İnternette Tavsiye Edilen Sedef Kürlerine Dikkat
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir:'Sedef hastalığı süregelen bir hastalıktır, basit kürlerle tedavi edilemez. Hekim hastayı görmeden, online ve bilimsel dayanağı olmayan kürleri kendi üzerinizde uygulamayın'
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, sedef hastalarının internette okudukları tedavi kürlerini evde kendilerine uyguladıklarının yanlış olduğunu belirtti.
Demir, konuya ilişkin olarak yaptığı yazılı açıklamada "Sedef hastalığı süregelen bir hastalıktır, basit kürlerle tedavi edilemez. Hekim hastayı görmeden, online ve bilimsel dayanağı olmayan kürleri kendi üzerinizde uygulamayın." ifadelerini kullandı.
Bir hastalığın tedavisinde, doğal bir üründen yararlanmanın önündeki en büyük engeli açıklayan Demir, "Bu ürünlerin içerisindeki aktif maddelerin standardın olmaması ve tedavide kullanılması gereken miktarların bilinmemesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Sedef hastalarının, , inflamasyon (yangıları önleyen) özelliği olan akdeniz diyeti yapmalarının önemine dikkati çeken Demir, şu ifadeleri kullandı:
"Sedef rahatsızlığı olan bireyler akdeniz diyetini, kısa bir süre yapmak yerine bir yaşam tarzı haline getirmelidir. Ayrıca bilimsel olmayan kürler yerine sigara ve alkolü bırakmalarını, günlük aldıkları kalori miktarını azaltmalarını ve kişiye özel spor yapmalarını tavsiye ediyorum."
-Dünyada yaklaşık 100 milyon kişi sedef hastası
Demir, dünya çapında en az 100 milyon kişinin sedef hastalığından etkilendiğini belirterek, Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan lityum, kalp hastalıklarında kullanılan beta blokerler, klorokin ve hidroksiklorokin gibi sıtma ilaçları, ağrı kesiciler ve interferon tedavisinin sedef hastalığı tetikleyebildiğini aktardı.
Sedef hastalığının diyabet ile birlikte görülebileceğini dile getiren Demir, "Sedef hastalarında diyabet riski artabilir. Özellikle çocuklarda beta mikrobu başta olmak üzere pek çok enfeksiyon ve hipokalsemi gibi endokrin bozukluklar sedefi tetikleyen başlıca hastalıklardır" ifadelerini kullandı.
Sedef hastalığının zamanla derideki yangıların damarlara ve bu vasıta ile tüm organlarımıza yayılabileceği riskinin olduğunu vurgulayan Demir, "Uzun süredir şiddetli sedefi olan hastalar, eklem iltihabı başta olmak üzere kalp krizi dahil kalp ve damar hastalıkları, metabolik sendrom, alkolle ilişkili olmayan karaciğer hastalığı, şişmanlık ve şeker hastalığı açısından da risk altındadırlar." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Demir, konuya ilişkin olarak yaptığı yazılı açıklamada "Sedef hastalığı süregelen bir hastalıktır, basit kürlerle tedavi edilemez. Hekim hastayı görmeden, online ve bilimsel dayanağı olmayan kürleri kendi üzerinizde uygulamayın." ifadelerini kullandı.
Bir hastalığın tedavisinde, doğal bir üründen yararlanmanın önündeki en büyük engeli açıklayan Demir, "Bu ürünlerin içerisindeki aktif maddelerin standardın olmaması ve tedavide kullanılması gereken miktarların bilinmemesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Sedef hastalarının, , inflamasyon (yangıları önleyen) özelliği olan akdeniz diyeti yapmalarının önemine dikkati çeken Demir, şu ifadeleri kullandı:
"Sedef rahatsızlığı olan bireyler akdeniz diyetini, kısa bir süre yapmak yerine bir yaşam tarzı haline getirmelidir. Ayrıca bilimsel olmayan kürler yerine sigara ve alkolü bırakmalarını, günlük aldıkları kalori miktarını azaltmalarını ve kişiye özel spor yapmalarını tavsiye ediyorum."
-Dünyada yaklaşık 100 milyon kişi sedef hastası
Demir, dünya çapında en az 100 milyon kişinin sedef hastalığından etkilendiğini belirterek, Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan lityum, kalp hastalıklarında kullanılan beta blokerler, klorokin ve hidroksiklorokin gibi sıtma ilaçları, ağrı kesiciler ve interferon tedavisinin sedef hastalığı tetikleyebildiğini aktardı.
Sedef hastalığının diyabet ile birlikte görülebileceğini dile getiren Demir, "Sedef hastalarında diyabet riski artabilir. Özellikle çocuklarda beta mikrobu başta olmak üzere pek çok enfeksiyon ve hipokalsemi gibi endokrin bozukluklar sedefi tetikleyen başlıca hastalıklardır" ifadelerini kullandı.
Sedef hastalığının zamanla derideki yangıların damarlara ve bu vasıta ile tüm organlarımıza yayılabileceği riskinin olduğunu vurgulayan Demir, "Uzun süredir şiddetli sedefi olan hastalar, eklem iltihabı başta olmak üzere kalp krizi dahil kalp ve damar hastalıkları, metabolik sendrom, alkolle ilişkili olmayan karaciğer hastalığı, şişmanlık ve şeker hastalığı açısından da risk altındadırlar." değerlendirmesinde bulundu.