Yeditepe Üniversitesi 1. Hipofiz Günleri
Geçen yüzyılın en önemli beyin cerrahı seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil onuruna 12 Ekim'de düzenlenecek etkinlikte, nadir tanı konulan ve tedavisi zor olan 'Kraniyofarinjiyoma' tümörü ele alınacak
Yeditepe Üniversitesi 1. Hipofiz Günleri, geçen yüzyılın en önemli beyin cerrahı seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil onuruna düzenleniyor.
Üniversiteden yapılan açıklamada, geleneksel hale getirilmesi hedeflenen toplantıların ilkinde, nadir tanı konulan ve tedavisi zor olan "Kraniyofarinjiyoma" tümörü ele alınacak. Yurt içi ve dışından çok sayıda önemli bilim insanının katılacağı toplantı 12 Ekim’de İstanbul’da yapılacak.
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Koordinatörü ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, literatürdeki en geniş Kraniyofarinjiyoma serilerinden birinin Prof. Dr. Yaşargil’e ait olduğunu, böyle bir organizasyonun ülkemiz açısından son derece önemli olduğunu belirtti.
Keleştemur, toplantıda hem çocukluk hem de erişkin yaşta ortaya çıkabilen tümörün tüm yönleriyle tartışılacağını, "Kraniyofarinjiyoma’nın nadir fakat önemli bir hastalık olduğunu, gecikmiş tanı ve tedavinin hastanın yaşamını olumsuz etkilediğini kaydetti.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in tıp dünyasına yaptığı büyük katkıların altını çizen Keleştemur, "Prof. Dr. Gazi Yaşargil geçen yüzyılın ikinci yarısının dünyadaki en önemli beyin cerrahı seçildi. Yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği yeni teknikler bu başarıyı getirdi. Gerek beyin anatomisinin anlaşılması, gerekse beyin tümörleri cerrahisinde geliştirdiği yeni yaklaşımlarla tıp dünyasına büyük katkısı oldu. Prof. Dr. Yaşargil hem ülkemiz, hem tüm dünya için çok önemli bir değerdir. İnsanlığa büyük hizmet etmiş bir hekimin onuruna böyle bir toplantı düzenlemek bir borçtu, o borcu yerine getiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Hipofiz hastalıklarının nadir görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Keleştemur, şunları kaydetti:
"Bazı hipofiz tümörlerinin tanı ve tedavisinde zorluklar vardır. Nadir olduğu için hastalık az bilinir. Dolayısıyla hastaların takibinde zorluklar yaşanabilir. Bu tümörlerden biri de toplantımızın konusu olan Kraniyofarinjiyoma hipofiz bezini etkileyerek, hipofiz yetmezliğine yol açabilir. Hipofiz hastalıklarının tanı ve tedavisinde Türkiye önemli bir ülke konumundadır. Bu nedenle gerçekleştireceğimiz toplantı önem taşıyor. Kraniyofarinjiyoma’nın diğer hipofiz tümörlerine göre davranışları daha farklıdır, tanıda zorluklar alabilir. Çocukluk çağında genellikle büyümede duraklamayla kendini gösterir. Bu son derece önemli bir belirtidir. Aileler çok dikkat etmelidir. Eğer çocuğun boy uzaması aniden duruyorsa Kraniyofarinjiyoma’dan şüphe edilmelidir. Yetişkinlerde ise görme kaybına yol açabilir. Hastalar genellikle hormon eksikliği belirtileri ya da aşırı miktarda su içme ve idrara çıkma şikayetleri ile başvurur."
Kaynak: AA
Üniversiteden yapılan açıklamada, geleneksel hale getirilmesi hedeflenen toplantıların ilkinde, nadir tanı konulan ve tedavisi zor olan "Kraniyofarinjiyoma" tümörü ele alınacak. Yurt içi ve dışından çok sayıda önemli bilim insanının katılacağı toplantı 12 Ekim’de İstanbul’da yapılacak.
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Koordinatörü ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, literatürdeki en geniş Kraniyofarinjiyoma serilerinden birinin Prof. Dr. Yaşargil’e ait olduğunu, böyle bir organizasyonun ülkemiz açısından son derece önemli olduğunu belirtti.
Keleştemur, toplantıda hem çocukluk hem de erişkin yaşta ortaya çıkabilen tümörün tüm yönleriyle tartışılacağını, "Kraniyofarinjiyoma’nın nadir fakat önemli bir hastalık olduğunu, gecikmiş tanı ve tedavinin hastanın yaşamını olumsuz etkilediğini kaydetti.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in tıp dünyasına yaptığı büyük katkıların altını çizen Keleştemur, "Prof. Dr. Gazi Yaşargil geçen yüzyılın ikinci yarısının dünyadaki en önemli beyin cerrahı seçildi. Yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği yeni teknikler bu başarıyı getirdi. Gerek beyin anatomisinin anlaşılması, gerekse beyin tümörleri cerrahisinde geliştirdiği yeni yaklaşımlarla tıp dünyasına büyük katkısı oldu. Prof. Dr. Yaşargil hem ülkemiz, hem tüm dünya için çok önemli bir değerdir. İnsanlığa büyük hizmet etmiş bir hekimin onuruna böyle bir toplantı düzenlemek bir borçtu, o borcu yerine getiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Hipofiz hastalıklarının nadir görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Keleştemur, şunları kaydetti:
"Bazı hipofiz tümörlerinin tanı ve tedavisinde zorluklar vardır. Nadir olduğu için hastalık az bilinir. Dolayısıyla hastaların takibinde zorluklar yaşanabilir. Bu tümörlerden biri de toplantımızın konusu olan Kraniyofarinjiyoma hipofiz bezini etkileyerek, hipofiz yetmezliğine yol açabilir. Hipofiz hastalıklarının tanı ve tedavisinde Türkiye önemli bir ülke konumundadır. Bu nedenle gerçekleştireceğimiz toplantı önem taşıyor. Kraniyofarinjiyoma’nın diğer hipofiz tümörlerine göre davranışları daha farklıdır, tanıda zorluklar alabilir. Çocukluk çağında genellikle büyümede duraklamayla kendini gösterir. Bu son derece önemli bir belirtidir. Aileler çok dikkat etmelidir. Eğer çocuğun boy uzaması aniden duruyorsa Kraniyofarinjiyoma’dan şüphe edilmelidir. Yetişkinlerde ise görme kaybına yol açabilir. Hastalar genellikle hormon eksikliği belirtileri ya da aşırı miktarda su içme ve idrara çıkma şikayetleri ile başvurur."