İstanbul Müftülüğünün 'Cami Gençlik Buluşması'
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Kadıköy Söğütlüçeşme Camisi'nde gençlerle sabah namazında buluştu Yılmaz: ''Çok güçlü bir aile kurumumuz var ama yavaş yavaş televizyon dizileri, sosyal medya ve hayat şartlarıyla giderek aileler çatırdamaya başladı''
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, ''Çok güçlü bir aile kurumumuz var ama yavaş yavaş televizyon dizileri, sosyal medya ve hayat şartlarıyla giderek aileler çatırdamaya başladı.'' dedi.
İstanbul Müftülüğünden yapılan açıklamaya göre, Yılmaz, Kadıköy Söğütlüçeşme Camisi'nde gençlerle sabah namazında buluştu.
Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, şear, şiar, şiir ve şuurun Arapça'da aynı kökten geldiğini belirterek, ''Şiir hissetmek, duygu demektir. Şuur, bilinç demektir. Şiar ve şeair bunların çoğuludur. Milleti duygulandıran, millete değerlerini hatırlatan şeylere şiar ve şeair diyoruz.'' diye konuştu.
Ezan ve Kur'an-ın dinin şiarlarından olduğuna kaydeden Yılmaz, ''İslam yüce bir din, Kur'an yüce bir kitap, peygamberimiz yüce bir peygamberdir. Kur'an bize şearimizi öğretiyor. Gördüğümüzde, duyduğumuzda duygularımızı coşturan ve ait olduğumuz medeniyeti, dini, değerleri hissettiren şey bizim şeairlerimizdir. Allah Teala Hac suresinde, 'Kim Allah'ın şeairini tazim ederse, şüphesiz ki bu kalplerin takvasındandır' buyuruyor. Şeair, şiar ne demektir? Şeair, şiar ezandır, Kur'andır, Arafat'tır, Mina'dır, Müzdelife'dir. Bu milletin millet olmasını sağlayan değerlerdir.'' ifadelerini kullandı.
Yılmaz, saymış olduğu değerlerin yeni nesillere aktarımının önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bu değerlerin yeni nesillere aktarımı son derece anlamlı ve önemli bir görevdir. Şeairin aktarılmasıyla milletler millet olarak baki kalırlar, nesiller temadi eder. Bunların öğrenilmesi ve öğretilmesi çok önemlidir. İstiklal Marşımızda 'Bu ezanlar ki, şehadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde inlemeli' derken şair ezanın, bayrağın ne kadar önemli şeairden olduğunu ifade etmektedir. Namazlarımızda her zaman 'mabedimize namahrem eli değmesin, ezanlarımız dinmesin, bayrağımız inmesin' diye dua ederiz. Milletimiz tarih boyunca gök kubbeden ezan sesinin dinmemesi, nazlı nazlı dalgalanan al yıldızlı bayrağımızın inmemesi için mücadele vermiştir. Çünkü biz işitsel şiarımız olan ezan ve görsel şiarımız olan bayrağın altında bir ve beraberiz. Bunları daima yüceltiyoruz ve yüceltmeye de devam edeceğiz.''
- ''Aileyi korumak, nesilleri korumak demektir''
Allah'ın kullarından istediği en önemli şeylerden birinin aileyi korumak olduğuna vurgulayan Yılmaz, ''Aileyi korumak, nesilleri korumak demektir. Bu yüzden makasıdü'ş-şeria yani şeriatın korumayı esas aldığı beş temel değer vardır. Bunlar canın, dinin, neslin, aklın ve malın korunmasıdır. Bunların en iyi korunduğu yer aile ortamıdır. Bu yüzden aileye sahip çıkmamız lazım.'' dedi.
Yılmaz, yeni açıklanan TÜİK verilerinin ürkütücü olduğunu kaydederek, şunları ifade etti:
''Boşanma oranlarının yüzde 34'lere çıktığı bir ülke haline geldik. Çok güçlü bir aile kurumumuz var ama yavaş yavaş televizyon dizileri, sosyal medya ve hayat şartlarıyla giderek aileler çatırdamaya başladı. Evlenme yaşı erkeklerde 29-30, kadınlarda 26-27'lere yükseliyor. Geç evleniyoruz, evlendikten sonra da boşanma oranları artıyor. Son yıllarda boşanan erkeklerden ömür boyu alınan nafakanın da hem boşanan erkekler, hem evlenecek gençler arasında negatif bir tesir meydana getirdiği sosyal araştırmalarda görülüyor. Gençler 'evlenip boşanırsam ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalacağım' diye düşünüyor. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde getirmişiz. Boşanan kadınlar 'nafakası kesilecek' diye bir daha evlenmiyor. O evlenmeyince kocasının evlenmesine de mani oluyor. Çünkü evlenirse hem boşandığı karısının nafakası, hem ailesinin geçimi var. Bu da çevresindekilere kötü örnek oluyor. Gençlerin birbirlerine ulaşmasının çok kolay olduğu bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde insanların yuva kurarak, aile olarak bedel ödemeye niyeti olmuyor. Bu da tabii nüfussuzlaşmaya neden oluyor.''
Programa Kadıköy Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan, İstanbul Müftü Yardımcısı Veysel Işıldar, Kadıköy Müftüsü Mahmut Çakır, gençler ve vatandaşlar katıldı.
Program sonunda cemaate çorba ikram edildi.
Kaynak: AA
İstanbul Müftülüğünden yapılan açıklamaya göre, Yılmaz, Kadıköy Söğütlüçeşme Camisi'nde gençlerle sabah namazında buluştu.
Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, şear, şiar, şiir ve şuurun Arapça'da aynı kökten geldiğini belirterek, ''Şiir hissetmek, duygu demektir. Şuur, bilinç demektir. Şiar ve şeair bunların çoğuludur. Milleti duygulandıran, millete değerlerini hatırlatan şeylere şiar ve şeair diyoruz.'' diye konuştu.
Ezan ve Kur'an-ın dinin şiarlarından olduğuna kaydeden Yılmaz, ''İslam yüce bir din, Kur'an yüce bir kitap, peygamberimiz yüce bir peygamberdir. Kur'an bize şearimizi öğretiyor. Gördüğümüzde, duyduğumuzda duygularımızı coşturan ve ait olduğumuz medeniyeti, dini, değerleri hissettiren şey bizim şeairlerimizdir. Allah Teala Hac suresinde, 'Kim Allah'ın şeairini tazim ederse, şüphesiz ki bu kalplerin takvasındandır' buyuruyor. Şeair, şiar ne demektir? Şeair, şiar ezandır, Kur'andır, Arafat'tır, Mina'dır, Müzdelife'dir. Bu milletin millet olmasını sağlayan değerlerdir.'' ifadelerini kullandı.
Yılmaz, saymış olduğu değerlerin yeni nesillere aktarımının önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bu değerlerin yeni nesillere aktarımı son derece anlamlı ve önemli bir görevdir. Şeairin aktarılmasıyla milletler millet olarak baki kalırlar, nesiller temadi eder. Bunların öğrenilmesi ve öğretilmesi çok önemlidir. İstiklal Marşımızda 'Bu ezanlar ki, şehadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde inlemeli' derken şair ezanın, bayrağın ne kadar önemli şeairden olduğunu ifade etmektedir. Namazlarımızda her zaman 'mabedimize namahrem eli değmesin, ezanlarımız dinmesin, bayrağımız inmesin' diye dua ederiz. Milletimiz tarih boyunca gök kubbeden ezan sesinin dinmemesi, nazlı nazlı dalgalanan al yıldızlı bayrağımızın inmemesi için mücadele vermiştir. Çünkü biz işitsel şiarımız olan ezan ve görsel şiarımız olan bayrağın altında bir ve beraberiz. Bunları daima yüceltiyoruz ve yüceltmeye de devam edeceğiz.''
- ''Aileyi korumak, nesilleri korumak demektir''
Allah'ın kullarından istediği en önemli şeylerden birinin aileyi korumak olduğuna vurgulayan Yılmaz, ''Aileyi korumak, nesilleri korumak demektir. Bu yüzden makasıdü'ş-şeria yani şeriatın korumayı esas aldığı beş temel değer vardır. Bunlar canın, dinin, neslin, aklın ve malın korunmasıdır. Bunların en iyi korunduğu yer aile ortamıdır. Bu yüzden aileye sahip çıkmamız lazım.'' dedi.
Yılmaz, yeni açıklanan TÜİK verilerinin ürkütücü olduğunu kaydederek, şunları ifade etti:
''Boşanma oranlarının yüzde 34'lere çıktığı bir ülke haline geldik. Çok güçlü bir aile kurumumuz var ama yavaş yavaş televizyon dizileri, sosyal medya ve hayat şartlarıyla giderek aileler çatırdamaya başladı. Evlenme yaşı erkeklerde 29-30, kadınlarda 26-27'lere yükseliyor. Geç evleniyoruz, evlendikten sonra da boşanma oranları artıyor. Son yıllarda boşanan erkeklerden ömür boyu alınan nafakanın da hem boşanan erkekler, hem evlenecek gençler arasında negatif bir tesir meydana getirdiği sosyal araştırmalarda görülüyor. Gençler 'evlenip boşanırsam ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalacağım' diye düşünüyor. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde getirmişiz. Boşanan kadınlar 'nafakası kesilecek' diye bir daha evlenmiyor. O evlenmeyince kocasının evlenmesine de mani oluyor. Çünkü evlenirse hem boşandığı karısının nafakası, hem ailesinin geçimi var. Bu da çevresindekilere kötü örnek oluyor. Gençlerin birbirlerine ulaşmasının çok kolay olduğu bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde insanların yuva kurarak, aile olarak bedel ödemeye niyeti olmuyor. Bu da tabii nüfussuzlaşmaya neden oluyor.''
Programa Kadıköy Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan, İstanbul Müftü Yardımcısı Veysel Işıldar, Kadıköy Müftüsü Mahmut Çakır, gençler ve vatandaşlar katıldı.
Program sonunda cemaate çorba ikram edildi.