'28 Şubat Ülkemizi 20 Yıl Geriye Götürmüştür'
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın: '28 Şubat bin yıl sürecek diyenler, ülkemizi 20 yıl geriye götürmüştür' 'İhtiyatı hiçbir zaman elden bırakmamalıyız. İçte ve dışta, Türkiye’yi güçsüzleştirmeye çalışan zihniyetin emellerine ulaşmak için neler yapabileceğini, yakın bir tarihte; 15 Temmuz’da hep birlikte yaşadık. Bu nedenle gerçek değerlerimize her daim sahip çıkmalı, birlik ve dirlik içinde olmalıyız'
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, "28 Şubat bin yıl sürecek diyenler, ülkemizi 20 yıl geriye götürmüştür." ifadelerini kullandı.
Aydın, 28 Şubat'ın yıl dönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, darbelerin insanları daha çok böldüğünü ve daha zayıf kıldığını belirterek, darbelerin kendi içinde farklı gerekçeleri olsa da asıl hedefinin millet iradesi olduğunu belirtti.
Türk demokrasi tarihinin 28 Şubat post-modern darbesinde olduğu gibi dönem dönem sektelere uğratıldığını ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
"Her dönemin kendi içinde sözde farklı gerekçeleri olsa da hedef her daim millet iradesi olmuştur. Darbeler insanlarımızı daha çok bölmüş, ülkemizi daha zayıf kılmıştır. 28 Şubat 1997 post-modern darbesinde millet iradesi ile seçilmiş hükümet, adeta senaristlerin elinden çıkan bir senaryo ile alaşağı edilmiştir. Sözde düzmece kumpaslar kurularak dönemin mevcut iktidarı yıkılmış, milletin manevi değerlerine saldırılmış, ülke kaynakları talan edilmiştir. Bu dönemde halkını aşağılayan, onları hakir gören, milletinden uzak yoz düşüncelerin, halkına zulmünü gördük. İkna odalarını, itibar cellatlığını, sürgünleri, milletin istiklal ve istikbaline ihaneti gördük."
Aydın, söz konusu dönemde Türkiye'nin kaynaklarının heba edildiğini aktararak, "28 Şubat sürecinde Anadolu sermayesi itibarsızlaştırılmış, haysiyetiyle oynanmış, tehdit edilmiş, 20 yıl geriye götürülmüştür. Bankaların içi malum zihniyet tarafından boşaltılmış, gecelik faiz yüzde 7 binlere kadar çıkarılarak bir gece de malum zihniyet karunlaştırılmıştır. Türkiye finans sektörü batma eşiğine getirilmiştir. TMSF’ye 18 banka devredilmiş, bu bankaların borç yükü ağır vergilerle halkımızın üzerine yıkılmıştır. Kamu borcunun 2001 yılında milli gelire oranı yüzde 77,9 olmuş, enflasyon yüzde 70’lere ulaşarak vatandaşlarımız enflasyon canavarına ezdirilmiştir. 28 Şubat'ın ülke ekonomisine maliyeti dile kolay 300 milyar doları bulmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun Türkiye'yi IMF'e muhtaç ettirdiğini belirten Aydın, "Bu beladan kurtulmamız ise yıllarımızı almıştır. Ülke kaynaklarımız heba edilmeseydi, bugün iktidarımızın büyük özveriler ile bizlerin hizmetine kazandırmış olduğu köprülere, otobanlara, yüksek hızlı trenlere, havalimanlarına bundan daha evvel kavuşmuş olacaktık. Ne var ki, 28 Şubat bin yıl sürecek diyenler, ülkemizi 20 yıl geriye götürmüştür." ifadelerini kullandı.
- "ASKON dahi hedef alınmıştır"
Aydın, darbeler demokrasi tarihinin utanç vesikaları olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Öyle ki bu süreçte milletinin her türlü zorluk anında yanında bulunan ASKON gibi milletine, devletine, maneviyatına düşkün kurum o gün kara listeye alınmış, irtica raporlarına girmiştir. Hamdolsun bugün milletin evlatlarının iktidarıyla bu karanlık tabloları geride bırakmış durumdayız. Lakin ihtiyatı hiçbir zaman elden bırakmamalıyız. İçte ve dışta, Türkiye’yi güçsüzleştirmeye çalışan zihniyetin emellerine ulaşmak için neler yapabileceğini, yakın bir tarihte; 15 Temmuz’da hep birlikte yaşadık. Bu nedenle gerçek değerlerimize her daim sahip çıkmalı, birlik ve dirlik içinde olmalıyız."
Kaynak: AA
Aydın, 28 Şubat'ın yıl dönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, darbelerin insanları daha çok böldüğünü ve daha zayıf kıldığını belirterek, darbelerin kendi içinde farklı gerekçeleri olsa da asıl hedefinin millet iradesi olduğunu belirtti.
Türk demokrasi tarihinin 28 Şubat post-modern darbesinde olduğu gibi dönem dönem sektelere uğratıldığını ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
"Her dönemin kendi içinde sözde farklı gerekçeleri olsa da hedef her daim millet iradesi olmuştur. Darbeler insanlarımızı daha çok bölmüş, ülkemizi daha zayıf kılmıştır. 28 Şubat 1997 post-modern darbesinde millet iradesi ile seçilmiş hükümet, adeta senaristlerin elinden çıkan bir senaryo ile alaşağı edilmiştir. Sözde düzmece kumpaslar kurularak dönemin mevcut iktidarı yıkılmış, milletin manevi değerlerine saldırılmış, ülke kaynakları talan edilmiştir. Bu dönemde halkını aşağılayan, onları hakir gören, milletinden uzak yoz düşüncelerin, halkına zulmünü gördük. İkna odalarını, itibar cellatlığını, sürgünleri, milletin istiklal ve istikbaline ihaneti gördük."
Aydın, söz konusu dönemde Türkiye'nin kaynaklarının heba edildiğini aktararak, "28 Şubat sürecinde Anadolu sermayesi itibarsızlaştırılmış, haysiyetiyle oynanmış, tehdit edilmiş, 20 yıl geriye götürülmüştür. Bankaların içi malum zihniyet tarafından boşaltılmış, gecelik faiz yüzde 7 binlere kadar çıkarılarak bir gece de malum zihniyet karunlaştırılmıştır. Türkiye finans sektörü batma eşiğine getirilmiştir. TMSF’ye 18 banka devredilmiş, bu bankaların borç yükü ağır vergilerle halkımızın üzerine yıkılmıştır. Kamu borcunun 2001 yılında milli gelire oranı yüzde 77,9 olmuş, enflasyon yüzde 70’lere ulaşarak vatandaşlarımız enflasyon canavarına ezdirilmiştir. 28 Şubat'ın ülke ekonomisine maliyeti dile kolay 300 milyar doları bulmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun Türkiye'yi IMF'e muhtaç ettirdiğini belirten Aydın, "Bu beladan kurtulmamız ise yıllarımızı almıştır. Ülke kaynaklarımız heba edilmeseydi, bugün iktidarımızın büyük özveriler ile bizlerin hizmetine kazandırmış olduğu köprülere, otobanlara, yüksek hızlı trenlere, havalimanlarına bundan daha evvel kavuşmuş olacaktık. Ne var ki, 28 Şubat bin yıl sürecek diyenler, ülkemizi 20 yıl geriye götürmüştür." ifadelerini kullandı.
- "ASKON dahi hedef alınmıştır"
Aydın, darbeler demokrasi tarihinin utanç vesikaları olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Öyle ki bu süreçte milletinin her türlü zorluk anında yanında bulunan ASKON gibi milletine, devletine, maneviyatına düşkün kurum o gün kara listeye alınmış, irtica raporlarına girmiştir. Hamdolsun bugün milletin evlatlarının iktidarıyla bu karanlık tabloları geride bırakmış durumdayız. Lakin ihtiyatı hiçbir zaman elden bırakmamalıyız. İçte ve dışta, Türkiye’yi güçsüzleştirmeye çalışan zihniyetin emellerine ulaşmak için neler yapabileceğini, yakın bir tarihte; 15 Temmuz’da hep birlikte yaşadık. Bu nedenle gerçek değerlerimize her daim sahip çıkmalı, birlik ve dirlik içinde olmalıyız."