Siyaset Bilimcisi Barış Doster, Kapadokya Üniversitesinde Seminer Verdi
Kapadokya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsünün misafiri olan Siyaset Bilimci Barış Doster, ön lisans ve lisans öğrencilerine yönelik düzenlenen konferansa ve yüksek lisans öğrencilerine yönelik düzenlenen seminere katıldı.
Kapadokya Üniversitesinin Mustafapaşa yerleşkesinde yer alan Oktay Sinanoğlu Konferans Salonunda düzenlenen “Türk Dış Politikasında Güncel Gelişmeler” konulu konferansa akademisyenler ve üniversite öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.
Konuşmasına, “Biz, coğrafyamızdan dolayı her zaman dış politika ajandası yoğun olan ilk on ülkelerden birisiyiz. Hangi parti iktidarda olursa olsun, hangi dış işleri bakanı dış politikayı yönetirse yönetsin bu değişmez bir gerçektir. Bu, Türkiye’nin çok kimlikli yönüyle, çok farklı kaynak, kültür ve coğrafyadan beslenmiş ve beslemiş olmasıyla yakından alakalıdır” şeklinde başlayan Doç. Dr. Barış Doster, Türkiye’nin sosyal ve kültürel yapısından bahsederek geçmişten günümüze Rusya ve Batı ile ilişkilerimizi değerlendirdi.
Irak, İran, Suriye, Lübnan gibi Türkiye’nin yakın çevresindeki ülkelerde yaşananlardan ders alarak Batı ile daha mesafeli olunması gerektiğini vurgulayan Doster, “Türkiye, coğrafyasının sunduğu imkân ve fırsatlardan daha fazla yararlanmalı, Batı ve Soğuk Savaş ezberlerini bozmalı, enerji bağımlılığı ve sınırlarımızdan dolayı ticari anlamda bölgesel inisiyatiflere coğrafi konumumuz sebebiyle daha fazla öncülük etmeli ve bu anlamda gerekirse ittifaklar kurmalıdır. Çünkü Türkiye bu coğrafi konumu daha cesur, daha atak, daha öncü hamlelerle kullanır, ittifaklara öncülük eder ve özgüven içinde olursa, tarih, coğrafya ve jeopolitik gidişat bizden yana olacaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili de konuşan Barış Doster, “Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği asla birliğin ülkemize dayattığı ödevleri ile ilgili değildir. Avrupa Birliği eğer Türkiye’yi birliğe alırsa büyük bir sıçrama yapar ama bunun da bir maliyeti vardır. Avrupa Birliği küresel bir güç olmak istiyor ve bunun ekonomik, politik ve askeri olarak hazırlığını yapıyorsa Türkiye’yi birliğe alır. Avrupa Birliği; Çin, Hindistan, Rusya ile rekabet etmek istemiyorum, ben Avrupa’da istikrarlı ve küçük bir şekilde devam edeyim, savunmamı da ABD ve NATO yapsın diye düşünüyorsa, Türkiye ağzı ile kuş tutsa yine de Türkiye’yi birliğe almaz. Mevcut durumda da Avrupa Birliği bu şekilde düşünüyor ve Türkiye’nin üyeliğini onaylamıyor” dedi.
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Doster, daha sonra Kapadokya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Yüksek Lisans Programı öğrencilerine yönelik düzenlenen “Türk Jeopolitiği ve Avrasya” konulu seminere katıldı.
Kaynak: İHA
Konuşmasına, “Biz, coğrafyamızdan dolayı her zaman dış politika ajandası yoğun olan ilk on ülkelerden birisiyiz. Hangi parti iktidarda olursa olsun, hangi dış işleri bakanı dış politikayı yönetirse yönetsin bu değişmez bir gerçektir. Bu, Türkiye’nin çok kimlikli yönüyle, çok farklı kaynak, kültür ve coğrafyadan beslenmiş ve beslemiş olmasıyla yakından alakalıdır” şeklinde başlayan Doç. Dr. Barış Doster, Türkiye’nin sosyal ve kültürel yapısından bahsederek geçmişten günümüze Rusya ve Batı ile ilişkilerimizi değerlendirdi.
Irak, İran, Suriye, Lübnan gibi Türkiye’nin yakın çevresindeki ülkelerde yaşananlardan ders alarak Batı ile daha mesafeli olunması gerektiğini vurgulayan Doster, “Türkiye, coğrafyasının sunduğu imkân ve fırsatlardan daha fazla yararlanmalı, Batı ve Soğuk Savaş ezberlerini bozmalı, enerji bağımlılığı ve sınırlarımızdan dolayı ticari anlamda bölgesel inisiyatiflere coğrafi konumumuz sebebiyle daha fazla öncülük etmeli ve bu anlamda gerekirse ittifaklar kurmalıdır. Çünkü Türkiye bu coğrafi konumu daha cesur, daha atak, daha öncü hamlelerle kullanır, ittifaklara öncülük eder ve özgüven içinde olursa, tarih, coğrafya ve jeopolitik gidişat bizden yana olacaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili de konuşan Barış Doster, “Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği asla birliğin ülkemize dayattığı ödevleri ile ilgili değildir. Avrupa Birliği eğer Türkiye’yi birliğe alırsa büyük bir sıçrama yapar ama bunun da bir maliyeti vardır. Avrupa Birliği küresel bir güç olmak istiyor ve bunun ekonomik, politik ve askeri olarak hazırlığını yapıyorsa Türkiye’yi birliğe alır. Avrupa Birliği; Çin, Hindistan, Rusya ile rekabet etmek istemiyorum, ben Avrupa’da istikrarlı ve küçük bir şekilde devam edeyim, savunmamı da ABD ve NATO yapsın diye düşünüyorsa, Türkiye ağzı ile kuş tutsa yine de Türkiye’yi birliğe almaz. Mevcut durumda da Avrupa Birliği bu şekilde düşünüyor ve Türkiye’nin üyeliğini onaylamıyor” dedi.
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Doster, daha sonra Kapadokya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Yüksek Lisans Programı öğrencilerine yönelik düzenlenen “Türk Jeopolitiği ve Avrasya” konulu seminere katıldı.