'Kız Çocuk İşçi Sayısı Tarım Sektöründe Yüzde 58'
TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun: ''Çocuk işçi sayısının en yüksek olduğu alanlar tarım, hizmet sektörü ve sanayi olarak sıralanıyor. Özellikle kız çocuk işçi sayısı tarım sektöründe yüzde 58, ortalamanın üstünde seyrediyor''
Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı'nın (TOÇEV) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun, ''Çocuk işçi sayısının en yüksek olduğu alanlar tarım, hizmet sektörü ve sanayi olarak sıralanıyor. Özellikle kız çocuk işçi sayısı tarım sektöründe yüzde 58, ortalamanın üstünde seyrediyor.'' dedi.
Uygun, TOÇEV tarafından yapılan "Çocuk Hakları Perspektifinden Türkiye'deki Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu"nun sonuç raporunu, Beşiktaş'taki vakıf binasında basın mensuplarıyla paylaştı.
Çocuk işçi sayısının 2018 itibarıyla 2 milyona yaklaştığını belirten Uygun, çalışan her çocuktan 8'inin kayıt dışı olduğunu söyledi.
Uygun, 2012 yılında 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısının, 2016 yılında 709 bine kadar çıktığı dile getirerek, ''Çocuk işçi sayısının en yüksek olduğu alanlar tarım, hizmet sektörü ve sanayi olarak sıralanıyor. Özellikle kız çocuk işçi sayısı tarım sektöründe yüzde 58, ortalamanın üstünde seyrediyor.'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 45,3'ünün çocuk olduğunu anlatan Uygun, yaklaşık 400 bin Suriyeli çocuğun okula gidemediğini ifade etti.
Uygun, Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2019'daki verilerine göre, 2016 yılında güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen 158 bin 343 çocuk bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
''Bunların 16 bin 877'si cinsel suçlar nedeniyle mağdur olmuş çocuklardan oluşuyor. Cinsel şiddete maruz kalan çocukların yaklaşık yüzde 87'si kız çocuğu. 2017 yılında güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen çocuklara ilişkin istatistiklerine bakıldığında toplam sayı 137 bin 482. Bunun 18 bin 623'ü cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuklar olarak raporda yer buldu.''
2017-2018 eğitim öğretim döneminde 4 milyon 946 bin 713 öğrencinin resmi, 1 milyon 351 bin 712 öğrencinin özel, 1 milyon 586 bin 823 öğrencinin ise açık öğretim kurumlarında eğitim gördüğü ifade eden Uygun, ''Bunun yanı sıra okul öncesi eğitim döneminde okullaşma oranının en düşük olduğu il yüzde 35 oranıyla Ağrı. En yüksek olduğu il ise Erzincan, oran yüzde 77,1.'' dedi.
Raporda bazı önerilerin ortaya çıktığını dile getiren Uygun, şunları kaydetti:
''Çocuklarla ilgili net bir alan araştırması üniversiteler ve STK’ların katılımıyla yapılarak, çalışan çocuklar için meslek profesyonellerinin (kamu ve özel sektör) katılımı ile bir çalıştay düzenlenmelidir. Yerel yönetimlerin konuyla ilgili çalışmalarda etkinliği artmalıdır. Çocukların okul motivasyonunu artırmak için akran zorbalığı gibi konularda tüm öğretmenler ve okul yöneticileri eğitilmelidir. Öğretmenlerin çocuk gelişimi konusunda daha derinlemesine bilgi sahibi olmaları için eğitimler düzenlenmelidir. Çocuk istismarı konusunda hızla online bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Kurumlararası yazışmalarda kolaylaştırmak için bir otomasyon sistemi olarak da kullanılabilecek sistem içerisinde arşivlenmemiş bilgiler sayesinde çocukların daha etkin bir şekilde takip edilmesi sağlanmış olacaktır. Suça sürüklenen çocuklarda öncelik hapis değil tedbir kararları olmalıdır.''
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat ise raporda emeği geçenlere teşekkür etti.
Kaynak: AA
Uygun, TOÇEV tarafından yapılan "Çocuk Hakları Perspektifinden Türkiye'deki Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu"nun sonuç raporunu, Beşiktaş'taki vakıf binasında basın mensuplarıyla paylaştı.
Çocuk işçi sayısının 2018 itibarıyla 2 milyona yaklaştığını belirten Uygun, çalışan her çocuktan 8'inin kayıt dışı olduğunu söyledi.
Uygun, 2012 yılında 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısının, 2016 yılında 709 bine kadar çıktığı dile getirerek, ''Çocuk işçi sayısının en yüksek olduğu alanlar tarım, hizmet sektörü ve sanayi olarak sıralanıyor. Özellikle kız çocuk işçi sayısı tarım sektöründe yüzde 58, ortalamanın üstünde seyrediyor.'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 45,3'ünün çocuk olduğunu anlatan Uygun, yaklaşık 400 bin Suriyeli çocuğun okula gidemediğini ifade etti.
Uygun, Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2019'daki verilerine göre, 2016 yılında güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen 158 bin 343 çocuk bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
''Bunların 16 bin 877'si cinsel suçlar nedeniyle mağdur olmuş çocuklardan oluşuyor. Cinsel şiddete maruz kalan çocukların yaklaşık yüzde 87'si kız çocuğu. 2017 yılında güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen çocuklara ilişkin istatistiklerine bakıldığında toplam sayı 137 bin 482. Bunun 18 bin 623'ü cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuklar olarak raporda yer buldu.''
2017-2018 eğitim öğretim döneminde 4 milyon 946 bin 713 öğrencinin resmi, 1 milyon 351 bin 712 öğrencinin özel, 1 milyon 586 bin 823 öğrencinin ise açık öğretim kurumlarında eğitim gördüğü ifade eden Uygun, ''Bunun yanı sıra okul öncesi eğitim döneminde okullaşma oranının en düşük olduğu il yüzde 35 oranıyla Ağrı. En yüksek olduğu il ise Erzincan, oran yüzde 77,1.'' dedi.
Raporda bazı önerilerin ortaya çıktığını dile getiren Uygun, şunları kaydetti:
''Çocuklarla ilgili net bir alan araştırması üniversiteler ve STK’ların katılımıyla yapılarak, çalışan çocuklar için meslek profesyonellerinin (kamu ve özel sektör) katılımı ile bir çalıştay düzenlenmelidir. Yerel yönetimlerin konuyla ilgili çalışmalarda etkinliği artmalıdır. Çocukların okul motivasyonunu artırmak için akran zorbalığı gibi konularda tüm öğretmenler ve okul yöneticileri eğitilmelidir. Öğretmenlerin çocuk gelişimi konusunda daha derinlemesine bilgi sahibi olmaları için eğitimler düzenlenmelidir. Çocuk istismarı konusunda hızla online bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Kurumlararası yazışmalarda kolaylaştırmak için bir otomasyon sistemi olarak da kullanılabilecek sistem içerisinde arşivlenmemiş bilgiler sayesinde çocukların daha etkin bir şekilde takip edilmesi sağlanmış olacaktır. Suça sürüklenen çocuklarda öncelik hapis değil tedbir kararları olmalıdır.''
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat ise raporda emeği geçenlere teşekkür etti.