Hava Değişimlerinde Sağlığınızı Korumak İçin 7 Beslenme Önerisi
Hava sıcaklığındaki ani düşüşler ve sıcaklık değişimleri, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının neden olduğu hastalıkları artırıyor. Enfeksiyonlardan korunmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için her renkten sebze ve meyve tüketmek gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Merve Kaplan, soğuk havalarda yeterli ve dengeli beslenme konusunda önerilerde bulundu.
Isı değişimlerinde metabolizma yavaşlar
Soğuk ve kuru havada virüs ve bakteri miktarı artarken, hava sıcaklığındaki ani değişimler bazı sağlık sorunlarına yol açar. Bu havalarda metabolizma ve kan dolaşımı yavaşlar. Güneş ışınlarının azalmasıyla vücutta eksilen D vitamini yoksunluğu, eklem ve kaslarda ağrıya, yorgunluk ve kuvvet kaybına neden olur. Soğuk nedeniyle düşen vücut ısısının normalleşmesi için metabolizma daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacağından bu dönemde istemsiz olarak yemek yeme isteği ortaya çıkacaktır.
Kontrolsüz kilo alımına dikkat edilmeli
Soğuyan hava nedeniyle vücudun; vitamin, fitokimyasal, bitkisel protein ve omega-3 yağları gibi doymamış yağ asitlerine ihtiyacı artmaktadır. Vitamin, fitokimyasal, bitkisel protein ve omega-3 yağları ise bağışıklık sistemini güçlendirmekte, vücuttaki iltihapları önlemekte ve bağırsakta mukus sağlamaktadır. Ayrıca yapılan araştırmalarda laktobasil ve bifidus gibi iyi bakterileri artırdığı belirlenmiştir. Öte yandan vücudun sıcak kalabilmesi için ürettiği yağ hücreleri kilo almayı sağlamaktadır. Yani ısının değiştiği ya da havanın soğuduğu günlerde metabolizma hızının azalması ve vücudun harcanandan daha fazla enerji tüketimi kilo alımına neden olacağından, dengeli ve düzenli beslenme önem kazanmaktadır.
Ani hava değişimlerinde bağışıklık sisteminizi güçlendirin!
1. Vücudun savunma mekanizması için sebze ve meyve: Bol miktarda mevsim meyve ve sebzesi tüketmek; vücuda vitamin, mineral ve fotokimyasal alımına sağlayacaktır. Muz, portakal, ıspanak, lahana yüksek oranda vitamin, mineral ve lif içeren meyve ve sebzeler arasındadır. Vücudun savunması için ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral içeren bu sebze ve meyvelerden gün içerisinde 5 porsiyon tüketmek gerekir. Eğer tüketilemiyorsa ara öğünlerde çokça yenilen tatlı atıştırmalıkların yerine muz ya da portakal tercih edilerek vücudun günlük gereksinimi sağlanmış olur. Antioksidan ve sindirim sistemini rahatlatıcı etkiye sahip karnabahar, kandaki stres hormonunu azaltan kereviz, kan şekerini dengeleyen ve kandaki üre ile kolesterolün düşmesini sağlayan enginar kesinlikle bu mevsimde tüketilmelidir.
2. Sebze ve meyveler mevsime uygun olmalı: Sadece mevsiminde yetişen sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Mevsimi olmadığı halde seralarda yetiştirilen meyve ve sebzelerin besin değerleri daha düşük olacağından tüketilmemelidir.
3. Soğuyan havaya özel öğün düzeni: Soğuk ya da ani ısı değişikliğinin yaşandığı günlerde, günlük 3 ana ve 3 ara öğün olmak üzere 6 öğün olarak beslenilmelidir. Ara öğünlerde taze veya kuru meyve ile süt, ayran, yoğurt, badem ve ceviz tüketilerek vücudun gereksinim duyduğu enerji alınabilir.
4. Güçlü kahvaltı, hafif akşam yemeği: Yumurta, zeytin, peynir ve tam tahıllı ekmek ile domates ve salatalığın tüketildiği bir kahvaltı, ızgarada yapılmış et, tavuk ya da balığın bulunduğu bir öğle yemeği sağlıklıdır. Akşam yemeklerinde ise zeytinyağlı sebze yemekleri ile salata gibi hafif besinler tüketilmelidir.
5. Antibakteriyel besinlerle gelen sağlık: Özellikle bu mevsimde soğan ve sarımsak ile pırasa ve frenk soğanı, anti bakteriyel ve dezenfekte edici etkisi olan değerli bileşenlerin vücuda alınmasını sağlayan besinlerdir. Bunlar da bu mevsim için ideal gıdalardır ve tüketilmesi sağlık için önemlidir.
6. Kuruyemiş seçiminde fındık: İçeriğinde omega-3 yağ asitleri olan fındığın vücudu uyarıcı etkisi bulunmaktadır. Aynı zamanda uyku hormonu melatoninin olan triptofan içeren fındığın tüketilmesi önerilmektedir.
7. Et ve tavuk suyu çorbaları ile güçlü bağışıklık: Havaların soğumasıyla mevsim sebzelerinden yapılan sıcak çorbalar ve içecekler vücut direncini artırmaktadır. Ayrıca tavuk, sığır kemikleri ile balıksırtı kemiklerinde yapılacak çorbalarda çok fazla L-glutamin bulunmaktadır. Bu sayede vücudun bağışıklık sistemi güçlenecektir.
Kaynak: İHA
Soğuk ve kuru havada virüs ve bakteri miktarı artarken, hava sıcaklığındaki ani değişimler bazı sağlık sorunlarına yol açar. Bu havalarda metabolizma ve kan dolaşımı yavaşlar. Güneş ışınlarının azalmasıyla vücutta eksilen D vitamini yoksunluğu, eklem ve kaslarda ağrıya, yorgunluk ve kuvvet kaybına neden olur. Soğuk nedeniyle düşen vücut ısısının normalleşmesi için metabolizma daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacağından bu dönemde istemsiz olarak yemek yeme isteği ortaya çıkacaktır.
Kontrolsüz kilo alımına dikkat edilmeli
Soğuyan hava nedeniyle vücudun; vitamin, fitokimyasal, bitkisel protein ve omega-3 yağları gibi doymamış yağ asitlerine ihtiyacı artmaktadır. Vitamin, fitokimyasal, bitkisel protein ve omega-3 yağları ise bağışıklık sistemini güçlendirmekte, vücuttaki iltihapları önlemekte ve bağırsakta mukus sağlamaktadır. Ayrıca yapılan araştırmalarda laktobasil ve bifidus gibi iyi bakterileri artırdığı belirlenmiştir. Öte yandan vücudun sıcak kalabilmesi için ürettiği yağ hücreleri kilo almayı sağlamaktadır. Yani ısının değiştiği ya da havanın soğuduğu günlerde metabolizma hızının azalması ve vücudun harcanandan daha fazla enerji tüketimi kilo alımına neden olacağından, dengeli ve düzenli beslenme önem kazanmaktadır.
Ani hava değişimlerinde bağışıklık sisteminizi güçlendirin!
1. Vücudun savunma mekanizması için sebze ve meyve: Bol miktarda mevsim meyve ve sebzesi tüketmek; vücuda vitamin, mineral ve fotokimyasal alımına sağlayacaktır. Muz, portakal, ıspanak, lahana yüksek oranda vitamin, mineral ve lif içeren meyve ve sebzeler arasındadır. Vücudun savunması için ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral içeren bu sebze ve meyvelerden gün içerisinde 5 porsiyon tüketmek gerekir. Eğer tüketilemiyorsa ara öğünlerde çokça yenilen tatlı atıştırmalıkların yerine muz ya da portakal tercih edilerek vücudun günlük gereksinimi sağlanmış olur. Antioksidan ve sindirim sistemini rahatlatıcı etkiye sahip karnabahar, kandaki stres hormonunu azaltan kereviz, kan şekerini dengeleyen ve kandaki üre ile kolesterolün düşmesini sağlayan enginar kesinlikle bu mevsimde tüketilmelidir.
2. Sebze ve meyveler mevsime uygun olmalı: Sadece mevsiminde yetişen sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Mevsimi olmadığı halde seralarda yetiştirilen meyve ve sebzelerin besin değerleri daha düşük olacağından tüketilmemelidir.
3. Soğuyan havaya özel öğün düzeni: Soğuk ya da ani ısı değişikliğinin yaşandığı günlerde, günlük 3 ana ve 3 ara öğün olmak üzere 6 öğün olarak beslenilmelidir. Ara öğünlerde taze veya kuru meyve ile süt, ayran, yoğurt, badem ve ceviz tüketilerek vücudun gereksinim duyduğu enerji alınabilir.
4. Güçlü kahvaltı, hafif akşam yemeği: Yumurta, zeytin, peynir ve tam tahıllı ekmek ile domates ve salatalığın tüketildiği bir kahvaltı, ızgarada yapılmış et, tavuk ya da balığın bulunduğu bir öğle yemeği sağlıklıdır. Akşam yemeklerinde ise zeytinyağlı sebze yemekleri ile salata gibi hafif besinler tüketilmelidir.
5. Antibakteriyel besinlerle gelen sağlık: Özellikle bu mevsimde soğan ve sarımsak ile pırasa ve frenk soğanı, anti bakteriyel ve dezenfekte edici etkisi olan değerli bileşenlerin vücuda alınmasını sağlayan besinlerdir. Bunlar da bu mevsim için ideal gıdalardır ve tüketilmesi sağlık için önemlidir.
6. Kuruyemiş seçiminde fındık: İçeriğinde omega-3 yağ asitleri olan fındığın vücudu uyarıcı etkisi bulunmaktadır. Aynı zamanda uyku hormonu melatoninin olan triptofan içeren fındığın tüketilmesi önerilmektedir.
7. Et ve tavuk suyu çorbaları ile güçlü bağışıklık: Havaların soğumasıyla mevsim sebzelerinden yapılan sıcak çorbalar ve içecekler vücut direncini artırmaktadır. Ayrıca tavuk, sığır kemikleri ile balıksırtı kemiklerinde yapılacak çorbalarda çok fazla L-glutamin bulunmaktadır. Bu sayede vücudun bağışıklık sistemi güçlenecektir.