçte Hirfanlı, Kesikköprü ve Demirköprü barajları ile İçel Limanı da hizmete açıldı.
AYNUR EKİZ/SEFA ŞAHİN - Demokrat Parti Hükümeti'nin 1960 yılının ilk 5 ayında yaptığı yatırımlar, 27 Mayıs Darbesi'nin en önemli gerekçeleri arasında yer alan "ekonomi iflas etti" iddiasını yalanlıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 27 Mayıs 1960 askeri darbesine doğru giderken Demokrat Parti iktidarı, ülkede yaşanan siyasi gerginliklerin gölgesinde yatırımlarını sürdürdü.
Demokrat Parti iktidarında, darbenin yapıldığı 1960 yılının mayıs ayına kadar 2 rafinerinin temeli atıldı, 3 baraj ve bir liman hizmete açıldı.
Buna göre, 1960 yılının Ocak ayında İçel'de Ataş Rafinerisi'nin temeli atılırken aynı ay Hirfanlı ve Kesikköprü barajları hizmete açıldı.
Tüpraş Rafinerisi'nin temeli nisan ayında atıldı. Akdeniz'in en büyük limanlarından İçel Limanı da yine nisan ayında hizmete açılırken, bundan bir ay sonra Gediz Nehri üzerindeki Demirköprü Barajı'nın açılışı yapıldı.
- DP'li yıllarda yapılan yatırımlar
O dönem muhalefetin sert eleştiriler yönelttiği konular arasında gelen ülke ekonomisi incelendiğinde, Demokrat Parti Hükümeti'nin, sadece darbenin gerçekleştiği 1960 yılının ilk 5 ayında değil, 1950-1960 yılları arasında DA önemli yatırımlar yaptığı görülüyor.
Bu yatırımlar şöyle sıralanıyor:
"11 liman, 5 havalimanı, 8 sulama barajı, 5 termik santral, 18 HES'li baraj, 8 bin kilometre enerji nakil hattı, 3 petrol rafinerisi, 13 şeker fabrikası, 19 çimento fabrikası, 82 hububat silosu, 88 büyük ölçekli fabrika, 4 bin 576 kilometre asfalt yol, 30 bin kilometre köy yolu."
- Darbe ekonomiyi de vurdu
Türk siyaset hayatına vurulan 27 Mayıs Askeri Darbesi'nin ardından ikinci darbeyi de ekonomik yatırımlar aldı. 27 Mayıs cuntacıları tarafından yatırımlar durduruldu, "Hangileri ekonomiye faydalı, hangileri değil" diye inceleme yapıldı.
Yassıada duruşmalarında da merhum Başbakan Adnan Menderes ve hükümet üyeleri yolsuzluklarla suçlanarak, Demokrat Parti ekonomi politikaları masaya yatırıldı.
Darbeyi meşrulaştırmanın aracı olarak kullanılan basın organlarında da "Menderes'in kasası yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu", "Polatkan'a ait yolsuzluklar açıklandı", "Polatkan'ın zimmetinde 4 milyon lira çıktı", "Polatkan'a ait yolsuzluklar açıklandı. Suçu: 12 milyon 500 bin liralık hisseye karşılık menfaat temini!" başlıklı manşetler dikkati çekiyordu.
- Bütçe görüşmelerine ilişkin "darbe" vurgusu
İktidar ile muhalefet ilişkilerinin odağını teşkil eden ve oldukça zor geçen 1957 bütçe görüşmeleri de dönemin gazetelerinde çarpıcı bir şekilde yer aldı ve eleştirildi.
CHP'nin tezlerini savunan yayın organlarından Ulus gazetesi, bütçe görüşmeleriyle ilgili 21 Şubat 1957 tarihli haberini "Bütçe Meclis'te ezici ilk darbeyi yedi" başlığıyla duyurdu.
Bu sırada DP'nin ekonomi politikasını eleştiren Ulus gazetesi başyazarı Yakup Kadri Karaosmanoğlu ise 31 Ocak 1957 tarihli "Gene Kalkınma Bahsi" başlıklı yazısında, Avrupa'da liberal partilerin peş peşe çöktüğünü, DP'nin kalkınma atılımları yapmasını sağlayan serbest piyasa ekonomi anlayışından vazgeçilip planlı bir ekonomiye geçilmesini önerdi.
Kaynak: AA
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 27 Mayıs 1960 askeri darbesine doğru giderken Demokrat Parti iktidarı, ülkede yaşanan siyasi gerginliklerin gölgesinde yatırımlarını sürdürdü.
Demokrat Parti iktidarında, darbenin yapıldığı 1960 yılının mayıs ayına kadar 2 rafinerinin temeli atıldı, 3 baraj ve bir liman hizmete açıldı.
Buna göre, 1960 yılının Ocak ayında İçel'de Ataş Rafinerisi'nin temeli atılırken aynı ay Hirfanlı ve Kesikköprü barajları hizmete açıldı.
Tüpraş Rafinerisi'nin temeli nisan ayında atıldı. Akdeniz'in en büyük limanlarından İçel Limanı da yine nisan ayında hizmete açılırken, bundan bir ay sonra Gediz Nehri üzerindeki Demirköprü Barajı'nın açılışı yapıldı.
- DP'li yıllarda yapılan yatırımlar
O dönem muhalefetin sert eleştiriler yönelttiği konular arasında gelen ülke ekonomisi incelendiğinde, Demokrat Parti Hükümeti'nin, sadece darbenin gerçekleştiği 1960 yılının ilk 5 ayında değil, 1950-1960 yılları arasında DA önemli yatırımlar yaptığı görülüyor.
Bu yatırımlar şöyle sıralanıyor:
"11 liman, 5 havalimanı, 8 sulama barajı, 5 termik santral, 18 HES'li baraj, 8 bin kilometre enerji nakil hattı, 3 petrol rafinerisi, 13 şeker fabrikası, 19 çimento fabrikası, 82 hububat silosu, 88 büyük ölçekli fabrika, 4 bin 576 kilometre asfalt yol, 30 bin kilometre köy yolu."
- Darbe ekonomiyi de vurdu
Türk siyaset hayatına vurulan 27 Mayıs Askeri Darbesi'nin ardından ikinci darbeyi de ekonomik yatırımlar aldı. 27 Mayıs cuntacıları tarafından yatırımlar durduruldu, "Hangileri ekonomiye faydalı, hangileri değil" diye inceleme yapıldı.
Yassıada duruşmalarında da merhum Başbakan Adnan Menderes ve hükümet üyeleri yolsuzluklarla suçlanarak, Demokrat Parti ekonomi politikaları masaya yatırıldı.
Darbeyi meşrulaştırmanın aracı olarak kullanılan basın organlarında da "Menderes'in kasası yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu", "Polatkan'a ait yolsuzluklar açıklandı", "Polatkan'ın zimmetinde 4 milyon lira çıktı", "Polatkan'a ait yolsuzluklar açıklandı. Suçu: 12 milyon 500 bin liralık hisseye karşılık menfaat temini!" başlıklı manşetler dikkati çekiyordu.
- Bütçe görüşmelerine ilişkin "darbe" vurgusu
İktidar ile muhalefet ilişkilerinin odağını teşkil eden ve oldukça zor geçen 1957 bütçe görüşmeleri de dönemin gazetelerinde çarpıcı bir şekilde yer aldı ve eleştirildi.
CHP'nin tezlerini savunan yayın organlarından Ulus gazetesi, bütçe görüşmeleriyle ilgili 21 Şubat 1957 tarihli haberini "Bütçe Meclis'te ezici ilk darbeyi yedi" başlığıyla duyurdu.
Bu sırada DP'nin ekonomi politikasını eleştiren Ulus gazetesi başyazarı Yakup Kadri Karaosmanoğlu ise 31 Ocak 1957 tarihli "Gene Kalkınma Bahsi" başlıklı yazısında, Avrupa'da liberal partilerin peş peşe çöktüğünü, DP'nin kalkınma atılımları yapmasını sağlayan serbest piyasa ekonomi anlayışından vazgeçilip planlı bir ekonomiye geçilmesini önerdi.