Körfez Ülkeleri Ekonomik Kriz Yaşayan Lübnan'a Neden Destek Vermiyor?
Müstakbel Hareketi Siyasi Büro Üyesi Mustafa Alluş: 'Körfez ülkelerinin Lübnan'ı ekonomik krizden kurtarmak amacıyla harekete geçmemesi, Cumhurbaşkanı Avn ile Dışişleri Bakanı Basil'in politikalarından kaynaklanıyor'Güçlü Lübnan Bloku Milletvekili Edgar Maalouf: 'Suudi Arabistan için şu anda Yemen savaşıyla ilgili bazı öncelikler var. Bu savaş da maliyetli. Lübnan'a yardım etmeme noktasında BAE'nin de kendine göre sebepleri olabilir' Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen yazar Kasım Kasir: 'ABD şu anda Lübnan'ı desteklemekte çekince gösteriyor. Dolayısıyla Washington'un destek konusunda teşvik ettiği Körfez ülkeleri de bu yönde adım atmakta temkinli davranıyor'
RAYA ŞARTUNİ - Lübnanlı siyasiler, Körfez ülkelerinin ekonomik krizle boğuşan Lübnan'a destek vermemesini Hizbullah, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Dışişleri Bakanı Cibran Basil'in politikalarına bağlıyor.
Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri, gösteriler nedeniyle 29 Ekim'de istifa etmek zorunda kalan Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri hükümetini her zaman destekledi. 1975-1990 yıllarında farklı din ve mezhepleri karşı karşıya getiren iç savaştan bu yana en kötü ekonomik krizi yaşayan Lübnan'a şimdi Körfez ülkelerinin herhangi bir destek vermemesi dikkatleri çekiyor.
Lübnanlı siyasiler, Beyrut'un Körfez ülkeleri ile ilişkilerini AA muhabirine değerlendirdi. Siyasiler, Lübnan-Körfez ilişkilerinin kötüleşmesinde Hizbullah, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile damadı ve Dışişleri Bakanı Cibran Basil'in politikalarının etkili olduğunu ifade ediyor.
- "Ülke siyaseti Hizbullah'ın etkisinde"
Hariri'nin partisi Müstakbel Hareketi Siyasi Büro Üyesi Mustafa Alluş, "Körfez ülkelerinin Lübnan'ı ekonomik krizden kurtarmak amacıyla harekete geçmemesi, Cumhurbaşkanı Avn ile Dışişleri Bakanı Basil'in politikalarından kaynaklanıyor." dedi.
Avn ile Basil'in Arap ülkelerinin genel politikalarını desteklemediklerine ve bunu da Arap Birliği'nde açıkça ortaya koyduklarına vurgu yapan Alluş, ayrıca Arap ülkelerine hakaret etmekten başka bir şey yapmayan Hizbullah'ın ülke siyasetine hakim olduğunu aktardı.
Alluş, ülkede siyasi atmosferin aynı şekilde sürmesi ve hükümetlerin Hizbullah kontrolünde bulunmaya devam etmesi halinde herhangi bir değişiklik olmayacağını söyledi.
- Körfez ülkelerinin başka öncelikleri bulunuyor
Parlamentodaki siyasi gruplarda Güçlü Lübnan Bloku Milletvekili Edgar Maalouf, "Körfez ülkelerinin neden Lübnan'a destek olmadıkları" sorusunun kendilerine yöneltilmesi gerektiğini kaydetti.
Başbakan Hariri'nin 7 Ekim'deki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretini hatırlatan Maalouf, "Başbakan Hariri Abu Dabi'ye gittiğinde Lübnan'a destek planları gündemdeydi ancak sonrasında ülkede problemler baş gösterdi." diye konuştu.
Hükümetin çok geçmeden kurulacağını ve sonrasında Körfez ülkelerinden destek geleceğini ümit eden Maalouf, "Suudi Arabistan için şu anda Yemen savaşıyla ilgili bazı öncelikler var. Bu savaş da maliyetli. Lübnan'a yardım etmeme noktasında BAE'nin de kendine göre sebepleri olabilir." ifadelerini kullandı.
- İran politikası
Lübnan Güçlü Cumhuriyet Blokundan Fadi Kerem, Körfez ülkelerinin Lübnan ekonomisini desteklemekten kaçınmadığını belirtti.
Körfez ile ilişkilerin bozulmasından Lübnan yönetimini sorumlu tutan Kerem, son dönemdeki yolsuzluklar ve Hizbullah'la beraber hareket edilmesinin ilişkilerin kötüleşmesinde etkili olduğunu kaydetti.
Kerem, "Hizbullah Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerine karşı saldırgan bir tutum takınıyor ve iç işlerine müdahale ediyor. Bu durum ilişkilerimize olumsuz yansıyor ve Lübnan'a desteklerin azalmasına yol açıyor." diye konuştu.
- Washington ve Doha'nın tutumu
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen yazar Kasım Kasir, "ABD şu anda Lübnan'ı desteklemekte çekince gösteriyor. Dolayısıyla Washington'un destek konusunda teşvik ettiği Körfez ülkeleri de bu yönde adım atmakta temkinli davranıyor." dedi.
Kasir, Körfez ülkelerinin çoğunun Lübnan'da yaşananlara temkinli yaklaştığını vurguladı.
Katar'ın Lübnan ekonomisine destek vermemesi konusunda da Kasir, "Şu anda yaşanan bu duraklamanın, Doha'nın diğer Körfez ülkeleriyle uzlaşı girişiminden kaynaklanması muhtemeldir. Bu nedenle Katar muhtemelen Körfez ülkelerini kışkırtıcı bir adım atmayacak." diye konuştu.
Kasir, yeni kurulacak hükümetin, Körfez ülkelerini memnun etmesi durumunda ekonomik destek alacağını, aksi durumda herhangi bir yardım olmayacağını söyledi.
- Lübnan'da eksen çatışması
Araştırmacı yazar Beşşara Hayrullah, mevcut durumu Lübnan topraklarında bir tarafını İran, diğer tarafını ABD'nin oluşturduğu "eksen çatışması" şeklinde nitelendirdi.
Tahran ile Washington arasındaki eksen çatışması şiddetlendiğinde Lübnan'a hiçbir zaman kayıtsız kalamayan Körfez ülkelerinin belli bir mesafede kaldığını ifade eden Hayrullah şunları kaydetti:
"Lübnan'ı kendi eksenine çekmeye çalışanların aksine Körfez ülkeleri her zaman ön şart koşmadan ülkenin kalkınmasını desteklediklerini kanıtladı. 2018 milletvekili seçimlerinin ardından İranlı liderler, Lübnan parlamentosunda temsil edildikleri yönünde açıklamalar yapmıştı."
Kaynak: AA
Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri, gösteriler nedeniyle 29 Ekim'de istifa etmek zorunda kalan Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri hükümetini her zaman destekledi. 1975-1990 yıllarında farklı din ve mezhepleri karşı karşıya getiren iç savaştan bu yana en kötü ekonomik krizi yaşayan Lübnan'a şimdi Körfez ülkelerinin herhangi bir destek vermemesi dikkatleri çekiyor.
Lübnanlı siyasiler, Beyrut'un Körfez ülkeleri ile ilişkilerini AA muhabirine değerlendirdi. Siyasiler, Lübnan-Körfez ilişkilerinin kötüleşmesinde Hizbullah, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile damadı ve Dışişleri Bakanı Cibran Basil'in politikalarının etkili olduğunu ifade ediyor.
- "Ülke siyaseti Hizbullah'ın etkisinde"
Hariri'nin partisi Müstakbel Hareketi Siyasi Büro Üyesi Mustafa Alluş, "Körfez ülkelerinin Lübnan'ı ekonomik krizden kurtarmak amacıyla harekete geçmemesi, Cumhurbaşkanı Avn ile Dışişleri Bakanı Basil'in politikalarından kaynaklanıyor." dedi.
Avn ile Basil'in Arap ülkelerinin genel politikalarını desteklemediklerine ve bunu da Arap Birliği'nde açıkça ortaya koyduklarına vurgu yapan Alluş, ayrıca Arap ülkelerine hakaret etmekten başka bir şey yapmayan Hizbullah'ın ülke siyasetine hakim olduğunu aktardı.
Alluş, ülkede siyasi atmosferin aynı şekilde sürmesi ve hükümetlerin Hizbullah kontrolünde bulunmaya devam etmesi halinde herhangi bir değişiklik olmayacağını söyledi.
- Körfez ülkelerinin başka öncelikleri bulunuyor
Parlamentodaki siyasi gruplarda Güçlü Lübnan Bloku Milletvekili Edgar Maalouf, "Körfez ülkelerinin neden Lübnan'a destek olmadıkları" sorusunun kendilerine yöneltilmesi gerektiğini kaydetti.
Başbakan Hariri'nin 7 Ekim'deki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretini hatırlatan Maalouf, "Başbakan Hariri Abu Dabi'ye gittiğinde Lübnan'a destek planları gündemdeydi ancak sonrasında ülkede problemler baş gösterdi." diye konuştu.
Hükümetin çok geçmeden kurulacağını ve sonrasında Körfez ülkelerinden destek geleceğini ümit eden Maalouf, "Suudi Arabistan için şu anda Yemen savaşıyla ilgili bazı öncelikler var. Bu savaş da maliyetli. Lübnan'a yardım etmeme noktasında BAE'nin de kendine göre sebepleri olabilir." ifadelerini kullandı.
- İran politikası
Lübnan Güçlü Cumhuriyet Blokundan Fadi Kerem, Körfez ülkelerinin Lübnan ekonomisini desteklemekten kaçınmadığını belirtti.
Körfez ile ilişkilerin bozulmasından Lübnan yönetimini sorumlu tutan Kerem, son dönemdeki yolsuzluklar ve Hizbullah'la beraber hareket edilmesinin ilişkilerin kötüleşmesinde etkili olduğunu kaydetti.
Kerem, "Hizbullah Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerine karşı saldırgan bir tutum takınıyor ve iç işlerine müdahale ediyor. Bu durum ilişkilerimize olumsuz yansıyor ve Lübnan'a desteklerin azalmasına yol açıyor." diye konuştu.
- Washington ve Doha'nın tutumu
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen yazar Kasım Kasir, "ABD şu anda Lübnan'ı desteklemekte çekince gösteriyor. Dolayısıyla Washington'un destek konusunda teşvik ettiği Körfez ülkeleri de bu yönde adım atmakta temkinli davranıyor." dedi.
Kasir, Körfez ülkelerinin çoğunun Lübnan'da yaşananlara temkinli yaklaştığını vurguladı.
Katar'ın Lübnan ekonomisine destek vermemesi konusunda da Kasir, "Şu anda yaşanan bu duraklamanın, Doha'nın diğer Körfez ülkeleriyle uzlaşı girişiminden kaynaklanması muhtemeldir. Bu nedenle Katar muhtemelen Körfez ülkelerini kışkırtıcı bir adım atmayacak." diye konuştu.
Kasir, yeni kurulacak hükümetin, Körfez ülkelerini memnun etmesi durumunda ekonomik destek alacağını, aksi durumda herhangi bir yardım olmayacağını söyledi.
- Lübnan'da eksen çatışması
Araştırmacı yazar Beşşara Hayrullah, mevcut durumu Lübnan topraklarında bir tarafını İran, diğer tarafını ABD'nin oluşturduğu "eksen çatışması" şeklinde nitelendirdi.
Tahran ile Washington arasındaki eksen çatışması şiddetlendiğinde Lübnan'a hiçbir zaman kayıtsız kalamayan Körfez ülkelerinin belli bir mesafede kaldığını ifade eden Hayrullah şunları kaydetti:
"Lübnan'ı kendi eksenine çekmeye çalışanların aksine Körfez ülkeleri her zaman ön şart koşmadan ülkenin kalkınmasını desteklediklerini kanıtladı. 2018 milletvekili seçimlerinin ardından İranlı liderler, Lübnan parlamentosunda temsil edildikleri yönünde açıklamalar yapmıştı."