Öğretmene Şiddete Karşı Diyarbakırlılar Tek Ses Oldu

21 Ekim’de Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Cumhuriyet köyünde bulunan Süleyman ve Muazzez Ersönmez Ortaokulunda Müdür Yardımcısı ve görsel sanatlar öğretmeni Yasin Güneş’in darp edilmesiyle ilgili Diyarbakırlı vatandaşlar olayı hoş karşılamadıklarını söyleyerek tepki gösterdi.

Öğretmene Şiddete Karşı Diyarbakırlılar Tek Ses Oldu
Kayapınar ilçesine bağlı Cumhuriyet köyünde bulunan Süleyman ve Muazzez Ersönmez Ortaokulunda Müdür Yardımcısı ve görsel sanatlar öğretmeni Yasin Güneş’in darp edilmesiyle ilgili Diyarbakırlı vatandaşlar olaya tepki açıklamalarında bulundu. Emekli öğretim üyesi Münir Erten, Diyarbakır’da vukuu bulan elim hadisenin kendilerini çok üzdüğünü söyledi.

Erten, “Çünkü Diyarbakır bir ilim, irfan yatağıdır. Ciltlere sığmayacak kadar bilim insanı, sanatkar, şair, yazar yetiştirmiş bir yerdir. Ben İstanbul’da okudum, kendim Konyalıyım ama Diyarbakır’a geldiğimde gerçek saygıyı, sevgiyi kültürü ben burada öğrendim. Bu mesleğin yerlerde sürümesine asla müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz, ve bunu kınıyoruz” dedi.



“40 senede bir cahil çıkar öğretmene el kaldırır”

Vatandaşlardan Abdullah Beybur, çocuklarının yüzde 80’ninin öğretmen olduklarını ifade etti.

Beybur, “Diyarbakır’da bir öğretmene 30 senede bir el kalkmamıştır. 40 senede bir tane cahil çıkar öğretmene el kaldırır. Öğretmenin suçu ne olursa olsun, müfettiş var, milli eğitim var, savcılık var gider derdini oraya anlatır. Öğretmen dövülmez. O dövülen öğretmen bir daha tedrisat yapamaz. O talebelerin yüzüne bakamaz, o okuldaki öğretmenlerin yüzüne bakamaz. Bunu yapanlar Diyarbakırlı olmadığı gibi, çok cahil insanlardır” diye konuştu.

Diyarbakır’ın bir çocuğu olarak burada doğmuş burada büyümüş birisi olarak bu öğretmene yapılan saldırıyı lanetlediğini kaydeden Cuma Arslanoğlu, çok büyük bir hata, çok büyük bir yanlış olduğunu, anaya, babaya, ataya, öğreticiye el kaldırılamaz olduğunu belirtti.



Diyarbakır ilim ve irfan yeridir”

Vatandaşlardan Mehmet Kutlu, ise hadiseyi kendilerinin televizyonlarda izlediklerini ve utandıklarını söyledi.

Kutlu, “Çünkü Diyarbakır buna layık değil. Babamız bizi öğretmene teslim ettiği zaman şöyle derdi, ‘kemiği benim, eti senin’ dövebilirsin, yaramazlık ettiği zaman bir de bana şikayet edebilirsin. Bizde onları döveriz, biz bu terbiye ile büyüdük. Ne oldu da bu öğretmenlerin şöyle değeri düşmeye başladı.

Ne oldu da öğretmen bir talebeye ufacık bir şey söylediği zaman hemen talebe gider babasına, babasıyla beraber cemaatiyle gelirler giderler öğretmeni döverler. Bu terbiyesizliktir. Diyarbakır’a yakışmayan bir şeydir. Çünkü Diyarbakır ilim ve irfan yeridir” şeklinde konuştu.



“Eğitimcilerimiz başımızın tacı, gözümüzün nuru olmuşlardır”

Diyarbakır tarih boyunca ilimin, bilimin, medeniyetin beşiği olmuş bir şehirdir diyen Abdülkadir Arslanoğlu, asırlar boyu Diyarbakır’dan yetişen ilim adamlarının dünyanın dört bir yanına yayılmış adeta dünyayı güneş gibi aydınlatmış olduklarını belirtti.

Arslanoğlu, “İlime, bilime medeniyete beşiklik etmiş bir şehir olan Diyarbakır’ın en büyük özelliği buradan yetişen ilim adamlarının dünya çapında isimler olmasıdır. Diyarbakır’da son derece menfur bir hadise yaşandı. Kendini bilmez üç kişi bir eğitimcimizi darp etti. Bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Bu olayı şiddetle kınadığımı ifade etmek istiyorum. Ayrıca bunu yapan insanların Diyarbakırlı olmadıklarını düşünüyorum. Biz, ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyen bir medeniyetin evlatlarıyız. Bizim bir eğitimciye el kaldırmamız asla ve katta söz konusu olamaz. Eğitimcilerimiz her zaman başımızın tacı, gözümüzün nuru olmuşlardır” ifadelerinde bulundu.
Kaynak: İHA