'Hiçbir Ülke Tek Başına Yasa Dışı Göçle Mücadele Edemez'
Somali Cumhuriyeti İç Güvenlik Bakanı Muhammed Abukar Islow: (Yasadışı göç) 'Bu küresel problemi kolektif bir zihniyetle ve birliktelikle çözebileceğimize inanıyorum. Uluslararası topluluğun desteği ve yardımı, yasal göç ve göçmenlikle ilgili önemli adımlar atmamızı sağlayacaktır' Budapeşte Süreci Sekretaryası adına konuşma yapan Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) Genel Müdürü Michael Spindelegger: 'Özellikle son 5 yılda gerçekleşmiş olaylar düşünüldüğünde ne kadar doğru adımlar attığımızı görüyoruz. İstanbul Taahhütnamesi, İpek Yolu ülkeleri arasında göç yönetimi konusunda bize yeni kapılar açacak ve ortak bir vizyon sağlayacak'
Somali Cumhuriyeti İç Güvenlik Bakanı Muhammed Abukar Islow, ülkelerin tek başına yasa dışı göçle başa çıkamayacağını vurgulayarak, "Bu küresel problemi kolektif bir zihniyetle ve birliktelikle çözebileceğimize inanıyorum. Uluslararası topluluğun desteği ve yardımı, yasal göç ve göçmenlikle ilgili önemli adımlar atmamızı sağlayacaktır." dedi.
Budapeşte Süreci 6. Bakanlar Konferansı'nda konuşan Somali Cumhuriyeti İç Güvenlik Bakanı Muhammed Abukar Islow, Türkiye'de bulunmaktan ve konferansa onur konuğu olarak davet edilmekten büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.
Görülen ve görülmeyen, düzenli veya düzensiz göç sorununu irdelemek için bir araya geldiklerini ifade eden Islow, ''Buralarda yapılan konuşmalarda ve görüşmelerde birbirimizle diyalog kurmanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Bu bağlamda küresel çözüm gerektiren bir konunun üzerine eğilmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız." diye konuştu
Somali'nin uzun yıllar çatışmalara maruz kaldığını ve terörizm ile mücadele ettiğini hatırlatan Islow, şöyle konuştu:
"Somali terörizmden çok acı çekmiş bir ülke. Somali ayrıca düzensiz göçten de etkilenen bir ülke. Çok yüksek sayıda düzensiz göçmen ve mülteci alıyoruz. İnsan kaçakçılığı da ciddi bir problem olarak ülkemizde sürmeye devam ediyor. Burada son derece sofistike networklar içinde çalışan yasa dışı terör örgütleri, bu hassas durumdan yararlanıyor ve vatandaşlarımızı korumasız bırakıyor.
Bu sorunlara küresel bir perspektiften bakmamızı sağlayan bu platform, gerçekten son derece önemli. Uluslararası bir platform olarak devletler arasında bilgi ve deneyimin paylaşılması, bunların sonucunda bir eylem planının hazırlanması karar verme sürecinin tesis edilmesi kritik önem taşıyor. Somalı tek başına yasa dışı göçle baş edemez, mücadele edemez. Hiçbir ülke tek başına yasa dışı göçle mücadele edemez. Dolayısıyla buradaki birlikteliğimiz yasa dışı göçle ilgili verdiğimiz mücadelede elimizi güçlendirecektir. Uluslararası topluluğun desteği ve yardımı, bizim yine yasal göç ve göçmenlikle ilgili önemli adımlar atmamızı sağlayacaktır. Ben Somali adına bu konferansın son derece başarılı geçmesini diliyorum."
Yasal göç veren Somali ve benzeri Afrika ülkelerinin de bu platformun bir parçası haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Islow, ''Bu küresel problemi kolektif bir zihniyetle ve birliktelikle çözebileceğimize inanıyorum." görüşünü dile getirdi.
-"Konferans ortak bir vizyon sağlayacak"
Budapeşte Süreci Sekretaryası adına konuşma yapan Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) Genel Müdürü Michael Spindelegger, göç konusunda ülkeler arasındaki işbirliğinin önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Fikirleri paylaşmanın gücünü bulduğumuz ve karşıt görüşlerimizi paylaşma vizyonuna sahip olduğumuz zaman, çözüm üretmeye yönelik çalışabilir ve fırsatları değerlendirebiliriz. 25 yıl önceye giden Budapeşte Süreci, Avrupa'daki büyük bir tedirginlik döneminde ortaya çıktı. Soğuk Savaş'tan sonra Yugoslavya çözüldü ve milyonlarda insan ülkelerini terk etti. Birçoğu da Macaristan'a geldi. Günümüzde de benzer süreçler var. Bu yüzden ülkeler arasındaki işbirlikleri hayati öneme sahip."
Spindelegger, sürecin devletler tarafından aralıksız desteklendiğini belirterek, "Budapeşte Süreci, sadece kendi üyelerinin değil tüm dünyanın göç konusunda başarılı olmasını hedefliyor. Bugün İpek Yolu ülkeleri arasında göç merkezli konuları konuşmak için bir araya geldik. Önceki müzakerelerin sonucunda ortaya çıkan belgeler somut adımlara dönüştü. Özellikle son 5 yılda gerçekleşmiş olaylar düşünüldüğünde ne kadar doğru adımlar attığımızı görüyoruz. İstanbul Taahhütnamesi, İpek Yolu ülkeleri arasında göç yönetimi konusunda bize yeni kapılar açacak ve ortak bir vizyon sağlayacak. Bize önceliklerimizi hatırlatacak." ifadelerini kullandı.
Tüm ülkelerin mutabık kaldığı ilkelerin her zaman mümkün olmadığı değerlendirmesini yapan Spindelegger, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada sadece ortak gündemleri değil ülkelerin farklı fikirlerini de değerlendirerek ilkeler oluşturmaya çalışıyoruz. Budapeşte Süreci'nde devletler karar alır ve süreci yönetir. Bütün ülkelerin mutabakatı üzerine çalışır. Buradaki toplantılarda mutabık kalmayan ülkelerin de diyalog sürecine katılımının olacağını düşünüyorum. Bu süreçte gönüllülük esası bizim için çok önemli. ICMPD olarak, en başından itibaren destek sağlamak rolünü üstlendik. Göç yönetiminin gelişebileceğine inandık. Bu rol bize gurur veriyor. "
Kaynak: AA
Budapeşte Süreci 6. Bakanlar Konferansı'nda konuşan Somali Cumhuriyeti İç Güvenlik Bakanı Muhammed Abukar Islow, Türkiye'de bulunmaktan ve konferansa onur konuğu olarak davet edilmekten büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.
Görülen ve görülmeyen, düzenli veya düzensiz göç sorununu irdelemek için bir araya geldiklerini ifade eden Islow, ''Buralarda yapılan konuşmalarda ve görüşmelerde birbirimizle diyalog kurmanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Bu bağlamda küresel çözüm gerektiren bir konunun üzerine eğilmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız." diye konuştu
Somali'nin uzun yıllar çatışmalara maruz kaldığını ve terörizm ile mücadele ettiğini hatırlatan Islow, şöyle konuştu:
"Somali terörizmden çok acı çekmiş bir ülke. Somali ayrıca düzensiz göçten de etkilenen bir ülke. Çok yüksek sayıda düzensiz göçmen ve mülteci alıyoruz. İnsan kaçakçılığı da ciddi bir problem olarak ülkemizde sürmeye devam ediyor. Burada son derece sofistike networklar içinde çalışan yasa dışı terör örgütleri, bu hassas durumdan yararlanıyor ve vatandaşlarımızı korumasız bırakıyor.
Bu sorunlara küresel bir perspektiften bakmamızı sağlayan bu platform, gerçekten son derece önemli. Uluslararası bir platform olarak devletler arasında bilgi ve deneyimin paylaşılması, bunların sonucunda bir eylem planının hazırlanması karar verme sürecinin tesis edilmesi kritik önem taşıyor. Somalı tek başına yasa dışı göçle baş edemez, mücadele edemez. Hiçbir ülke tek başına yasa dışı göçle mücadele edemez. Dolayısıyla buradaki birlikteliğimiz yasa dışı göçle ilgili verdiğimiz mücadelede elimizi güçlendirecektir. Uluslararası topluluğun desteği ve yardımı, bizim yine yasal göç ve göçmenlikle ilgili önemli adımlar atmamızı sağlayacaktır. Ben Somali adına bu konferansın son derece başarılı geçmesini diliyorum."
Yasal göç veren Somali ve benzeri Afrika ülkelerinin de bu platformun bir parçası haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Islow, ''Bu küresel problemi kolektif bir zihniyetle ve birliktelikle çözebileceğimize inanıyorum." görüşünü dile getirdi.
-"Konferans ortak bir vizyon sağlayacak"
Budapeşte Süreci Sekretaryası adına konuşma yapan Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) Genel Müdürü Michael Spindelegger, göç konusunda ülkeler arasındaki işbirliğinin önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Fikirleri paylaşmanın gücünü bulduğumuz ve karşıt görüşlerimizi paylaşma vizyonuna sahip olduğumuz zaman, çözüm üretmeye yönelik çalışabilir ve fırsatları değerlendirebiliriz. 25 yıl önceye giden Budapeşte Süreci, Avrupa'daki büyük bir tedirginlik döneminde ortaya çıktı. Soğuk Savaş'tan sonra Yugoslavya çözüldü ve milyonlarda insan ülkelerini terk etti. Birçoğu da Macaristan'a geldi. Günümüzde de benzer süreçler var. Bu yüzden ülkeler arasındaki işbirlikleri hayati öneme sahip."
Spindelegger, sürecin devletler tarafından aralıksız desteklendiğini belirterek, "Budapeşte Süreci, sadece kendi üyelerinin değil tüm dünyanın göç konusunda başarılı olmasını hedefliyor. Bugün İpek Yolu ülkeleri arasında göç merkezli konuları konuşmak için bir araya geldik. Önceki müzakerelerin sonucunda ortaya çıkan belgeler somut adımlara dönüştü. Özellikle son 5 yılda gerçekleşmiş olaylar düşünüldüğünde ne kadar doğru adımlar attığımızı görüyoruz. İstanbul Taahhütnamesi, İpek Yolu ülkeleri arasında göç yönetimi konusunda bize yeni kapılar açacak ve ortak bir vizyon sağlayacak. Bize önceliklerimizi hatırlatacak." ifadelerini kullandı.
Tüm ülkelerin mutabık kaldığı ilkelerin her zaman mümkün olmadığı değerlendirmesini yapan Spindelegger, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada sadece ortak gündemleri değil ülkelerin farklı fikirlerini de değerlendirerek ilkeler oluşturmaya çalışıyoruz. Budapeşte Süreci'nde devletler karar alır ve süreci yönetir. Bütün ülkelerin mutabakatı üzerine çalışır. Buradaki toplantılarda mutabık kalmayan ülkelerin de diyalog sürecine katılımının olacağını düşünüyorum. Bu süreçte gönüllülük esası bizim için çok önemli. ICMPD olarak, en başından itibaren destek sağlamak rolünü üstlendik. Göç yönetiminin gelişebileceğine inandık. Bu rol bize gurur veriyor. "