Uyku Sorunu Yaşayanlar Bu Merkezde Şifa Buluyor
Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Muhammed Nur Ögün: 'Biz burada öncelikle nerede problem olduğunu görüyoruz. Uykunun fazları var. O fazlarda belki de siz 'derin uyku' sürecini hiç yakalayamıyor olabilirsiniz. Derin uykuya hiç girmiyor olabilirsiniz. Bunu anlamak lazım'
Çeşitli uyku bozuklukları bulunan hastalar, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde yer alan uyku merkezinde deva arıyor.
BAİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bünyesindeki 6 uyku laboratuvarı, uyku sorunu yaşayan vatandaşlara hizmet ediyor.
Hemen hemen her gün hasta kabul edilen ve uyku testi yapılan laboratuvara gelenler, başta uyku apnesi olmak üzere, uykusuzluk, uyumamama, gündüz uyuma gibi çeşitli uyku bozukluklarının tedavisi için teste giriyor.
Laboratuvarda hasta, çeşitli sensörler içeren kablolar bağlanarak gece boyunca teknisyen kontrolünde uyutuluyor.
Geceyi bu laboratuvarda geçiren ve uyku esnasında tüm vücut değerleri incelenen hastalar, yaşadıkları rahatsızlığa en uygun tedavinin yapılması için ilgili kliniklerle birimlere yönlendiriliyor.
BAİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Nur Ögün, gazetecilere yaptığı açıklamada, uyku laboratuvarında özellikle rahatsızlıkları nedeniyle derin uyku uyuyamayan ve uyku apnesi olan kişilerin tedavisinin yapıldığını söyledi.
Birçok uyku bozukluğu hastalığı olduğunu belirten Ögün, "En sık bilineni ise uyku apnesi. Uyku apnesi, gece siz uykudayken bir anda solunumunuzun durması ve bunu kontrol edememeniz kısa süreli solunum durmalarına neden olabilir. Bazen de çok ciddi solunum durmaları şeklinde görülebilir. Bu nedenle hastalarda, kalp hastalıklarına sebep olabilir. Onun dışında kişiler uyandıklarında uykudan sonra çok rahat kalkmaları gerekirken çok yorgun bir şekilde kalkabilirler. Gün içerisinde unutkanlıklar olabilir." dedi.
- "Gece horlamaları efektif soluk alıp vermeme anlamına geliyor"
Ögün, horlamanın da ciddi bir uyku bozukluğu olduğuna işaret ederek, "Gece horlamaları da aslında efektif soluk alıp vermeme anlamına geliyor. Dolayısıyla horlamaları olan insanlar ve kilolu insanlarda bu riskler daha fazla. Gün içerisinde ciddi uyku problemi yapabilir. Dikkat eksikliği olabilir. Uyku apnesi olan kişide gündüz, çok ciddi problem olabilir. Uzun yol şoförlerinde de bu sorun çokça görülüyor." diye konuştu.
Uyku bozukluğunun sadece uyku apnesi olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Ögün, şöyle devam etti:
"Mesela, Narkolepsi gibi 'gün içerisinde engellenemeyen uyku problemi' olabiliyor. Bu tarz birkaç sendrom daha var. Bunlarda da uyanık tutmayı sağlayıcı ilaçlar verilebilir. Biz burada öncelikle nerede problem olduğunu görüyoruz. Uykunun fazları var. O fazlarda belki de siz 'derin uyku' sürecini hiç yakalayamıyor olabilirsiniz. Derin uykuya hiç girmiyor olabilirsiniz. Bunu anlamak lazım. Sonra da uykuyu koruyucu ve uykuyu kolaylaştırıcı birtakım ilaçlar verilebilir." diye konuştu.
Ögün, işlerinin tedavi değil ilk etapta rahatsızlığın sebebini bulmak olduğunu da anlattı.
Kaynak: AA
BAİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bünyesindeki 6 uyku laboratuvarı, uyku sorunu yaşayan vatandaşlara hizmet ediyor.
Hemen hemen her gün hasta kabul edilen ve uyku testi yapılan laboratuvara gelenler, başta uyku apnesi olmak üzere, uykusuzluk, uyumamama, gündüz uyuma gibi çeşitli uyku bozukluklarının tedavisi için teste giriyor.
Laboratuvarda hasta, çeşitli sensörler içeren kablolar bağlanarak gece boyunca teknisyen kontrolünde uyutuluyor.
Geceyi bu laboratuvarda geçiren ve uyku esnasında tüm vücut değerleri incelenen hastalar, yaşadıkları rahatsızlığa en uygun tedavinin yapılması için ilgili kliniklerle birimlere yönlendiriliyor.
BAİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Nur Ögün, gazetecilere yaptığı açıklamada, uyku laboratuvarında özellikle rahatsızlıkları nedeniyle derin uyku uyuyamayan ve uyku apnesi olan kişilerin tedavisinin yapıldığını söyledi.
Birçok uyku bozukluğu hastalığı olduğunu belirten Ögün, "En sık bilineni ise uyku apnesi. Uyku apnesi, gece siz uykudayken bir anda solunumunuzun durması ve bunu kontrol edememeniz kısa süreli solunum durmalarına neden olabilir. Bazen de çok ciddi solunum durmaları şeklinde görülebilir. Bu nedenle hastalarda, kalp hastalıklarına sebep olabilir. Onun dışında kişiler uyandıklarında uykudan sonra çok rahat kalkmaları gerekirken çok yorgun bir şekilde kalkabilirler. Gün içerisinde unutkanlıklar olabilir." dedi.
- "Gece horlamaları efektif soluk alıp vermeme anlamına geliyor"
Ögün, horlamanın da ciddi bir uyku bozukluğu olduğuna işaret ederek, "Gece horlamaları da aslında efektif soluk alıp vermeme anlamına geliyor. Dolayısıyla horlamaları olan insanlar ve kilolu insanlarda bu riskler daha fazla. Gün içerisinde ciddi uyku problemi yapabilir. Dikkat eksikliği olabilir. Uyku apnesi olan kişide gündüz, çok ciddi problem olabilir. Uzun yol şoförlerinde de bu sorun çokça görülüyor." diye konuştu.
Uyku bozukluğunun sadece uyku apnesi olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Ögün, şöyle devam etti:
"Mesela, Narkolepsi gibi 'gün içerisinde engellenemeyen uyku problemi' olabiliyor. Bu tarz birkaç sendrom daha var. Bunlarda da uyanık tutmayı sağlayıcı ilaçlar verilebilir. Biz burada öncelikle nerede problem olduğunu görüyoruz. Uykunun fazları var. O fazlarda belki de siz 'derin uyku' sürecini hiç yakalayamıyor olabilirsiniz. Derin uykuya hiç girmiyor olabilirsiniz. Bunu anlamak lazım. Sonra da uykuyu koruyucu ve uykuyu kolaylaştırıcı birtakım ilaçlar verilebilir." diye konuştu.
Ögün, işlerinin tedavi değil ilk etapta rahatsızlığın sebebini bulmak olduğunu da anlattı.