'Plastik Atık İthalatıyla 770 Milyon Dolar İhracat Yaptık'
PAGDER Başkanı Selçuk Gülsün: '2018'de 116 milyon dolar hurda ithalatıyla 770 milyon dolar ihracat geliri sağladık' 'İthalat kaynaklı üretim sayesinde, 654 milyon dolar cari fazla verildi. Yurt içinde dönüştürdüğü hurdayı da dahil edersek yaklaşık bir milyar dolarlık plastik hammadde ithalatının önüne geçildi' ''Avrupa ikincisi olan sektörümüz, uluslararası dış lobilerce hedef alınmakta ve günümüzün en önemli sektörleri arasında yer alan plastik geri dönüşüm sektörü bitirilmek istenmektedir. Ancak, eğer rekabetçi fiyatlarla plastik hurda ithal edilmezse, orijinal hammadde ithal edileceği unutulmaktadır'
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanı Selçuk Gülsün, geçen yıl 116 milyon dolar hurda ithalatıyla 770 milyon dolar ihracat geliri sağladıklarını belirterek, "İthalat kaynaklı üretim sayesinde, 654 milyon dolar cari fazla verildi." değerlendirmesini yaptı.
PAGDER'den yapılan açıklamada, dernek tarafından, PAGDER'in ekonomiye sağladığı katma değerin ve sektörle ilgili son verilerin paylaşıldığı basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Gülsün, plastik geri dönüşümü sektöründe bin 39 lisanslı işletme bulunduğunu, bu işletmelerin direkt ve dolaylı olmak üzere 350 binden fazla istihdamı etkilediğini bildirdi.
Gülsün, halihazırda 850 bin ton üretim kapasitesine sahip sektörün mevcut büyümesini sürdürmesi halinde 2030'da 4,3 milyon tona ulaşacağını ve plastik hammadde ithalatından kaynaklanan cari açığı yüzde 35,1 azaltacağını aktardı.
Türkiye'de plastik geri dönüşüm işletmelerinin, plastik hurda ve hammadde ithal ederek ekonomiye ciddi bir katma değer sağladığını vurgulayan Gülsün, bu işletmelerin geri dönüşüm faaliyetlerinin; istihdam, katma değerli ihracat ve yatırımlarda bir kaldıraç görevi üstlendiğini anlattı.
Gülsün, çöp ithalatının Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Konvansiyonu kapsamında yasaklandığını, ithal edilen tüm ürünlerin "çöp değil ekonomik değeri olan geri dönüştürülebilir hurda" olduğunu bildirdi.
Gülsün, "Avrupa ikincisi olan sektörümüz, uluslararası dış lobilerce hedef alınmakta ve günümüzün en önemli sektörleri arasında yer alan plastik geri dönüşüm sektörü bitirilmek istenmektedir. Ancak, eğer rekabetçi fiyatlarla plastik hurda ithal edilmezse, orijinal hammadde ithal edileceği unutulmaktadır. Yani plastik geri dönüşüm sektörü yara alırsa, 2-3 kat daha pahalı hammadde almak zorunda kalacağız. Bu da 2030 yılı için ekstra, yaklaşık 5 milyar dolar ek cari açık demektir." ifadelerini kullandı.
- "Sektör 654 milyon dolar cari fazla verdi"
Gülsün, 2018'de 116 milyon dolar hurda ithalatıyla 770 milyon dolar ihracat geliri sağladıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"İthal ettiğimiz hurda, plastik hammaddeye ve mamule dönüştürülerek bu rakamın yaklaşık 7 katı, 770 milyon dolar ihracat geliri elde edildi. 1 birimlik döviz çıkışı karşılığında, 7 birimlik döviz girişi sağlandı. İthalat kaynaklı üretim sayesinde, 654 milyon dolar cari fazla verildi. Yurt içinde dönüştürdüğü hurdayı da dahil edersek yaklaşık bir milyar dolarlık plastik hammadde ithalatının önüne geçildi. Plastik geri dönüşüm sektörü otomotiv, tekstil, kimya gibi 30'dan fazla sektörü besleyen önemli bir güç halinde dönüştü. 850 bin ton üretim kapasitesiyle bir PETKİM kadar üretim yapan sektör, önümüzdeki 10 yılda 5 PETKİM kadar üretim yapacak. 2030 yılında, tek başına yaklaşık 5 milyar dolarlık cari açığın önüne geçecek."
- "Hammadde açığımızı hurda ithalatıyla karşılıyoruz"
Gülsün, plastik geri dönüşüm sektörünün hurda ithalatıyla geri dönüşüm sektörünü beslediğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Özellikle Türkiye gibi plastik hammaddede dışa bağımlı ekonomilerin, geri dönüşüm sektörü sayesinde kendi hammaddesini üretmesinden rahatsız olan ve çıkarları zedelenen dış kaynaklı petrol lobileri, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de ithal yasağı girişimlerini desteklemektedir. Petrol fiyatlarına bağlı olarak dünya genelinde düşen emtia fiyatlarından etkilenen lisanslı toplayıcılar ile yasa dışı sokak toplayıcıları da bu girişimler arasında bulunmaktadır."
Gülsün, sektörün hammadde açığını, hurda ithalatıyla karşıladığını, böylece ihracat pazarlarındaki müşterilerin siparişlerine uygun ve kaliteli ürünlerle cevap verilebildiğini bildirdi.
Sektörün bir master plan çerçevesinde ele alınarak sorunlarının ve çözüm önerilerinin tartışılması gerektiğini aktaran Gülsün, atık toplama ve ayrıştırmanın yetersiz olduğunu, sokak toplayıcılarının standartlar açısından denetlenmesi gerektiğini vurguladı.
Gülsün, "Bilimsel araştırma ve gerçekliklerle bağdaşmayan algının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bilimsel ekonomik verilerin ve fırsat maliyetinin ortaya konulması, sektörün disipline edilmesi, denetim ve standart kontrollerinin artırılması gerekmektedir." dedi.
Kaynak: AA
PAGDER'den yapılan açıklamada, dernek tarafından, PAGDER'in ekonomiye sağladığı katma değerin ve sektörle ilgili son verilerin paylaşıldığı basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Gülsün, plastik geri dönüşümü sektöründe bin 39 lisanslı işletme bulunduğunu, bu işletmelerin direkt ve dolaylı olmak üzere 350 binden fazla istihdamı etkilediğini bildirdi.
Gülsün, halihazırda 850 bin ton üretim kapasitesine sahip sektörün mevcut büyümesini sürdürmesi halinde 2030'da 4,3 milyon tona ulaşacağını ve plastik hammadde ithalatından kaynaklanan cari açığı yüzde 35,1 azaltacağını aktardı.
Türkiye'de plastik geri dönüşüm işletmelerinin, plastik hurda ve hammadde ithal ederek ekonomiye ciddi bir katma değer sağladığını vurgulayan Gülsün, bu işletmelerin geri dönüşüm faaliyetlerinin; istihdam, katma değerli ihracat ve yatırımlarda bir kaldıraç görevi üstlendiğini anlattı.
Gülsün, çöp ithalatının Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Konvansiyonu kapsamında yasaklandığını, ithal edilen tüm ürünlerin "çöp değil ekonomik değeri olan geri dönüştürülebilir hurda" olduğunu bildirdi.
Gülsün, "Avrupa ikincisi olan sektörümüz, uluslararası dış lobilerce hedef alınmakta ve günümüzün en önemli sektörleri arasında yer alan plastik geri dönüşüm sektörü bitirilmek istenmektedir. Ancak, eğer rekabetçi fiyatlarla plastik hurda ithal edilmezse, orijinal hammadde ithal edileceği unutulmaktadır. Yani plastik geri dönüşüm sektörü yara alırsa, 2-3 kat daha pahalı hammadde almak zorunda kalacağız. Bu da 2030 yılı için ekstra, yaklaşık 5 milyar dolar ek cari açık demektir." ifadelerini kullandı.
- "Sektör 654 milyon dolar cari fazla verdi"
Gülsün, 2018'de 116 milyon dolar hurda ithalatıyla 770 milyon dolar ihracat geliri sağladıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"İthal ettiğimiz hurda, plastik hammaddeye ve mamule dönüştürülerek bu rakamın yaklaşık 7 katı, 770 milyon dolar ihracat geliri elde edildi. 1 birimlik döviz çıkışı karşılığında, 7 birimlik döviz girişi sağlandı. İthalat kaynaklı üretim sayesinde, 654 milyon dolar cari fazla verildi. Yurt içinde dönüştürdüğü hurdayı da dahil edersek yaklaşık bir milyar dolarlık plastik hammadde ithalatının önüne geçildi. Plastik geri dönüşüm sektörü otomotiv, tekstil, kimya gibi 30'dan fazla sektörü besleyen önemli bir güç halinde dönüştü. 850 bin ton üretim kapasitesiyle bir PETKİM kadar üretim yapan sektör, önümüzdeki 10 yılda 5 PETKİM kadar üretim yapacak. 2030 yılında, tek başına yaklaşık 5 milyar dolarlık cari açığın önüne geçecek."
- "Hammadde açığımızı hurda ithalatıyla karşılıyoruz"
Gülsün, plastik geri dönüşüm sektörünün hurda ithalatıyla geri dönüşüm sektörünü beslediğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Özellikle Türkiye gibi plastik hammaddede dışa bağımlı ekonomilerin, geri dönüşüm sektörü sayesinde kendi hammaddesini üretmesinden rahatsız olan ve çıkarları zedelenen dış kaynaklı petrol lobileri, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de ithal yasağı girişimlerini desteklemektedir. Petrol fiyatlarına bağlı olarak dünya genelinde düşen emtia fiyatlarından etkilenen lisanslı toplayıcılar ile yasa dışı sokak toplayıcıları da bu girişimler arasında bulunmaktadır."
Gülsün, sektörün hammadde açığını, hurda ithalatıyla karşıladığını, böylece ihracat pazarlarındaki müşterilerin siparişlerine uygun ve kaliteli ürünlerle cevap verilebildiğini bildirdi.
Sektörün bir master plan çerçevesinde ele alınarak sorunlarının ve çözüm önerilerinin tartışılması gerektiğini aktaran Gülsün, atık toplama ve ayrıştırmanın yetersiz olduğunu, sokak toplayıcılarının standartlar açısından denetlenmesi gerektiğini vurguladı.
Gülsün, "Bilimsel araştırma ve gerçekliklerle bağdaşmayan algının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bilimsel ekonomik verilerin ve fırsat maliyetinin ortaya konulması, sektörün disipline edilmesi, denetim ve standart kontrollerinin artırılması gerekmektedir." dedi.