Padişaha Hediye Taşınan Karamürsel Sepetinden Beşik Yapıyor
Baba mesleği olan Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz'e hediye taşınan Karamürsel sepeti imalatını devam ettiren Mehmet Ali Koygun son dönemde ürün yelpazesini genişletti Mehmet Ali Koygun: 'Karamürsel sepetinde kullandığımız malzemeyle ve aynı işçilikle çocuk beşiği, pazar arabası ve köylerde kadınların kullandıkları çoğu yerde küfe, sepet denilse de Karamürsel'de tikina denilen ürünleri üretmeye başladık'.
MELİH PALAS - Baba mesleği Karamürsel sepeti imalatını devam ettiren Mehmet Ali Koygun'un son dönemde genişlettiği ürün yelpazesinde bulunan beşikler ve pazar arabaları, ilgi görüyor.
Mehmet Ali Koygun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karamürsel sepetinin hikayesinin ve ününün ülke sınırlarını aştığını söyledi.
Bu sepetin ilk olarak Sultan Abdülaziz'e hediye götürülmesiyle üne kavuştuğunu belirten Koygun, imalatta "şah kestane çubuğu" dedikleri kestane ağacının genç dallarını kullandıklarını dile getirdi.
Koygun, "Kestane ağacı çok dayanıklı ve sağlam bir ağaçtır. Karamürsel sepeti bir çakı veya bıçakla yolunarak bu duruma gelir. Sepet hafif konik yapıdadır. Çok güzel, içinde görünmeyen ev kolonları gibi kolonları vardır, dayanıklılığını ve sağlamlığını bundan alır. Göbekli olduğu için çok fazla eşya alır, ününe de öyle kavuşmuştur. 'Ufacık tefecik gördün de Karamürsel sepeti mi sandın' deyimi de oradan gelir. Yani kendisi ufaktır, küçüktür ama içi çok meyve alır, eşya alır." diye konuştu.
Üç nesildir bu işle uğraştıklarını, mesleği 50 yıl sepetçilik yapan babasından devraldığını vurgulayan Koygun, geçmişte plastik kaplar, torbalar, poşetler olmadığından dolayı meyvelerin sepete toplandığını ve bununla nakledildiğini anlattı.
- "Karamürsel sepeti unutulmasın diye bu mesleği devam ettiriyorum"
Mesleğin getirisinin fazla olmadığını aktaran Koygun, "Karamürsel sepetinin şu anda getirisi çok olsa çok yapan dükkan olur. Babamdan miras kaldığı için bu mesleği devam ettirmeye çalışıyorum. Sadece bu miras devam etsin, Karamürsel sepeti unutulmasın diye bu mesleği devam ettiriyorum." diye konuştu.
Koygun, eskiden insanların pazara bile sepetle çıktığını hatırlatarak, şimdi plastik torbalar kullanıldığı için bu sepetlerin dekor, süs eşyası olarak kullanıldığını ifade etti.
- Satışlar internetten
Dizilerde Osmanlı dönemine dönüş olduğu için birçok diziye sepet ve yaptıkları ürünlerden verdiklerini söyleyen Koygun, şöyle konuştu:
"Sepetlerin ve ürünlerimizin dizilerde kullanılmasından dolayı bize çok getirisi oluyor. Biz artık ürünlerimizi internetten satıyoruz çağa ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bundan sonra sepete daha fazla yatırım yapacağız. Hatta bizden başka yapanlar olsun istiyoruz. Daha fazla yapan dükkanlar olsun, çeşit yelpazesi çoğalsın."
Koygun, diziler sayesinde bu işi yapanların da ürün yelpazesinin de çoğalacağını anlatarak, müşterilerin bu sayede değişik ürünlerle karşılaşacağını dile getirdi.
- Bebek beşiği ve pazar arabası
Karamürsel sepetinin doğal olmasından dolayı kanserojen madde içermediğine dikkati çeken Koygun, insanların sağlık açısından da Karamürsel sepetine evlerinde yer vermesi gerektiğini vurguladı.
Koygun, "Karamürsel sepetinde kullandığımız malzemeyle ve aynı işçilikle çocuk beşiği, pazar arabası ve köylerde kadınların kullandıkları çoğu yerde küfe, sepet denilse de Karamürsel'de tikina denilen ürünleri üretmeye başladık. Şu anda teşhir ürünler ama gördük ki bu ürünlere talep artmaya başladı. Yakında üretimine geçeceğiz." ifadelerini kullandı.
Koygun, pazar arabasının 150, bebek beşiğinin 500, tikinanın da boyutuna göre 100-150 liraya alıcı bulduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Mehmet Ali Koygun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karamürsel sepetinin hikayesinin ve ününün ülke sınırlarını aştığını söyledi.
Bu sepetin ilk olarak Sultan Abdülaziz'e hediye götürülmesiyle üne kavuştuğunu belirten Koygun, imalatta "şah kestane çubuğu" dedikleri kestane ağacının genç dallarını kullandıklarını dile getirdi.
Koygun, "Kestane ağacı çok dayanıklı ve sağlam bir ağaçtır. Karamürsel sepeti bir çakı veya bıçakla yolunarak bu duruma gelir. Sepet hafif konik yapıdadır. Çok güzel, içinde görünmeyen ev kolonları gibi kolonları vardır, dayanıklılığını ve sağlamlığını bundan alır. Göbekli olduğu için çok fazla eşya alır, ününe de öyle kavuşmuştur. 'Ufacık tefecik gördün de Karamürsel sepeti mi sandın' deyimi de oradan gelir. Yani kendisi ufaktır, küçüktür ama içi çok meyve alır, eşya alır." diye konuştu.
Üç nesildir bu işle uğraştıklarını, mesleği 50 yıl sepetçilik yapan babasından devraldığını vurgulayan Koygun, geçmişte plastik kaplar, torbalar, poşetler olmadığından dolayı meyvelerin sepete toplandığını ve bununla nakledildiğini anlattı.
- "Karamürsel sepeti unutulmasın diye bu mesleği devam ettiriyorum"
Mesleğin getirisinin fazla olmadığını aktaran Koygun, "Karamürsel sepetinin şu anda getirisi çok olsa çok yapan dükkan olur. Babamdan miras kaldığı için bu mesleği devam ettirmeye çalışıyorum. Sadece bu miras devam etsin, Karamürsel sepeti unutulmasın diye bu mesleği devam ettiriyorum." diye konuştu.
Koygun, eskiden insanların pazara bile sepetle çıktığını hatırlatarak, şimdi plastik torbalar kullanıldığı için bu sepetlerin dekor, süs eşyası olarak kullanıldığını ifade etti.
- Satışlar internetten
Dizilerde Osmanlı dönemine dönüş olduğu için birçok diziye sepet ve yaptıkları ürünlerden verdiklerini söyleyen Koygun, şöyle konuştu:
"Sepetlerin ve ürünlerimizin dizilerde kullanılmasından dolayı bize çok getirisi oluyor. Biz artık ürünlerimizi internetten satıyoruz çağa ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bundan sonra sepete daha fazla yatırım yapacağız. Hatta bizden başka yapanlar olsun istiyoruz. Daha fazla yapan dükkanlar olsun, çeşit yelpazesi çoğalsın."
Koygun, diziler sayesinde bu işi yapanların da ürün yelpazesinin de çoğalacağını anlatarak, müşterilerin bu sayede değişik ürünlerle karşılaşacağını dile getirdi.
- Bebek beşiği ve pazar arabası
Karamürsel sepetinin doğal olmasından dolayı kanserojen madde içermediğine dikkati çeken Koygun, insanların sağlık açısından da Karamürsel sepetine evlerinde yer vermesi gerektiğini vurguladı.
Koygun, "Karamürsel sepetinde kullandığımız malzemeyle ve aynı işçilikle çocuk beşiği, pazar arabası ve köylerde kadınların kullandıkları çoğu yerde küfe, sepet denilse de Karamürsel'de tikina denilen ürünleri üretmeye başladık. Şu anda teşhir ürünler ama gördük ki bu ürünlere talep artmaya başladı. Yakında üretimine geçeceğiz." ifadelerini kullandı.
Koygun, pazar arabasının 150, bebek beşiğinin 500, tikinanın da boyutuna göre 100-150 liraya alıcı bulduğunu sözlerine ekledi.