Yazar Nazan Şara Şatana Zaman Yolculuğunu Anlattı
Yazar Nazan Şara Satana, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük alışveriş merkezi olan Ceylan Karavil Park’ta Türk Zinciri isimli kitabının imza gününe katıldı.
Karavil Grup ve Ceylan Grup ortaklığında hayata geçen kiralama ve yönetimi Prime Development tarafından yapılan Ceylan Karavil Park AVM ünlü yazar Nazan Şara Şatana’yı ağırlayarak kitapseverlerle buluşturdu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği, Şeyh Şamil’in soyundan gelen yazar Nazan Şara Şatana, hayranlarıyla fotoğraf çekip, Kürtçe isimleri olanların anlamlarını öğrenip not aldı.
İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklama yapan Nazan Şara Şatana, Diyarbakır’a ikinci gelişi olduğunu, daha önce Topkapı Şifresi kitabıyla geldiğini söyledi.
Yazar Şara Şatan, “Diyarbakırlılar kitap okuyorlar ve çok kalabalıktı, çok güzeldi. Benim hiç unutamadığım imza günlerimden biridir Diyarbakır. Uğuruna da inanıyorum. Yeni kitabımda da yine Diyarbakır’da olsun istedim. AVM’nin yetkilisi Didem Yılmaz Oto hanım bu konuda o kadar iyi ki, seçiyor sanki. Buraya gelen sanatçıları, yazarları birçoğunu tanıyorum. Onları seçiyor böyle. Kimler, neleri yapmışlar, neleri başarmışlar ve ne güzellikler sermişlerse onları davet ediyor. Bunlardan biri de benim, tabi çok mutluyum. Fantastik kitap yazarken şöyle bir kolaylığınız var. Fantastik dediğiniz zaman hayallerinizi hem yazar olarak hem okurlar olarak daha geniş tutabiliyorsunuz. Çünkü bir noktada fantastikliyorsunuz. Yalnız şurada bir ayrımı çok ciddi yapmak lazım. Fantastik kitap yazarken de ben tarihten esinlenerek kitap yazdığım için asla asla içinde hayaller olmuyor. Gerçeklerin içine güzellikler ilave edebiliyorsunuz. Bir yazar bir kitabı yazıyorsa kitabın içinde olmalı. Karakterle tiplemelerle yatmalı, onlarla kalkmalı. Sonra kendimden söz ettiğim zaman evet, Allah’ın bana verdiği büyük bir lütuf. Bunu kabul ediyorum. Ben yazdığım kitaplardaki tiplemelerimle birebir yaşıyorum. Çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Bazen yazdıklarımı bir gün, birkaç gün sonra okuduğumda kendi yazdıklarımı okuduğumda onları herhangi bir yerde okumadığımı biliyorum. Ama onları yazıyorum. Bunun adı astral seyahat midir, bunun adı nedir bilemiyorum. Ama bu bir gerçek. Ben kitaplarımdaki tiplemelerle uzun uzun sohbetler yapıyorum. Hatta bir bilinmeyeni de bu sohbetlerimden sonra açıklandı. Bilmiyorum, diyorum ya ben şanslıyım” dedi.
“Diyarbakır dünyanın en güzel şehirlerinden biri”
Diyarbakırlıların okuduğunu, özellikle gençlere hayran olduğunu kaydeden Nazan Şara Şatana, sözlerine şöyle devam etti:
“Ben daha önce geldiğimde o kadar çok şaşırmıştım ki, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde imza günlerine gidiyoruz. Ama bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Televizyon programlarında da söyledim zaten. Bugün de aynısı olacağını düşünüyorum. Diyarbakırlı kitap okuyor, Diyarbakırlı yazara önem veriyor. Ben hani hep diyorum ya, yazarların okurları alkışlarıdır. Diyarbakır çok alkışlıyor. Biz Türkiye’de kitap okumayı sevmiyoruz. Gerçekten sevmiyoruz. Türkiye’nin her yerinde, bütün şehirlerinde kitap okuma oranı çok düşük. Ama Diyarbakır’da yüksek. Bunu her zaman söyledim ve gururla söylüyorum. Zaten ben de Diyarbakırlıyım. Şeyh Şamil’in soyundan gelmek çok büyük bir şey. Çok önemli bir şey. Şeref duyulan bir şey. Çok çok güzel bir olay. Allah herkese nasip etmiyor. Allah bana Şeyh Şamil’in soyundan gelmeyi nasip etmişse benim edepli yazı yazmam gerekiyor. Benim bilgili yazı yazmam gerekiyor. Benim tarihi iyi öğrenmem gerekiyor. Yoksa oturup da böyle herhangi bir şeyi yazabilirsiniz. Ben öyle yapamam. Benim sorumluluklarım atalarımdan geliyor. Ben anne tarafından Dağıstan kökenliyim ve ilk kitabım “Asar Şamil ve Rus Terzi” Şeyh Şamil’in birebir onun köyünden, onun evinden, onun yaşadığı yerden gelen dedemin hayat hikayesi. Ben herhangi bir şey yazabilir miyim? Şimdi Diyarbakır’da aslında yazdığım bana göre Diyarbakır’a bir imza gününde gelecek isem bir daha ki sefer şarkın modern gelinine şehri baharla gelmek istiyorum. Diyarbakır’a 1915 tarihinde gelin gelmiş modern düşünceli, çağdaş düşünceli bir Arap kadının Diyarbakır’a gelmesi ve burada o tarihte okuma yazmayı kadınlara öğretmesi. Mevlitler okuması ve bu kadının yine aynı zamanda dans etmesi. O kadar dolu dolu bir kadın ki, o kadın o tarihte kadına şiddetin o tarihte mücadelesini veren bir kadın. Büyük olayları başarmış bir kadın. Şehri bahar, onu tekrar elden geçireceğim ve yeniden yayınlanacak. Ve ben o zaman bir Diyarbakır kitabı yazarak burada olacağım. Çeşitli dönemlerin, çeşitli yerleri ve çeşitli tarihlerin kitaplarını yazdım. Şimdi de bir Diyarbakır kitabıyla bir daha ki sefer öyle geleceğim. Diyarbakır dünyanın en güzel şehirlerinden biri.”
Yazar Nazan Şara Şatana, kitapseverlerin kitaplarını imzaladıktan sonra hayranlarıyla hatıra fotoğraf çekti.
Kaynak: İHA
İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklama yapan Nazan Şara Şatana, Diyarbakır’a ikinci gelişi olduğunu, daha önce Topkapı Şifresi kitabıyla geldiğini söyledi.
Yazar Şara Şatan, “Diyarbakırlılar kitap okuyorlar ve çok kalabalıktı, çok güzeldi. Benim hiç unutamadığım imza günlerimden biridir Diyarbakır. Uğuruna da inanıyorum. Yeni kitabımda da yine Diyarbakır’da olsun istedim. AVM’nin yetkilisi Didem Yılmaz Oto hanım bu konuda o kadar iyi ki, seçiyor sanki. Buraya gelen sanatçıları, yazarları birçoğunu tanıyorum. Onları seçiyor böyle. Kimler, neleri yapmışlar, neleri başarmışlar ve ne güzellikler sermişlerse onları davet ediyor. Bunlardan biri de benim, tabi çok mutluyum. Fantastik kitap yazarken şöyle bir kolaylığınız var. Fantastik dediğiniz zaman hayallerinizi hem yazar olarak hem okurlar olarak daha geniş tutabiliyorsunuz. Çünkü bir noktada fantastikliyorsunuz. Yalnız şurada bir ayrımı çok ciddi yapmak lazım. Fantastik kitap yazarken de ben tarihten esinlenerek kitap yazdığım için asla asla içinde hayaller olmuyor. Gerçeklerin içine güzellikler ilave edebiliyorsunuz. Bir yazar bir kitabı yazıyorsa kitabın içinde olmalı. Karakterle tiplemelerle yatmalı, onlarla kalkmalı. Sonra kendimden söz ettiğim zaman evet, Allah’ın bana verdiği büyük bir lütuf. Bunu kabul ediyorum. Ben yazdığım kitaplardaki tiplemelerimle birebir yaşıyorum. Çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Bazen yazdıklarımı bir gün, birkaç gün sonra okuduğumda kendi yazdıklarımı okuduğumda onları herhangi bir yerde okumadığımı biliyorum. Ama onları yazıyorum. Bunun adı astral seyahat midir, bunun adı nedir bilemiyorum. Ama bu bir gerçek. Ben kitaplarımdaki tiplemelerle uzun uzun sohbetler yapıyorum. Hatta bir bilinmeyeni de bu sohbetlerimden sonra açıklandı. Bilmiyorum, diyorum ya ben şanslıyım” dedi.
“Diyarbakır dünyanın en güzel şehirlerinden biri”
Diyarbakırlıların okuduğunu, özellikle gençlere hayran olduğunu kaydeden Nazan Şara Şatana, sözlerine şöyle devam etti:
“Ben daha önce geldiğimde o kadar çok şaşırmıştım ki, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde imza günlerine gidiyoruz. Ama bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Televizyon programlarında da söyledim zaten. Bugün de aynısı olacağını düşünüyorum. Diyarbakırlı kitap okuyor, Diyarbakırlı yazara önem veriyor. Ben hani hep diyorum ya, yazarların okurları alkışlarıdır. Diyarbakır çok alkışlıyor. Biz Türkiye’de kitap okumayı sevmiyoruz. Gerçekten sevmiyoruz. Türkiye’nin her yerinde, bütün şehirlerinde kitap okuma oranı çok düşük. Ama Diyarbakır’da yüksek. Bunu her zaman söyledim ve gururla söylüyorum. Zaten ben de Diyarbakırlıyım. Şeyh Şamil’in soyundan gelmek çok büyük bir şey. Çok önemli bir şey. Şeref duyulan bir şey. Çok çok güzel bir olay. Allah herkese nasip etmiyor. Allah bana Şeyh Şamil’in soyundan gelmeyi nasip etmişse benim edepli yazı yazmam gerekiyor. Benim bilgili yazı yazmam gerekiyor. Benim tarihi iyi öğrenmem gerekiyor. Yoksa oturup da böyle herhangi bir şeyi yazabilirsiniz. Ben öyle yapamam. Benim sorumluluklarım atalarımdan geliyor. Ben anne tarafından Dağıstan kökenliyim ve ilk kitabım “Asar Şamil ve Rus Terzi” Şeyh Şamil’in birebir onun köyünden, onun evinden, onun yaşadığı yerden gelen dedemin hayat hikayesi. Ben herhangi bir şey yazabilir miyim? Şimdi Diyarbakır’da aslında yazdığım bana göre Diyarbakır’a bir imza gününde gelecek isem bir daha ki sefer şarkın modern gelinine şehri baharla gelmek istiyorum. Diyarbakır’a 1915 tarihinde gelin gelmiş modern düşünceli, çağdaş düşünceli bir Arap kadının Diyarbakır’a gelmesi ve burada o tarihte okuma yazmayı kadınlara öğretmesi. Mevlitler okuması ve bu kadının yine aynı zamanda dans etmesi. O kadar dolu dolu bir kadın ki, o kadın o tarihte kadına şiddetin o tarihte mücadelesini veren bir kadın. Büyük olayları başarmış bir kadın. Şehri bahar, onu tekrar elden geçireceğim ve yeniden yayınlanacak. Ve ben o zaman bir Diyarbakır kitabı yazarak burada olacağım. Çeşitli dönemlerin, çeşitli yerleri ve çeşitli tarihlerin kitaplarını yazdım. Şimdi de bir Diyarbakır kitabıyla bir daha ki sefer öyle geleceğim. Diyarbakır dünyanın en güzel şehirlerinden biri.”
Yazar Nazan Şara Şatana, kitapseverlerin kitaplarını imzaladıktan sonra hayranlarıyla hatıra fotoğraf çekti.