'Kitabın Saltanatına Her Zaman Saygı Duymak Lazım'
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz: 'Türkiye'nin yakın kültür ve fikir tarihi araştırıldığında görüyoruz ki halk arasında Sultanahmet Kitap Fuarı olarak bilinen bu fuar, fikir, kültür ve okuma yazma tarihimizin en önemli merkezlerinden birisi' 'Okumak için kitabın saltanatına her zaman saygı duymak lazım. Okumada kitabın saltanatı her zaman devam edecektir' 'En azından Türkiye'de farklı yayınevlerince yayınlanan Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca dillerindeki yayınların da mutlaka burada sergilenmesi, istifadeye sunulması sağlanmalı. Çünkü İstanbul dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biri. İstanbulda yabancıların en çok ziyaret ettiği yer ise Sultanahmet'
HİLAL UŞTUK - İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, "38.Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı"na ilişkin, "Türkiye'nin yakın kültür ve fikir tarihi araştırıldığında görüyoruz ki halk arasında Sultanahmet Kitap Fuarı olarak bilinen bu fuar, fikir, kültür ve okuma yazma tarihimizin en önemli merkezlerinden birisi." dedi.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından Sultanahmet Meydanı'nda açılan fuarla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan Yılmaz, fuarın Türkiye'nin en önemli ve en eski kitap fuarlarından biri olduğunu söyleyerek, "Sultanahmet'teki kitap fuarı aslında, insanların kitapla buluşmasını sağlayan, okuma ve kitap alma alışkanlığını hayatın farklı meşgaleleri arasında üst noktaya taşıyan fuarlardan birisidir. Bunun yanında bu fuarı sadece fuar olarak görmek mümkün değil. Türkiye'nin yakın kültür ve fikir tarihi araştırıldığında görüyoruz ki halk arasında Sultanahmet Kitap Fuarı olarak bilinen bu fuar, fikir, kültür ve okuma yazma tarihimizin en önemli merkezlerinden birisi. Hatta diyebilirim ki benim gibi yaşı artık yarım asrı geride bırakanların da bir anlamda büyüdüğü fuar olarak burayı görmek mümkün." açıklamasını yaptı.
Yılmaz, 1985'ten itibaren fuarı okuyucu olarak takip ettiğini dile getirerek, kitap alıp okuma alışkanlığının oluştuğu en önemli merkezlerden birisi olduğunu kaydetti.
Fuarın Sultanahmet'te açılmasının önemine de değinen Yılmaz, şu bilgileri verdi:
"İstanbul, tarih ve kültür ilişkisini vurgulaması açısından da son derece önemli. İstanbul dünyanın en önemli, en eski, en köklü, tarihi şehirlerinden birisi değil, birincisi. Tarih boyunca her zaman, kültürde, sanatta, fikirde, basın ve yayında süreklilik içinde canlılığını muhafaza etmiş nadir şehirlerden birisi. Sultanahmet de bu şehrin merkezi. Bu şehrin merkezinde bir kitap fuarı açılması, aynı zamanda ülkenin ve o ülkede yaşayanların gelişmişliğinin göstergesidir. Toplumların gelişmişliği pek çok şeyle ölçülüyor. Ekonomi bunun en revaçta olanı ve en ilgi görenlerinden biri. Teknoloji ve alt yapı çalışmaları da bunlar arasında ama aslında bütün bu gelişmişliklerin ölçüsü olabilecek gelişmişlik belirtisi, kültür, sanatta, edebiyat, kitap, okuma ve yazmada alınmış olunan mesafedir. Fuarlar da bu mesafenin en önemli göstergelerindendir."
- “Yayıncılar işi sadece kitap satışından ibaret görmemeli"
Coşkun Yılmaz, dijital yayıncılığın da günümüzde belli bir yol kat ettiğine işaret ederek, "Ama okumak için kitabın saltanatına her zaman saygı duymak lazım. Okumada kitabın saltanatı her zaman devam edecektir. Bu açıdan da kitaba hürmet, tefekkür ve tezekkür ederek okumanın en önemli aracılarındandır bu kitap fuarı. Bir neslin, fikir, kültür, sanat edebiyat tarihinin yaşanmışlığının da hafızasını oluşturuyor bu fuar. Buna saygı duymak hepimizin temel vazifesidir. Bu hafıza, sadece fuar açmakla olmuyor. açılıştan kapanışa, buradaki kitaplara gösterilen ilgi, canlılık, paylaşımlar, bu hürmetin birer yansımasıdır." ifadelerini kullandı.
Fuarın açılışının, Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesince sağlandığını kaydeden Yılmaz, artık sıranın yayıncı, okuyucu, yazar ve vatandaşta olduğunu kaydetti.
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Yılmaz, yayınevi sahiplerine de büyük iş düştüğünü aktararak, işi sadece kitap satışından ibaret görmeyerek, fuara ve sarf edilen emeğe gerekli saygıyı göstermek gerektiğini sözlerine ekledi.
Özellikle duayen yayıncılar ile yazarlar ve fikir adamlarının da bizzat fuarda standlarında olması gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, sadece söyleşiler için değil, okurla serbest ortamlarda buluşmak, paylaşmak, anlatmak amacıyla fuarda olmalarının önemine değindi.
- "2018, Türkiye'nin altın yılıydı"
Coşkun Yılmaz, fuarın satılan kitaplar üzerinden değil, kitaplarla yaşanan etkileşim üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, "Fuarları aynı zamanda adab-ı muaşeret, vatandaşla, okurla, yazı sevdalılarıyla buluşma arenası olarak görmüyorsak ciddi bir hata ve eksiklik içindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
2018 yılının Türkiye için "altın yıl" olduğunu aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:
"Kütüphaneler, tarihimizin hiçbir döneminde olmadığı kadar gündelik hayatımıza girdi. Beyazıt Devlet Kütüphanesi ile başlayan 24 saatlik açık kalma imkanı, sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 2018'de 'millet kıraathaneleri' olarak hem İstanbul hem de Türkiye'yi kapsadı. Üstelik, mekanlardaki güzellik, ikramlardaki zenginlikle, dünyanın hemen hemen hiçbir ülkesinde görünmeyen bir cömertlikle okumak isteyenlere imkan sunuldu. 2018 ayrıca yayıncılıkta KDV'nin kaldırıldığı yıldır. Eğer Türkiye'deki gelişmişliği ölçmek istiyorsak, bu iki unsur en önemli göstergelerdendir. Üstelik sadece alt yapının değil, ekonomik gelişmişliğin de göstergesi. Başka bir ifadeyle, gelişmişlikte kültürü, kitabı, okumayı, yazmayı ilk sıraya oturtan bir anlayışın yansıması olarak görmek zorundayız."
Yılmaz 2018'de 70 bini aşkın yayının, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin aldığının altını çizerek, "Bu sayıyla, dünyanın ilk sıralarında yer alıyoruz. Bu da 2018'in altın yıl olduğunun başka bir göstergesidir. Bir diğer husus da Türkçe eserlerin dünya telif piyasasına girmesidir. 2018'de yapılan fuarlarda ciddi sayıda eserimizin telif hakkının satıldığına şahit olduk. Sultanahmet fuarında bu bağlamda görmek istediğimiz, görmemizin elzem olduğu bir tablo daha olmalı. Bu fuarda İngilizce başta olmak üzere yabancı dilde yayınlar mutlaka yer almalı. Yeterince var mı? İlk tespitlerime göre yeterli olduğu kanaatine ulaşmadım." dedi.
Fuar yönetiminin Türkçe dışındaki dillerdeki yayınlara yer verilmesine ilişkin özel bir çaba sarf etmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"En azından Türkiye'de farklı yayınevlerince yayınlanan Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca dillerindeki yayınların da mutlaka burada sergilenmesi, istifadeye sunulması sağlanmalı. Çünkü İstanbul dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biri. Türkiye'nin de en çok turist çeken şehri. Geçen sene 13,5 milyon yabancı, bu şehri ziyaret etti. İstanbulda yabancıların en çok ziyaret ettiği yer ise Sultanahmet. Kitap fuarı açıyorsunuz, yabancıların en çok olduğu yerdesiniz ve sadece Türk okuyucuya hitap ediyorsunuz. Bu bir eksikliktir."
Coşkun Yılmaz, yabancı dilde yayımlanmış kitapların mutlaka fuarda yer bulması gerektiğinin altını çizerek, "O birikim mutlaka bu fuarda sergilenmeli, yerini bulmalı. Bu fuar, turistlerin de ziyaret edip bizim kültür ve medeniyetimize, inancımıza ve ülkemiz gerçeklerine dair eserleri alma ihtiyacını hissedebileceği ve en azından mevcut olanları bulabileceği bir fuar olmalı." diye konuştu.
Fuarda sadece dini yayınlara yer verilmediğini kaydeden Yılmaz, "Tarih, kültür, sanat, edebiyat, ekonomi yani hemen hemen hayatın her alanına dair Türkiye'deki yayın çeşitliliğini önemli ölçüde burada görüyoruz." ifadelerine yer verdi.
Sultanahmet’te 200, Büyük Çamlıca Camii’nde ise 120 yayınevinin katıldığı fuar 1 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek.
Kaynak: AA
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından Sultanahmet Meydanı'nda açılan fuarla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan Yılmaz, fuarın Türkiye'nin en önemli ve en eski kitap fuarlarından biri olduğunu söyleyerek, "Sultanahmet'teki kitap fuarı aslında, insanların kitapla buluşmasını sağlayan, okuma ve kitap alma alışkanlığını hayatın farklı meşgaleleri arasında üst noktaya taşıyan fuarlardan birisidir. Bunun yanında bu fuarı sadece fuar olarak görmek mümkün değil. Türkiye'nin yakın kültür ve fikir tarihi araştırıldığında görüyoruz ki halk arasında Sultanahmet Kitap Fuarı olarak bilinen bu fuar, fikir, kültür ve okuma yazma tarihimizin en önemli merkezlerinden birisi. Hatta diyebilirim ki benim gibi yaşı artık yarım asrı geride bırakanların da bir anlamda büyüdüğü fuar olarak burayı görmek mümkün." açıklamasını yaptı.
Yılmaz, 1985'ten itibaren fuarı okuyucu olarak takip ettiğini dile getirerek, kitap alıp okuma alışkanlığının oluştuğu en önemli merkezlerden birisi olduğunu kaydetti.
Fuarın Sultanahmet'te açılmasının önemine de değinen Yılmaz, şu bilgileri verdi:
"İstanbul, tarih ve kültür ilişkisini vurgulaması açısından da son derece önemli. İstanbul dünyanın en önemli, en eski, en köklü, tarihi şehirlerinden birisi değil, birincisi. Tarih boyunca her zaman, kültürde, sanatta, fikirde, basın ve yayında süreklilik içinde canlılığını muhafaza etmiş nadir şehirlerden birisi. Sultanahmet de bu şehrin merkezi. Bu şehrin merkezinde bir kitap fuarı açılması, aynı zamanda ülkenin ve o ülkede yaşayanların gelişmişliğinin göstergesidir. Toplumların gelişmişliği pek çok şeyle ölçülüyor. Ekonomi bunun en revaçta olanı ve en ilgi görenlerinden biri. Teknoloji ve alt yapı çalışmaları da bunlar arasında ama aslında bütün bu gelişmişliklerin ölçüsü olabilecek gelişmişlik belirtisi, kültür, sanatta, edebiyat, kitap, okuma ve yazmada alınmış olunan mesafedir. Fuarlar da bu mesafenin en önemli göstergelerindendir."
- “Yayıncılar işi sadece kitap satışından ibaret görmemeli"
Coşkun Yılmaz, dijital yayıncılığın da günümüzde belli bir yol kat ettiğine işaret ederek, "Ama okumak için kitabın saltanatına her zaman saygı duymak lazım. Okumada kitabın saltanatı her zaman devam edecektir. Bu açıdan da kitaba hürmet, tefekkür ve tezekkür ederek okumanın en önemli aracılarındandır bu kitap fuarı. Bir neslin, fikir, kültür, sanat edebiyat tarihinin yaşanmışlığının da hafızasını oluşturuyor bu fuar. Buna saygı duymak hepimizin temel vazifesidir. Bu hafıza, sadece fuar açmakla olmuyor. açılıştan kapanışa, buradaki kitaplara gösterilen ilgi, canlılık, paylaşımlar, bu hürmetin birer yansımasıdır." ifadelerini kullandı.
Fuarın açılışının, Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesince sağlandığını kaydeden Yılmaz, artık sıranın yayıncı, okuyucu, yazar ve vatandaşta olduğunu kaydetti.
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Yılmaz, yayınevi sahiplerine de büyük iş düştüğünü aktararak, işi sadece kitap satışından ibaret görmeyerek, fuara ve sarf edilen emeğe gerekli saygıyı göstermek gerektiğini sözlerine ekledi.
Özellikle duayen yayıncılar ile yazarlar ve fikir adamlarının da bizzat fuarda standlarında olması gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, sadece söyleşiler için değil, okurla serbest ortamlarda buluşmak, paylaşmak, anlatmak amacıyla fuarda olmalarının önemine değindi.
- "2018, Türkiye'nin altın yılıydı"
Coşkun Yılmaz, fuarın satılan kitaplar üzerinden değil, kitaplarla yaşanan etkileşim üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, "Fuarları aynı zamanda adab-ı muaşeret, vatandaşla, okurla, yazı sevdalılarıyla buluşma arenası olarak görmüyorsak ciddi bir hata ve eksiklik içindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
2018 yılının Türkiye için "altın yıl" olduğunu aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:
"Kütüphaneler, tarihimizin hiçbir döneminde olmadığı kadar gündelik hayatımıza girdi. Beyazıt Devlet Kütüphanesi ile başlayan 24 saatlik açık kalma imkanı, sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 2018'de 'millet kıraathaneleri' olarak hem İstanbul hem de Türkiye'yi kapsadı. Üstelik, mekanlardaki güzellik, ikramlardaki zenginlikle, dünyanın hemen hemen hiçbir ülkesinde görünmeyen bir cömertlikle okumak isteyenlere imkan sunuldu. 2018 ayrıca yayıncılıkta KDV'nin kaldırıldığı yıldır. Eğer Türkiye'deki gelişmişliği ölçmek istiyorsak, bu iki unsur en önemli göstergelerdendir. Üstelik sadece alt yapının değil, ekonomik gelişmişliğin de göstergesi. Başka bir ifadeyle, gelişmişlikte kültürü, kitabı, okumayı, yazmayı ilk sıraya oturtan bir anlayışın yansıması olarak görmek zorundayız."
Yılmaz 2018'de 70 bini aşkın yayının, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin aldığının altını çizerek, "Bu sayıyla, dünyanın ilk sıralarında yer alıyoruz. Bu da 2018'in altın yıl olduğunun başka bir göstergesidir. Bir diğer husus da Türkçe eserlerin dünya telif piyasasına girmesidir. 2018'de yapılan fuarlarda ciddi sayıda eserimizin telif hakkının satıldığına şahit olduk. Sultanahmet fuarında bu bağlamda görmek istediğimiz, görmemizin elzem olduğu bir tablo daha olmalı. Bu fuarda İngilizce başta olmak üzere yabancı dilde yayınlar mutlaka yer almalı. Yeterince var mı? İlk tespitlerime göre yeterli olduğu kanaatine ulaşmadım." dedi.
Fuar yönetiminin Türkçe dışındaki dillerdeki yayınlara yer verilmesine ilişkin özel bir çaba sarf etmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"En azından Türkiye'de farklı yayınevlerince yayınlanan Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca dillerindeki yayınların da mutlaka burada sergilenmesi, istifadeye sunulması sağlanmalı. Çünkü İstanbul dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biri. Türkiye'nin de en çok turist çeken şehri. Geçen sene 13,5 milyon yabancı, bu şehri ziyaret etti. İstanbulda yabancıların en çok ziyaret ettiği yer ise Sultanahmet. Kitap fuarı açıyorsunuz, yabancıların en çok olduğu yerdesiniz ve sadece Türk okuyucuya hitap ediyorsunuz. Bu bir eksikliktir."
Coşkun Yılmaz, yabancı dilde yayımlanmış kitapların mutlaka fuarda yer bulması gerektiğinin altını çizerek, "O birikim mutlaka bu fuarda sergilenmeli, yerini bulmalı. Bu fuar, turistlerin de ziyaret edip bizim kültür ve medeniyetimize, inancımıza ve ülkemiz gerçeklerine dair eserleri alma ihtiyacını hissedebileceği ve en azından mevcut olanları bulabileceği bir fuar olmalı." diye konuştu.
Fuarda sadece dini yayınlara yer verilmediğini kaydeden Yılmaz, "Tarih, kültür, sanat, edebiyat, ekonomi yani hemen hemen hayatın her alanına dair Türkiye'deki yayın çeşitliliğini önemli ölçüde burada görüyoruz." ifadelerine yer verdi.
Sultanahmet’te 200, Büyük Çamlıca Camii’nde ise 120 yayınevinin katıldığı fuar 1 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek.