DEAŞ'lıların Çocuklarını Mehmetçiğe Karşı Silahlandırmışlar
Terör örgütü YPG/PKK'nın işgal ettiği Suriye'nin Haseke kentindeki Hol Kampı'ndan kaçan terör örgütü DEAŞ mensubu Özbekistan uyruklu D.S, kampta kadın ve çocuklara yaşatılanları anlattı D.S: 'YPG/PKK, kampta yaşayan ve zorla ailelerinden koparılan 10 yaşın üstündeki çocuklara silahlı eğitim veriyordu. Daha sonra oradaki teröristlerden öğrendik ki eğitim verdikleri bu çocukları Barış Pınarı Harekatı bölgesine götürüp Türk askeri ve Suriye Milli Ordusu ile savaştırmışlar' 'Kampta bizim bulunduğumuz bölümde Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tunus, Cezayir, Doğu Türkistan, Arnavutluk, Kazakistan, Fransa ve bazı Avrupa ülke vatandaşlarından tahminimce 20 binin üzerinde kadın ve çocuk vardı. Kampta insanlık dışı muamelelere maruz kalıyorduk' 'Orada hasta olanlara bakılmıyordu. Hastalık bulaşan çok sayıda kadın ve çocuk yaşamını yitirdi. YPG/PKK mensubu teröristler kaldığımız odalara gelip paramızı ve değerli eşyalarımızı zorla alıyorlardı. Karşı çıkanları da silahla vuruyorlardı'
Özbekistan uyruklu D.S, eşi S.S. ile önce Dubai daha sonra Danimarka'da yaşadı, ardından Türkiye'ye geldi. Bir süre İstanbul'da oturan çift, daha sonra DEAŞ'a katılmak için Suriye'ye geçti.
DEAŞ'a katılan eşi S.S'nin Deyrizor'a yapılan hava saldırısında hayatını kaybetmesinin ardından D.S, YPG/PKK mensuplarınca Haseke kentindeki Hol Kampı'na götürüldü. Bir süre önce kamptan kaçan D.S, Türkiye'ye girerken güvenlik güçlerince yakalandı.
Kampta yaşadığı zor günleri AA muhabirine anlatan D.S, kampın iki ayrı bölümden oluştuğunu, bir bölümünde sadece Suriye ve Irak vatandaşlarının barındığını diğer kısmında ise ağırlıklı olarak Çeçenistan-Dağıstan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tunus, Cezayir, Doğu Türkistan, Arnavutluk, Kazakistan, Fransa ve Avrupa ülke vatandaşlarının bulunduğunu söyledi.
Kendi bölümdekilerin sadece kadın ve çocuklardan oluştuğunu, bu bölümünde hem kameraların bulunduğunu hem de YPG/PKK mensuplarınca kontrol altında tutulduklarını aktaran D.S, teslim olan erkek DEAŞ'lıların ise aynı bölgedeki hapishanede olduğunu dile getirdi.
Orada bulunduğu süre içerisinde bazı ülkelerden gelen kişilerin, kendi vatandaşlarını kamptan çıkarttığını belirten D.S, kampta yaşadıklarını şöyle anlattı:
"YPG/PKK, kampta yaşayan ve zorla ailelerinden koparılan 10 yaşın üstündeki çocuklara silahlı eğitim veriyordu. Daha sonra oradaki teröristlerden öğrendik ki eğitim verdikleri bu çocukları Barış Pınarı Harekatı bölgesine götürüp Türk askeri ve Suriye Milli Ordusu ile savaştırmışlar. Kampta bizim bulunduğumuz bölümde Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tunus, Cezayir, Doğu Türkistan, Arnavutluk, Kazakistan, Fransa ve bazı Avrupa ülke vatandaşlarından tahminimce 20 binden fazla kadın ve çocuk vardı. Kampta insanlık dışı muamelelere maruz kalıyorduk. Orada hasta olanlara bakılmıyordu. Hastalık bulaşan çok sayıda kadın ve çocuk yaşamını yitirdi. YPG/PKK mensubu teröristler kaldığımız odalara gelip paramızı ve değerli eşyalarımızı zorla alıyorlardı. Karşı çıkanları da silahla vuruyorlardı. Böyle çok sayıda kadın ve çocuk hayatını kaybetti."
Çocuklarının YPG/PKK mensuplarınca zorla alıkonulmaması için kamptan kaçmaya karar verdiğini ifade eden D.S, "12 Ekim'de bir kaçakçıya, gizlediğim ziynet eşyalarımı ve paralarımı verdim. Bu kişi bizi Kilis'in Elbeyli ilçesi sınır hattına getirdi. Türkiye'ye illegal giriş yaparken güvenlik güçlerince yakalandım." diye konuştu.
DEAŞ'a eşinden dolayı katıldığını ancak hiçbir kanlı eylemde yer almadığını anlatan D.S, tek isteğinin ülkesinde çocuklarının iyi bir yaşam sürmesi olduğunu belirtti.
- Hol kampı
YPG/PKK, Hol beldesindeki kampı Nisan 2017'de kurdu. Örgüt, Deyrizor'da terör örgütü DEAŞ ile çatışmalardan kaçan sivilleri bu kampa yönlendirdi. Teslim olan DEAŞ'lıların ailelerini de bu kampa götüren YPG/PKK, teslim olan DEAŞ mensubu erkekleri aynı bölgedeki hapishanede tuttu.
Hijyen şartları insani standartların altında olan kampta kalanlara tarihi geçmiş ya da geçmek üzere olan yiyecekler verilmesi, kronik rahatsızlıkları olanlara ilaç temin edilmemesi ve hastalara bakılmamasının kamptakilerin başlıca sorunları olduğu belirtiliyor.