Türk Tarih Kurumundan Ermeni Meselesine Işık Tutacak Belgesel
Türk Tarih Kurumu, yerli ve yabancı kamuoyunu sözde Ermeni soykırımına ilişkin aydınlatmak amacıyla 'Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı, Terör ve Propaganda' başlıklı belgesel film hazırladı Farklı başlıklarla 7 bölüm halinde, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde hazırlanan, belgelere ve röportajlara dayanan belgesel, Türk Tarih Kurumunun internet sitesinde ve TRT'de yayınlanacak Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan: 'Belgeselde, Ermeni diasporasının geçtiğimiz yüzyılda sahte ve tahrif edilmiş belgelerle propaganda faaliyetleri ayrıntılı olarak anlatılacak. Önemli, ikna edici ve aydınlatıcı bir çalışma olduğunu düşünüyorum'
YASEMİN KALYONCUOĞLU - Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, yerli ve yabancı kamuoyunu sözde Ermeni sorunu konusunda aydınlatmak amacıyla belgelere dayalı, 5 dilde "Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı, Terör ve Propaganda" başlıklı belgesel film serisi hazırladıklarını bildirdi.
TTK Başkanı Refik Turan, AA muhabirine Ermenilerin 1915 yılı olaylarının yıl dönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, kurumun konuyla ilgili hazırladığı yeni belgesel çalışması hakkında bilgi verdi.
Turan, sözde Ermeni meselesinin yüz yılı aştığını, tarihçilerin bu konunun başlangıcını 93 Harbi olarak belirlediklerini söyledi.
Türk-Ermeni ilişkilerinin Selçuklu dönemine dayandığını belirten Turan, "Türkler ile Ermenilerin siyaseten karşılaşması bin yılı doldurdu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya kalmış olduğu Ermeni meselesi, 93 Harbi, yani 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi'nde başlamıştır." bilgisini aktardı.
Rusların Osmanlı Devleti ile 1878'de Yeşilköy'de Ayastefanos Antlaşması yaptıklarını hatırlatan Turan, antlaşmanın Doğu vilayetlerinde Ermeni Devleti'nin kurulmasını öngördüğünü, bunu Batılı ülkelerin kabul etmediğini ve Berlin Antlaşması ile yeniden revize edildiğini söyledi.
Turan, şu bilgileri verdi:
"Doğu vilayetlerinde Ermenilere yönelik ıslahatlar yapılması, ayrı bir Ermeni yurdunun kurulmasına yönelik hazırlık maddesine çalışıldı. Ermeni meselesi, hem sahada hem çeşitli diplomatik alanlarda Osmanlı Devleti'ni ağır derecede rahatsız etmeye devam etti. Özellikle Doğu Anadolu vilayetlerinde Ermenilerin kurmuş oldukları Hınçak ve Taşnak komiteleri, ikisi de terör örgütüdür. Kullandıkları yöntemler, yapmış oldukları fiiller, tamamen şiddet yöntemleridir ve suçsuz insanlara yöneliktir ki bu, savaş hukukuna tamamen aykırıdır, öldürmüşlerdir. Bu yabancı devlet raporlarına, Osmanlı arşiv raporlarına girmiştir. Bu olaylardan, Doğu vilayetlerinden bilhassa Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakır, Harput, Maraş, Adana gibi bölgeler etkilenmişlerdir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı'nda o zamanki karşı devlet olması dolayısıyla Rus birliklerine, gönüllü Ermeni birlikleri eklemlenmiş ve Doğu'da ayrı bir cephe açmışlardır. Bunu izleyen tarihlerde, Osmanlı Devleti, bölücü, şiddet uygulayan Ermenilere yönelik olağanüstü tedbirler uygulamıştır. Bu tedbirler içerisinde 24 Nisan 1915'ten başlayarak bir seri tedbir alınmıştır."
Ermenilerin şiddet yönetimiyle hedeflerine varma hareketlerine "dur" demenin gereği olarak 27 Mayıs 1915'te Sevk ve İskan Kanunu çıktığını anlatan Turan, şiddet olayları dolayısıyla Ermeniler ve Türklerin bir arada yaşayamayacağı kanaati ile hazırlanan raporlar çerçevesinde Ermenilerin bazı bölgelerden zorunlu göç ettirildiğini belirtti.
Prof. Refik Turan, "Ermeni tehciri, Ermeniler açısından yaşanan kötü bir gün olarak telakki edilmiştir. Ama olayın esası derinlemesine incelendiğinde Ermenilerin propaganda ile bunu saptırdığını görüyoruz." ifadesini kullandı.
- "Bu konuda yeni bir hareketlenme söz konusu"
Türkiye'yi bugün yakından ilgilendiren ve takibinin asla bırakılmadığı sözde bir Ermeni meselesi ile karşı karşıya olunduğunu aktaran Turan, "Yakın zamanda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Nisan'ı Ermeni günü olarak belirleyip, buna yeni anlamlar yükleyerek bu konuyu yeni bir kararla dünya gündemine sunmuştur. Ayrıca Hollanda'nın almış olduğu bir parlemento kararı vardır. İtalya'nın silsile halinde gerçekleşecek kararları vardır. Bu konuda yeni bir hareketlenme söz konusudur." değerlendirmesinde bulundu.
- "İkna edici bir belgesel oldu"
Türkiye'nin yıllardır Ermeni meselesine yönelik önemli bir mücadele ve çalışma yürüttüğünü ifade eden Turan, bu kapsamda Türk Tarih Kurumu olarak sözde Ermeni sorununu aydınlatmak amacıyla belgesel film hazırladıklarını bildirdi.
Turan, şunları kaydetti:
"Konuyu çok iyi özetleyen mahiyette belgesel film serisi hazırladık. Tamamen belge ve bilgiye dayalı. Propaganda tarzına dayalı, ikna edici bir belgesel oldu. 'Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı, Terör ve Propaganda' adıyla 7 bölümden oluşan bir belgesel serisi. '1915 Terör ve İsyan', '1915 Tehcir ve İskan', 'Diaspora, Diploması ve Propaganda', 'Asala: Ateş ve Kan', 'Sahte Belgeler ve Gerçekler', 'Tarihsiz Diplomasi' ve 'İlk Ateş: 1915 Müslüman Ahaliye Mezalim' isimlerini taşıyan kısa filmler hazırladık. Oldukça etkili filmler olduğu kanaatindeyiz."
- 5 dilde yayınlanacak
Belgesel filmlerin Türkçenin yanı sıra, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde yayınlanacağını ve hazırlıklarının son aşamaya geldiğini kaydeden Turan, Türkçesini TRT Genel Müdürlüğü ile paylaştıklarını belirtti.
Belgeselin, yakında kurumun internet sitesinde ve TRT'de yayınlanacağını aktaran Refik Turan, şunları söyledi:
"Alanının uzman kişileri ile belgeselde röportaj yapıldı. Ayrılıkçı Ermeni örgütlerinin kurulması ve çeşitli uluslararası aktörlerin desteği ile Osmanlı için bir iç güvenlik sorununa dönüşmesi sürecini ayrıntılı olarak ele alan belgesel serisinde, Ermeni diasporasının geçtiğimiz yüzyılda sahte ve tahrif edilmiş belgelerle propaganda faaliyetleri ayrıntılı olarak anlatılacak. Önemli, ikna edici ve aydınlatıcı bir çalışma olduğunu düşünüyorum."
Kaynak: AA
TTK Başkanı Refik Turan, AA muhabirine Ermenilerin 1915 yılı olaylarının yıl dönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, kurumun konuyla ilgili hazırladığı yeni belgesel çalışması hakkında bilgi verdi.
Turan, sözde Ermeni meselesinin yüz yılı aştığını, tarihçilerin bu konunun başlangıcını 93 Harbi olarak belirlediklerini söyledi.
Türk-Ermeni ilişkilerinin Selçuklu dönemine dayandığını belirten Turan, "Türkler ile Ermenilerin siyaseten karşılaşması bin yılı doldurdu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya kalmış olduğu Ermeni meselesi, 93 Harbi, yani 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi'nde başlamıştır." bilgisini aktardı.
Rusların Osmanlı Devleti ile 1878'de Yeşilköy'de Ayastefanos Antlaşması yaptıklarını hatırlatan Turan, antlaşmanın Doğu vilayetlerinde Ermeni Devleti'nin kurulmasını öngördüğünü, bunu Batılı ülkelerin kabul etmediğini ve Berlin Antlaşması ile yeniden revize edildiğini söyledi.
Turan, şu bilgileri verdi:
"Doğu vilayetlerinde Ermenilere yönelik ıslahatlar yapılması, ayrı bir Ermeni yurdunun kurulmasına yönelik hazırlık maddesine çalışıldı. Ermeni meselesi, hem sahada hem çeşitli diplomatik alanlarda Osmanlı Devleti'ni ağır derecede rahatsız etmeye devam etti. Özellikle Doğu Anadolu vilayetlerinde Ermenilerin kurmuş oldukları Hınçak ve Taşnak komiteleri, ikisi de terör örgütüdür. Kullandıkları yöntemler, yapmış oldukları fiiller, tamamen şiddet yöntemleridir ve suçsuz insanlara yöneliktir ki bu, savaş hukukuna tamamen aykırıdır, öldürmüşlerdir. Bu yabancı devlet raporlarına, Osmanlı arşiv raporlarına girmiştir. Bu olaylardan, Doğu vilayetlerinden bilhassa Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakır, Harput, Maraş, Adana gibi bölgeler etkilenmişlerdir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı'nda o zamanki karşı devlet olması dolayısıyla Rus birliklerine, gönüllü Ermeni birlikleri eklemlenmiş ve Doğu'da ayrı bir cephe açmışlardır. Bunu izleyen tarihlerde, Osmanlı Devleti, bölücü, şiddet uygulayan Ermenilere yönelik olağanüstü tedbirler uygulamıştır. Bu tedbirler içerisinde 24 Nisan 1915'ten başlayarak bir seri tedbir alınmıştır."
Ermenilerin şiddet yönetimiyle hedeflerine varma hareketlerine "dur" demenin gereği olarak 27 Mayıs 1915'te Sevk ve İskan Kanunu çıktığını anlatan Turan, şiddet olayları dolayısıyla Ermeniler ve Türklerin bir arada yaşayamayacağı kanaati ile hazırlanan raporlar çerçevesinde Ermenilerin bazı bölgelerden zorunlu göç ettirildiğini belirtti.
Prof. Refik Turan, "Ermeni tehciri, Ermeniler açısından yaşanan kötü bir gün olarak telakki edilmiştir. Ama olayın esası derinlemesine incelendiğinde Ermenilerin propaganda ile bunu saptırdığını görüyoruz." ifadesini kullandı.
- "Bu konuda yeni bir hareketlenme söz konusu"
Türkiye'yi bugün yakından ilgilendiren ve takibinin asla bırakılmadığı sözde bir Ermeni meselesi ile karşı karşıya olunduğunu aktaran Turan, "Yakın zamanda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Nisan'ı Ermeni günü olarak belirleyip, buna yeni anlamlar yükleyerek bu konuyu yeni bir kararla dünya gündemine sunmuştur. Ayrıca Hollanda'nın almış olduğu bir parlemento kararı vardır. İtalya'nın silsile halinde gerçekleşecek kararları vardır. Bu konuda yeni bir hareketlenme söz konusudur." değerlendirmesinde bulundu.
- "İkna edici bir belgesel oldu"
Türkiye'nin yıllardır Ermeni meselesine yönelik önemli bir mücadele ve çalışma yürüttüğünü ifade eden Turan, bu kapsamda Türk Tarih Kurumu olarak sözde Ermeni sorununu aydınlatmak amacıyla belgesel film hazırladıklarını bildirdi.
Turan, şunları kaydetti:
"Konuyu çok iyi özetleyen mahiyette belgesel film serisi hazırladık. Tamamen belge ve bilgiye dayalı. Propaganda tarzına dayalı, ikna edici bir belgesel oldu. 'Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı, Terör ve Propaganda' adıyla 7 bölümden oluşan bir belgesel serisi. '1915 Terör ve İsyan', '1915 Tehcir ve İskan', 'Diaspora, Diploması ve Propaganda', 'Asala: Ateş ve Kan', 'Sahte Belgeler ve Gerçekler', 'Tarihsiz Diplomasi' ve 'İlk Ateş: 1915 Müslüman Ahaliye Mezalim' isimlerini taşıyan kısa filmler hazırladık. Oldukça etkili filmler olduğu kanaatindeyiz."
- 5 dilde yayınlanacak
Belgesel filmlerin Türkçenin yanı sıra, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde yayınlanacağını ve hazırlıklarının son aşamaya geldiğini kaydeden Turan, Türkçesini TRT Genel Müdürlüğü ile paylaştıklarını belirtti.
Belgeselin, yakında kurumun internet sitesinde ve TRT'de yayınlanacağını aktaran Refik Turan, şunları söyledi:
"Alanının uzman kişileri ile belgeselde röportaj yapıldı. Ayrılıkçı Ermeni örgütlerinin kurulması ve çeşitli uluslararası aktörlerin desteği ile Osmanlı için bir iç güvenlik sorununa dönüşmesi sürecini ayrıntılı olarak ele alan belgesel serisinde, Ermeni diasporasının geçtiğimiz yüzyılda sahte ve tahrif edilmiş belgelerle propaganda faaliyetleri ayrıntılı olarak anlatılacak. Önemli, ikna edici ve aydınlatıcı bir çalışma olduğunu düşünüyorum."