Prof. Genç Açıklaması 'İrfanımızı, Şuurumuzu Ve Bilincimizi Belli Ölçülerde Kaybettik'

Prof. Dr. Nurullah Genç, "Nerede bilemediğimiz bir şey varsa sanki onu kaybetmiş gibi aramak zorundayız. Birkaç yüzyıldır o hassasiyetimizi kaybettiğimiz bu topraklarda, özellikle Batılılara karşı aldığımız yenilgiler dolayısıyla irfanımızı, şuurumuzu ve bilincimizi belli ölçülerde kaybettik" dedi.

Prof. Genç Açıklaması 'İrfanımızı, Şuurumuzu Ve Bilincimizi Belli Ölçülerde Kaybettik'
Genç Memur-Sen’in organize ettiği, Eğitim-Bir-Sen’in sorumluluğunu üstlendiği ve Türkiye’deki okullarda yürütülmekte olan “Bir Bilenle Bilge Nesil” programı kapsamında öğrenci-yazar buluşması, Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Toplantı Salonunda gerçekleşti. Prof. Dr. Nurullah Genç’in konuşmacı olarak katıldığı buluşmaya, 63 liseden bin 500 öğrenci katıldı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Genç Memur-Sen Başkan Vekili Sedat Civelekoğlu, buluşmanın herkes açısından olumlu geçmesini diledi. Daha sonra söz alan Memur-Sen Samsun İl Başkanı Hamdi Yıldız, “Çok şükür ki ilimizde bulunan 63 liseden bin 500 öğrencimiz ve 166 tane adanmış öğretmen arkadaşlarımızla, bu irfan yolunda yürümeyi kabul etmiş oldunuz. Bugünün diyanet zihinlerine, iman dolu kalplerine, geleceği emanet edecek olmanın sabırsızlığını yaşıyoruz. Sizler bu coğrafyada kökleşen İslam’ın, adaletin, ilmin gelecekteki hamileri olacaksınız. Rabb’im yolunuzu açık eylesin” ifadelerini kullandı.

“İrfanımızı, şuurumuzu ve bilincimizi belli ölçülerde kaybettik”

Geçmiş yüzyıllara oranla şuur ve bilincin biraz geriye gittiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nurullah Genç, “Biz ilim, bilim, tevazu medeniyetinin insanlarıyız. Bilmek bizim için o kadar önemlidir ki bilmediğimiz herhangi bir olguyu yitik malımız gibi ararız. Nerede bilemediğimiz bir şey varsa sanki onu kaybetmiş gibi aramak zorundayız. Birkaç yüzyıldır o hassasiyetimizi kaybettiğimiz bu topraklarda, özellikle Batılılara karşı aldığımız yenilgiler dolayısıyla irfanımızı, şuurumuzu ve bilincimizi belli ölçülerde kaybettik. Kaybedince de kendimizi saldırganın yerine koyduk. Böyle olunca da kendimize kendimizden başka düşman bulamaz olduk. Epey bir zamandır bu coğrafyadaki hakikatimiz bu. Şimdi silkinmenin, öze dönmenin, Anadolu topraklarında bundan yıllar sonra hakikatin, ilmin, irfanın bayrağını göndere çekerek, yeni bir seslenişle seslenecek olan bir neslin bu topraklarda yeniden filizlenmesinin mücadelesini veriyoruz. Bunu başarabilirsek, bu topraklarda yeniden adaleti, huzuru, mutluluğu ve bütün insanlığa ilmi, irfanı temsil ederek, hitap etmenin yaşam alanını bulabiliriz. Bunu başarabilirsek bizden sonra çocuklarımız, torunlarımız, yeniden dünyaya hakikatin bayraktarlığını yaparak seslerini duyurabilirler” diye konuştu.



“İnsanlar maymundan türemesi zırvalıktır”

Darwinistler hakkında eleştirilerde bulunan Genç, şunları söyledi:

“Peygamberimize gelen ilk emir ‘oku’ dur. Allah, Hz. Adem’i yarattı, ona şerhleri öğretti. ‘İnsanlar maymundan türedi’ hikayeleri, yeryüzünün Allah’a inanmayanların zırvalığından başka bir şey değildir. Tüm dini kitapların bozulmamış halinde insanın nasıl yaratıldığı anlatılmıştır. O yüzden Allah, insanı yarattı ve yeryüzüne gönderdi. Bu hakikati hepimiz biliyoruz. Allah bizi yarattı. Daha sonra da sıfatları yükledi. Yoksa biz evrilerek filan bu özellikleri kendimize mal etmedik. Üniversite yıllarımda da Darwinist geçinen arkadaşlara takılırdım. ‘Bu geride kalan maymunların hali ne olacak?’ diye takılırdım. Pek cevap veremezlerdi. Allah insanı, insan olarak yarattı.”
Kaynak: İHA