Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Mevlid Kandili Mesajı Yayımladı

'Bugün yeryüzü, Resulullah'ın çoraklaşmış ruhlara verdiği can suyuna her zamankinden daha çok muhtaçtır. Bu noktada biz inananlara düşen sorumluluk, İslam ahlakını en doğru şekilde anlayıp özümseyerek sonraki kuşaklara eksiksiz aktarmaktır'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bugün yeryüzü, Resulullah'ın çoraklaşmış ruhlara verdiği can suyuna her zamankinden daha çok muhtaçtır. Bu noktada biz inananlara düşen sorumluluk, İslam ahlakını en doğru şekilde anlayıp özümseyerek sonraki kuşaklara eksiksiz aktarmaktır." ifadelerini kullandı.

Erbaş, Mevlid Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında, bugünün Hazreti Muhammed Mustafa'nın yeryüzüne teşrifinin yıl dönümü olduğunu anımsattı. Veladet-i Nebi'nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erbaş, cehalet ve zulmün hüküm sürdüğü, merhamet, hikmet ve erdemin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir çağın Hazreti Muhammed'in gelişiyle ilmin, adaletin ve şefkatin aydınlığında asrısaadete dönüştüğünü belirtti.

"Cahiliye girdabında özünü ve değerlerini yitiren insanlık, onun yoluna revan olup kardeşliğin, iyiliğin ve güzel ahlakın en güzel örneklerini yeryüzüyle buluşturmuştur." değerlendirmesinde bulunan Erbaş, böylece bireysel, toplumsal ve evrensel düzlemde varlık, gaye, insan, bilgi ve değer ekseninde tarihin en büyük dönüşümünün yaşandığına işaret etti.

- "Manevi bir anahtar"

Bu yönüyle Mevlid-i Nebi'nin insanlığın varlık ve alem hakkındaki yerleşik bakış açısını tümden değiştirerek yerine rahmani anlayışı yerleştiren, gerçekleştirdiği bu büyük inkişafla alemdeki bütün rahmet kapılarının insanlığa açılmasına vesile olan manevi bir anahtar olduğunu vurgulayan Erbaş, şu ifadeleri kullandı:

"Beşerin cahiliye anlayışına teslim olduğu bir dönemde, mekarim-i ahlak merkezli nebevi silsilenin, rahmet peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa ile taçlandığı, üstün insani erdem ve faziletlerin, Allah Rasulü'nün şahsında bayraklaştığı bir dönüm noktasıdır. Bugün önü alınamayan dünyevi menfaat ve ihtirasların sebep olduğu bireysellik girdabındaki insanlık; yolunu, yönünü ve yörüngesini kaybederek yok olmaya yüz tutmaktadır. İnsanın, çevre ve kainatla ilişkilerinin mekanik bir hale büründüğü, metafizik buhranlar sebebiyle varoluşun anlamsızlaşıp gayenin kaybolduğu, maddenin yüceltilerek hikmetin yitirildiği bir dünya, ideal manada yaşanılır olmaktan günbegün uzaklaşmaktadır."

Can taşıyan her varlığa merhamet edip zarar vermemeyi çağlar ötesi bir üslupla deklare eden Hazreti Muhammed'in ardından dünyanın acı, hüzün ve gözyaşının esaretinde kıvrandığının altını çizen Erbaş, şunları kaydetti:

"Her ne sebeple olursa olsun, insan olmanın onuru ile bağdaşmayan bu tablo, Rasul-ü Ekrem'in veladetiyle alemi kuşatan rahmet ikliminin meydana getirdiği sekinete duyduğumuz ihtiyacı açıkça ortaya koymaktadır. Bu sebeple yeryüzü, Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle en güzel örnekliğin kendisinde olduğu Resulullah'ın çoraklaşmış ruhlara verdiği can suyuna her zamankinden daha çok muhtaçtır. Bu noktada biz inananlara düşen sorumluluk, Allah Resulü'nün yaşamı boyunca öncülük ettiği İslam ahlakının güzelliklerini en doğru şekilde anlayıp özümseyerek sonraki kuşaklara eksiksiz aktarmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin ve İslam aleminin Mevlid Kandili'ni tebrik ediyor, insanlığın aradığı barış, huzur ve kardeşlik iklimine vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum."
Kaynak: AA