Diyanet-Sen Genel Başkan Vekili Güldemir Açıklaması 'CHP, Din Görevlilerinin Dünyasında Sınıfta Kaldı'
Diyanet-Sen Genel Başkan Vekili Ali Güldemir, "Toplumun ayrışmaması için mücadele verdiğimiz bu zamanda, kucaklamak yerine ayrıştırmayı tercih etmek makul bir çıkış değildir. Burada şunu ilan ediyorum. CHP, din görevlilerinin dünyasında tekrar sınıfta kalmıştır. Sağlık çalışanlarına tanınan benzeri hakkın özellikle din görevlilerine verilmesine karşı çıkmaları onların tavır ve tutumlarının esas sebebidir" dedi.
Diyanet-Sen Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Güldemir, Sivas’ta din görevlileri ile bir araya geldi. Güldemir, din görevlilerine yaptığı konuşmada, "Kardeşliğin, birliğin en güzel örneklerini Diyanet-Sen ailesinde görüyoruz. Bizler birbirimize kenetlendikçe üstesinden geldiğimiz ve geleceğimiz daha çok hedefimiz olacak. Din görevlilerinin menfaatini gözeterek hayata geçirdiğimiz Sınavsız Geçiş talebimizin hayat bulması ne yazık ki CHP’yi üzmüş olmalı. Şikayet etmeyi seven zihniyetler Din görevlilerinin gelişmesine de karşı çıktılar. Onların hayali bilmeyen, kendisini yetiştirmeyen din görevlileri ama bizler hakikatler ölçüsünde onların gerçek yüzünü görebiliyoruz. Toplumun ayrışmaması için mücadele verdiğimiz bu zamanda, kucaklamak yerine ayrıştırmayı tercih etmek makul bir çıkış değildir. Burada şunu ilan ediyorum. CHP din görevlilerinin dünyasında tekrar sınıfta kalmıştır. Sağlık çalışanlarına tanınan benzeri hakkın özellikle din görevlilerine verilmesine karşı çıkmaları onların tavır ve tutumlarının esas sebebidir” diye konuştu.
“Biz CHP’yi başörtüsü mücadelemizden tanırız” diyen Güldemir, “Biz bu zihniyeti mecliste türbanlı milletvekillere ‘hat bildirin’ çağrısından tanırız. Bu düşünce sahipleri ile bizim en ufak bir sorunumuz olmadı. Onları yaptıklarına rağmen kucaklamaya, affetmeye hazırız. Fakat bizi değerlerimizle sorunlu gösterme gayretinde olanların kendileri ile olan sorunu çözmelerini tavsiye ediyoruz. Bu ülkenin sadece bir kesiminden destek bekleyen zihniyet sahipleri sadece bunu yapar. Türkiye’nin tamamından oy isteyecek bir siyasi oluşumun bunları yapmaması gerekir. Burada CHP’ye sesleniyorum. Önce kendinize gelin. İrkilin, ne yapıyoruz diyerek kendinizi muhasebe edin. Yanlış bir siyasi izdüşümle doğru insanların oyuna talip olmayacağınızı öğrenin” ifadelerine yer verdi.
Güldemir, din görevlilerinin ülke için her zaman sorumluluk almaya zorunlu olduklarını belirterek, “Fakat toplu sözleşme de sorumluluğumuza verilen cevap tutarsız bir zorunluluk gibi yansıtılmak isteniyor. Biz Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak verilen emeğin eridiğini, cüzdanların boş olduğunu dile getirdik. Bize dayatılmak istenen rakamların kabul edilmeyeceğini söyledik. Enflasyonun canavar silueti karşısında aldığımız maaşın kuzu olduğunu hatırlattık. Bize teklif edilen rakamın kabul görecek bir tarafı olmadığını o gün de ilan ettik, bu günde dile getirdik. Bugüne kadar dile getirilen ‘Memur-Sen hükümetin her dediğini kabul eder’ iftirasını reel manada ispat ettik. Diyanet-Sen toplu sözleşmede tavrını net bir şekilde ortaya koymuş, din görevlilerini mutlu etmiş, hükümet kanadı ise din görevlilerini üzmüştür. Memur ve memur emeklilerinin haklarını savunmak bizim en önemli görevimizdir ama hükümet kanadının da tutum ve durum değerlendirmesini koşul ve gerçek enflasyona göre değerlendirmesinin yanında emeğe karşılık verilenin yeterliliğine de kafa yorması gerekir” sözlerine yer verdi.
Kaynak: İHA
“Biz CHP’yi başörtüsü mücadelemizden tanırız” diyen Güldemir, “Biz bu zihniyeti mecliste türbanlı milletvekillere ‘hat bildirin’ çağrısından tanırız. Bu düşünce sahipleri ile bizim en ufak bir sorunumuz olmadı. Onları yaptıklarına rağmen kucaklamaya, affetmeye hazırız. Fakat bizi değerlerimizle sorunlu gösterme gayretinde olanların kendileri ile olan sorunu çözmelerini tavsiye ediyoruz. Bu ülkenin sadece bir kesiminden destek bekleyen zihniyet sahipleri sadece bunu yapar. Türkiye’nin tamamından oy isteyecek bir siyasi oluşumun bunları yapmaması gerekir. Burada CHP’ye sesleniyorum. Önce kendinize gelin. İrkilin, ne yapıyoruz diyerek kendinizi muhasebe edin. Yanlış bir siyasi izdüşümle doğru insanların oyuna talip olmayacağınızı öğrenin” ifadelerine yer verdi.
Güldemir, din görevlilerinin ülke için her zaman sorumluluk almaya zorunlu olduklarını belirterek, “Fakat toplu sözleşme de sorumluluğumuza verilen cevap tutarsız bir zorunluluk gibi yansıtılmak isteniyor. Biz Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak verilen emeğin eridiğini, cüzdanların boş olduğunu dile getirdik. Bize dayatılmak istenen rakamların kabul edilmeyeceğini söyledik. Enflasyonun canavar silueti karşısında aldığımız maaşın kuzu olduğunu hatırlattık. Bize teklif edilen rakamın kabul görecek bir tarafı olmadığını o gün de ilan ettik, bu günde dile getirdik. Bugüne kadar dile getirilen ‘Memur-Sen hükümetin her dediğini kabul eder’ iftirasını reel manada ispat ettik. Diyanet-Sen toplu sözleşmede tavrını net bir şekilde ortaya koymuş, din görevlilerini mutlu etmiş, hükümet kanadı ise din görevlilerini üzmüştür. Memur ve memur emeklilerinin haklarını savunmak bizim en önemli görevimizdir ama hükümet kanadının da tutum ve durum değerlendirmesini koşul ve gerçek enflasyona göre değerlendirmesinin yanında emeğe karşılık verilenin yeterliliğine de kafa yorması gerekir” sözlerine yer verdi.