Doktor Ergün Hastalığıyla Motive Ediyor
Adıyaman Gölbaşı Devlet Hastanesi Acil Servisinde pratisyen hekim olarak görev yapan ve doğuştan dudak damak yarığı bulunan Uğur Ergün, tedavisini yürüten doktorlardan etkilenerek adım attığı mesleğinde hastalara örnek olmaya çalışıyor Doktor Ergün: 'Bir gün acil servise dudak ve damak yarığı olan bir bebek getirildi. Bebeğin ailesine bu yollardan geçtiğimi, şu an bebeğine bakan doktor olduğumu söylediğimde anne ve baba çok mutlu oldu' 'Hayatımızın güzel dönemlerini hastanelerde geçirdiğimiz için empati yapıyoruz. İnşallah plastik cerrah olup benimle aynı hastalığı paylaşanlara şifa dağıtırım'
Ergün, Malatya'da doğuştan dudak damak yarığı rahatsızlığıyla dünyaya geldi. Henüz 1,5 yaşındayken iki kez ameliyat olan Ergün, hastalığının tedavisini yapan doktorlardan etkilenerek hayalini kurduğu mesleğe 2012'de Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak adım attı. Okulunu başarılı şekilde bitiren Ergün, 2019'un mart ayında Adıyaman Gölbaşı Devlet Hastanesinin acil servisinde çalışmaya başladı. Acil serviste pratisyen hekim olarak görev yapan 28 yaşındaki Ergün, kendisi gibi dudak damak yarığı olan hastalara umut ışığı oluyor. Ergün'ün en büyük hayali plastik cerrahi de uzmanlaşarak kendisiyle aynı kaderi paylaşan hastalara şifa dağıtmak.
- Özel biberonlarla beslendi
6. Uluslararası Dudak ve Damak Yarıkları Kongresi için Antalya'ya gelen Ergün, burada hastalara ve ailelere tecrübelerini aktardı.
Ergün, AA muhabirine, dudak damak yarığının anne karnında erken tanıyla saptanabilen bir hastalık olduğunu söyledi. Tedavisi için küçük yaşlardan itibaren Malatya'dan Ankara'ya yolculuk yaptığını anlatan Ergün, dudak damak yarığı çift taraflı olduğu için ailesinin en çok beslenmesinde zorlandığını dile getirdi.
Özel biberonlarla beslendiğini vurgulayan Ergün, yeterli kadar hastalıkla ilgili bilgiye sahip olmayan kişilerin bu durumu alay konusu yapabildiğini dile getirdi. Özellikle ilkokul döneminde hastanın akran zorbalığıyla karşılaşabildiğini anlatan Ergün, "Tavşan dudak deniliyor ya da 'Neden böylesin?' gibi sorulara maruz kalınıyor. Cevap veremediğinde de hasta içine kapanıyor ya da daha kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor." dedi.
- Dudak damak yarığı bulunan çocuklar dışlanmamalı
Ergün, kendisinin de çocukluk çağında benzer problemlerle karşılaştığını belirterek şöyle devam etti:
"Dudak ve damak yarıklı bireylerin aileleri, kendileriyle aynı kaderi paylaşanları bularak birlikte yola devam etmeli çünkü aynı acıları paylaşarak aynı zorlukları yaşadıkları için birbirlerini daha iyi anlayacaklar. Hastalığa sahip olmayan bireylerle de konuşsunlar. Yani bir çocuğun erkek ya da kadın yaşı fark etmez. Dudağında doğuştan bir anomalisi olması onu toplumdan ve arkadaş çevresinden dışlaması için bir sebep olmamalı. Tedavi süreçleri uzun olduğu için hastaneye devamlı geliyorlar. Bu bireylerin hayatları dönüp dolaşıp sağlık alanına düşüyor. Biz de hayatımızın güzel dönemlerini hastanede geçirdiğimiz için empati yapıyoruz. İnşallah plastik cerrah olup benimle aynı hastalığı paylaşanlara şifa dağıtırım."
Dudak damak yarığı hastalarıyla karşılaştığına dikkati çeken Ergün, "Bir gün acil servise dudak ve damak yarığı olan bir bebek getirildi. Bebeğin ailesine bu yollardan geçtiğimi, şu an bebeğine bakan doktor olduğumu söylediğimde anne ve baba çok mutlu oldu." ifadesini kullandı.