'Osmanlı Saray Kadınları Ve Padişah Haremi' Konferansı SAÜ'de Düzenlendi
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi tarafından ‘Osmanlı Saray Kadınları ve Padişah Haremi’ başlıklı bir konferans düzenlendi.
SAÜ Fen Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Ali Akyıldız konuşmacı olarak katıldı.
Etkinliğin başında tarih boyunca kadın ve paranın hiçbir zaman değerini kaybetmediğini ifade eden Prof. Dr. Ali Akyıldız, oryantalistlerin temsili olarak ortaya koyduğu harem resimlerinin aslını yansıtmadığını belirtti.
Oryantalistlerin harem tasvirlerinin aslını yansıtmadığını belirten Prof. Dr. Akyıldız, “Oryantalist eserlerin içinde kullanılabilecek doğru eserler de var. Ancak bu eserlerin yarısından çoğu kullanılabilecek eserler değildir. Osmanlı haremi üzerine çalışma yapacak birinin kesinlikle Osmanlı kaynakları eserlerden yola çıkarak çalışmasını sürmesi gerekir. Ben de yaptığım çalışmalar içerisinde kaynak olarak Osmanlı kaynaklarından yola çıkarak yaptım. Diğer kaynaklar neredeyse yok şeklindedir. Osmanlı kaynakları dışında anlatılan metinler, çizilen resimlerin çoğu hayal dünyasından çıkan materyallerdir’’ dedi.
Valide sultanların çocuklarının önemine göre değer kazandığını belirten Prof. Dr. Akyıldız, "Valide sultan tabiri, oğlunun tahta çıktığını görebilen padişah anneleri için kullanılırdı. Padişahın kadın ve cariyeleriyle ilişkisi, harem için cariye temini, hanedanın devamı için gerekli tedbirlerin alınması, şehzadelerin padişahın kahredici gücüne karşı muhafazası, haremin düzen ve disiplininin sağlanması, en önemli görevleriydi. Rolleri, şartların gereği olarak zaman zaman haremin dışına, siyasi alana da taşardı. Nitekim, 16’ncı yüzyılın son çeyreğinde yaşayan Nurbanu ve Safiye gibi iki önemli figür, oğullarının iktidarlarına ortak oldukları gibi, 17’inci yüzyılda tahta geçen yaşı küçük veya akli melekeleri zayıf padişahların naibelik görevlerini de mecburen valideleri üstlenmişti" diye konuştu.
İslamiyet’in anneye verdiği değerden dolayı padişahlar validelerine karşı saygılı davranır ve gönüllerini hoş tutmaya çalışırdı diyen Prof. Dr. Ali Akyıldız konuşmasına şu şekilde devam etti, "IV. Murad’ın ters düştüğü annesi Kösem Sultan’ı bir ara Eski Saray’a göndermek istemesi, Sultan İbrahim’in eşlerinin etkisiyle annesini haremden uzaklaştırması ve Saliha Sultan’ın istediğini yapmayan oğlu I. Mahmud’a “validelik hakkını helal” etmeyeceğini söylemesi gibi veriler, anne-oğul arasında iktidarın kullanımı konusunda zaman zaman sorunların yaşandığını ve ilişkilerin tekdüze gitmediğini göstermektedir."
Etkinlik sonunda konuşmacı Prof. Dr. Ali Akyıldız’a, Sakarya Üniversitesi Osmanlı Araştırmaları Merkezi Başkan’ı Prof. Dr. Mükerrem Bedizel Aydın tarafından hediyesi takdim edildi.
Kaynak: İHA
Etkinliğin başında tarih boyunca kadın ve paranın hiçbir zaman değerini kaybetmediğini ifade eden Prof. Dr. Ali Akyıldız, oryantalistlerin temsili olarak ortaya koyduğu harem resimlerinin aslını yansıtmadığını belirtti.
Oryantalistlerin harem tasvirlerinin aslını yansıtmadığını belirten Prof. Dr. Akyıldız, “Oryantalist eserlerin içinde kullanılabilecek doğru eserler de var. Ancak bu eserlerin yarısından çoğu kullanılabilecek eserler değildir. Osmanlı haremi üzerine çalışma yapacak birinin kesinlikle Osmanlı kaynakları eserlerden yola çıkarak çalışmasını sürmesi gerekir. Ben de yaptığım çalışmalar içerisinde kaynak olarak Osmanlı kaynaklarından yola çıkarak yaptım. Diğer kaynaklar neredeyse yok şeklindedir. Osmanlı kaynakları dışında anlatılan metinler, çizilen resimlerin çoğu hayal dünyasından çıkan materyallerdir’’ dedi.
Valide sultanların çocuklarının önemine göre değer kazandığını belirten Prof. Dr. Akyıldız, "Valide sultan tabiri, oğlunun tahta çıktığını görebilen padişah anneleri için kullanılırdı. Padişahın kadın ve cariyeleriyle ilişkisi, harem için cariye temini, hanedanın devamı için gerekli tedbirlerin alınması, şehzadelerin padişahın kahredici gücüne karşı muhafazası, haremin düzen ve disiplininin sağlanması, en önemli görevleriydi. Rolleri, şartların gereği olarak zaman zaman haremin dışına, siyasi alana da taşardı. Nitekim, 16’ncı yüzyılın son çeyreğinde yaşayan Nurbanu ve Safiye gibi iki önemli figür, oğullarının iktidarlarına ortak oldukları gibi, 17’inci yüzyılda tahta geçen yaşı küçük veya akli melekeleri zayıf padişahların naibelik görevlerini de mecburen valideleri üstlenmişti" diye konuştu.
İslamiyet’in anneye verdiği değerden dolayı padişahlar validelerine karşı saygılı davranır ve gönüllerini hoş tutmaya çalışırdı diyen Prof. Dr. Ali Akyıldız konuşmasına şu şekilde devam etti, "IV. Murad’ın ters düştüğü annesi Kösem Sultan’ı bir ara Eski Saray’a göndermek istemesi, Sultan İbrahim’in eşlerinin etkisiyle annesini haremden uzaklaştırması ve Saliha Sultan’ın istediğini yapmayan oğlu I. Mahmud’a “validelik hakkını helal” etmeyeceğini söylemesi gibi veriler, anne-oğul arasında iktidarın kullanımı konusunda zaman zaman sorunların yaşandığını ve ilişkilerin tekdüze gitmediğini göstermektedir."
Etkinlik sonunda konuşmacı Prof. Dr. Ali Akyıldız’a, Sakarya Üniversitesi Osmanlı Araştırmaları Merkezi Başkan’ı Prof. Dr. Mükerrem Bedizel Aydın tarafından hediyesi takdim edildi.