Adana'nın Kültür Ve Turizm Potansiyeli Sivil Diyalog Buluşması'nda Masaya Yatırıldı

Adana’nın kültür ve turizm potansiyelinin masaya yatırıldığı Sivil Diyalog Buluşması toplantısında konuşan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Pro. Dr. Gözde Ramazanoğlu, bu şehrin, tarihin kaydettiği en eski ve en bereketli şehirlerinden biri olduğunu kaydetti. İl Kültür Müdürü Sabri Tari de, küresel piyasada rekabetçi bir anlayışla Adana’da 2023 vizyonu adına ciddi çalışmalar ortaya koyduklarını belirterek, “Adana’nın plana ihtiyacı yok. Adana’da tüm planlar zaten var. Bizim artık fiiliyata geçmeye ihtiyacımız var” dedi.

Adana'nın Kültür Ve Turizm Potansiyeli Sivil Diyalog Buluşması'nda Masaya Yatırıldı
Türk Kızılayı, Yeşilay Cemiyeti, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı, Adana Valiliği Sivil Toplumla İletişim Müdürlüğü, Eğitim Kalkınma İşbirliği ve Planlama Derneği’nin organize ettiği, Çukurova Kalkınma Ajansı’nın ev sahipliğini yaptığı Sivil Diyalog Buluşmaları toplantısının dördüncüsünde Adana’nın kültür ve turizm potansiyeli masaya yatırıldı.

Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantının ilk konuşmacısı olan Prof. Dr. Gözde Ramazanoğlu, Adana’nın tarihin kaydettiği en eski şehirlerden bir tanesi olduğuna dikkat çekti. Yaşamak için uygun olan her şeyin bu bölgede bulunmasından dolayı geçmişten bugüne Adana’nın cazibe merkezi olduğunu belirten Prof. Ramazanoğlu, “Adana, suyun kenarında, içmek ve sulama yapmak için bol miktarda su var. İklimi çok güzel. Etrafındaki topraklar çok bereketli. Tarihteki büyük uygarlıklar ya nehir ya da deniz kenarlarında yaşarlar. Adana, çok eski bir şehir. M.Ö. 2000’de bir heykel var. Hani eskiden eserlerimizi patates çuvallarıyla kaçırdılar diye bir söz vardır ya? Şimdi Newyork’ta Metropolitan müzesinde sergileniyor. Makalesi de yayınlandı. M.Ö. 2000’e dayanıyor. Mısırlı bir hemşire heykeli. Burada üretilmediği düşünülüyor. Hikayesi diyor ki ya buraya bir Mısırlı geldi, yanında heykelini getirdi veya Adana’da bir koleksiyoner yaşıyordu, Mısır’dan heykeli getirtti. Demek ki Adana çok zengin bir şehir. Taşköprü’nün varlığı Adana için çok önemli. Bu kadar büyük ve önemli, dünyanın kullanılan en eski köprüsü diye geçiyor. Daha eskisi de var. Ama gerçek özelliği dünyanın en geniş köprülerinden biri olması. Tüm kaynaklar genişliği üzerinde vurgu yapıyorlar. Ayrıca bu köprü bana şunu gösteriyor. Roma’nın mirasçısı biziz. Çünkü Taşköprü Adana’da. Ayasofya bizde. Roma’yı biz devraldık” dedi.



Tarihin ilk sosyal konutları Tepebağ

Adana’nın Türkleşmesinin, Ramazanoğulları’nın bu bölgeye gelmesi ile başladığını kaydeden Prof. Ramazanoğlu, “Daha önce gelenler var fakat yeterli nüfus yoğunluğu sağlanamadığı için yeniden Hristiyanlara geçmiş sonra 1300’lü yıllarda kesin olarak Türk-İslam damgası buraya vurulmuş durumda. İlk yerleşim Tepebağ bölgesinde sosyal konutlar yapılarak başlıyor. Tarihteki ilk sosyal konutlar olarak anılıyor bunlar. Evliya Çelebi Adana’yı çok güzel anlatıyor. Adana’da bir kale olduğunu ve içinde az sayıda ev var fakat Adana’da 8 bin 600 konut ve konak var diye belirtiyor. Yani çok katlı binalar da var. Daha sonra gelen seyyahlar evlerde akarsu olduğunu söylüyorlar. Bu dünya tarihi açısından çok önemli. Matrakçı Nasuh’un çok güzel çalışması olan Adana minyatürü. Adana’da kaleden 2-3 parça kalmış durumda koruma altında. Büyüksaatin yan tarafında restorasyonu tamamlanmış çarşının olduğu bölge, 1500’lü yıllarda inşa edilmiş kapalı çarşıdır. Sonra anlaşılmaz bir şekilde 1940’lı yıllarda depremden sonra üzerini yıkarak açık çarşı şekline geliyor. Kapalı çarşı olduğunu eski fotoğraflarından görüyoruz. Bana ağır gelen şu, İstanbul’a gidenlere mutlaka tavsiye ediyoruz Kapalıçarşı’yı gör diye. Adana’ya gelenleri Optimum’a götürüyoruz. Bizim geçmişimizde kapalıçarşı varken, yıkmış olmamız anlaşılır gibi değil. Sonra Adana çok bereketli topraklar olduğu için ve ele geçirilmek istenen bir yer olduğuna hak veriyorum. Yılankale’ye çıktığımız, Çukurova’ya yukarıdan baktığımız zaman ’Allah bu toprakları özene bezene yaratmış’ diyoruz” şeklinde konuştu.



Sabri Tari: Adana’da 2016 yılında 624 bin olan konaklama sayısı 2018 de 1 milyon 280 bine çıktı

Toplantının diğer konuşmacısı İl Kültür Müdürü Sabri Tari de, Adana’nın 14 bin 200 kilometrekarelik alanda bulunan, Tufanbeyli’de bulunan Şar Örenyeri’nden, Yumurtalık’taki Aegae Antik kentine kadar birçok kültürel değeri içinde barındıran bir kent olduğunu söyledi.

Valilik olarak küresel piyasada rekabetçi bir anlayışla Adana’da 2023 vizyonu kapsamında ciddi çalışmalar ortaya koyduklarını vurgulayan Tari, “Adana’nın plana ihtiyacı yok. Adana’da tüm planlar zaten var. Bizim artık fiiliyata geçmeye ihtiyacımız var. 2016 yılında stratejik planlama çalışmaları başlarken Adana’daki konaklama sayısı 624 bin iken 2018 yılı sonunda ise 1 milyon 280 bindi. Bu çok ciddi bir rakam. İnşallah bu konuda da çok ciddi çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yavaş da ilerlesek kültür turizmi açısından iyi bir aşamaya geldik ve 2023’te Adana, bu konuda ciddi bir şehir haline gelecek” dedi.

Turizmin temel felsefesinin arz üzerine kurulu olduğuna dikkat çeken Tari, “Siz kendinizi iyi tanıtabilirseniz turist gelir. Gönül isterdi ki Adana’da Ulu Camii belirtecek yön tabelaları olsun. Çünkü kentin en kıymetli merkezinde bulunan bir eser. Gaziantep’te, Kayseri’de kültür yolu oluşturulmuş mesela. Bizim de bu konuda bir çalışmamız var. Bizim amacımız sadece turizmi geliştirmek değil, milli şuurumuzu da geliştirecek çalışmalar yapmak.” Şeklinde konuştu.

Toplantıda söz alan ÇKA Genel Sekreteri Lütfi Altunsu da, Adana’nın gelişmesine, kalkınmasına, tanıtımı adına her türlü projesinin destekçisi olduklarını dile getirdi.
Kaynak: İHA