'2. Uluslararası Kimyasal, Biyolojik, Radyasyon, Nükleer Kongresi'
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı: 'Suriye iç savaşında da kimyasal silahlar sıklıkla kullanıldı. Kimi kaynaklar 8 yılda Suriye'de 216 kez kimyasal silah kullanıldığını ifade ediyor' 'Suriye'nin bu katliamları karşısında Batı'nın duyarsızlığını, sessizliğini ve onların gözünde ölenlerin hiçbirinin petrol kuyuları kadar önemli olmadığını ifade etmek lazım. Dolayısıyla kimyasal tehditler bölge açısından önemlidir'
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Suriye iç savaşında kimyasal silahların sıklıkla kullanıldığını ve bu nedenle çok sayıda insanın öldüğünü belirterek, "Suriye'nin bu katliamları karşısında Batı'nın duyarsızlığını, sessizliğini ve onların gözünde ölenlerin hiçbirinin petrol kuyuları kadar önemli olmadığını ifade etmek lazım. Dolayısıyla kimyasal tehditler bölge açısından önemlidir." dedi.
AFAD Konferans Salonu'nda düzenlenen "2. Uluslararası Kimyasal, Biyolojik, Radyasyon, Nükleer (KBRN) Kongresi"nde konuşan Çataklı, kimyasal silahların modern kullanımlarının 1. Dünya Savaşı'na dayandığını, savaş boyunca yaklaşık 125 bin ton kimyasal kullanıldığını ve kimyasal silahlar nedeniyle 90 bin kişinin öldüğünü söyledi.
Çataklı, İran-Irak savaşı esnasında da özellikle Irak tarafından kimyasal silahların kullanıldığını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Özellikle 16 Mart 1988'de Halepçe'ye yapılan kimyasal silah saldırısında yaklaşık 5 bin kişi hayatını kaybetmişti. Yanıbaşımızdaki Suriye iç savaşında da kimyasal silahlar sıklıkla kullanıldı. Kimi kaynaklar 8 yılda Suriye'de 216 kez kimyasal silah kullanıldığını ifade ediyor. Suriye rejiminin uluslararası camia tarafından bilinen ilk kimyasal saldırısı Ağustos 2013'de yapıldı. Sarin gazıyla bin 700 Suriyeli bu saldırıda katledildi. Suriye rejimi yine Nisan 2018'de 78 sivili sarin gazıyla öldürdü. Suriye'nin bu katliamları karşısında Batı'nın duyarsızlığını, sessizliğini ve onların gözünde ölenlerin hiçbirinin petrol kuyuları kadar önemli olmadığını ifade etmek lazım. Dolayısıyla kimyasal tehditler bölge açısından önemlidir."
Türkiye'nin KBRN konusunda donanımlı olduğunu ve kapasitesini sürekli geliştirdiğini anlatan Çataklı, AFAD'ın bu konuda başarılı çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da genellikle askeri bir terim olarak bilinen KBRN'nin, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer silahlara karşı hazırlık ve bunlardan korunmayla ilgili olması nedeniyle sivili de ilgilendiren bir kavram olduğuna dikkat çekti.
KBRN konusunda kaza temelli bir anlayışın eksik kaldığına vurgu yapan Güllüoğlu, "KBRN aslında kimyasal teknolojinin alt bir konusudur. Dolayısıyla kazaların yanında bilimsel boyutunun da incelenmesi gerekir. İşte bu noktada bizim bu kongreden beklentimiz, bilimsel düzeyde çalışmalar yapmak ve çıktılar elde etmektir." diye konuştu.
AFAD koordinasyonunda kimyasal, biyolojik, radyasyon ve nükleer konularında çalışmalar yapmak amacıyla düzenlenen kongreye 200 bireysel, yurt içi ve yurt dışından 67 bilimsel başvuru yapıldı.
Kaynak: AA
AFAD Konferans Salonu'nda düzenlenen "2. Uluslararası Kimyasal, Biyolojik, Radyasyon, Nükleer (KBRN) Kongresi"nde konuşan Çataklı, kimyasal silahların modern kullanımlarının 1. Dünya Savaşı'na dayandığını, savaş boyunca yaklaşık 125 bin ton kimyasal kullanıldığını ve kimyasal silahlar nedeniyle 90 bin kişinin öldüğünü söyledi.
Çataklı, İran-Irak savaşı esnasında da özellikle Irak tarafından kimyasal silahların kullanıldığını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Özellikle 16 Mart 1988'de Halepçe'ye yapılan kimyasal silah saldırısında yaklaşık 5 bin kişi hayatını kaybetmişti. Yanıbaşımızdaki Suriye iç savaşında da kimyasal silahlar sıklıkla kullanıldı. Kimi kaynaklar 8 yılda Suriye'de 216 kez kimyasal silah kullanıldığını ifade ediyor. Suriye rejiminin uluslararası camia tarafından bilinen ilk kimyasal saldırısı Ağustos 2013'de yapıldı. Sarin gazıyla bin 700 Suriyeli bu saldırıda katledildi. Suriye rejimi yine Nisan 2018'de 78 sivili sarin gazıyla öldürdü. Suriye'nin bu katliamları karşısında Batı'nın duyarsızlığını, sessizliğini ve onların gözünde ölenlerin hiçbirinin petrol kuyuları kadar önemli olmadığını ifade etmek lazım. Dolayısıyla kimyasal tehditler bölge açısından önemlidir."
Türkiye'nin KBRN konusunda donanımlı olduğunu ve kapasitesini sürekli geliştirdiğini anlatan Çataklı, AFAD'ın bu konuda başarılı çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da genellikle askeri bir terim olarak bilinen KBRN'nin, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer silahlara karşı hazırlık ve bunlardan korunmayla ilgili olması nedeniyle sivili de ilgilendiren bir kavram olduğuna dikkat çekti.
KBRN konusunda kaza temelli bir anlayışın eksik kaldığına vurgu yapan Güllüoğlu, "KBRN aslında kimyasal teknolojinin alt bir konusudur. Dolayısıyla kazaların yanında bilimsel boyutunun da incelenmesi gerekir. İşte bu noktada bizim bu kongreden beklentimiz, bilimsel düzeyde çalışmalar yapmak ve çıktılar elde etmektir." diye konuştu.
AFAD koordinasyonunda kimyasal, biyolojik, radyasyon ve nükleer konularında çalışmalar yapmak amacıyla düzenlenen kongreye 200 bireysel, yurt içi ve yurt dışından 67 bilimsel başvuru yapıldı.