'Sıfır Atık Eğitim Projesi'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: 'Ülkemizin güney sınırlarını huzurun ve barışın yurdu yapacak askeri ve diplomatik girişimlerin de ülkemize ve bölge halklarına hayırlar getirmesini diliyorum' 'Türkiye’nin haklı mücadelesi, yıllar içinde daha iyi anlaşılacaktır. Güçlü devletimize, kahraman ordumuza ve aziz milletimize, bu süreçte gösterdiği kararlı tutum, dirayet ve dayanışma için teşekkür ediyorum'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin, "Ülkemizin güney sınırlarını huzurun ve barışın yurdu yapacak askeri ve diplomatik girişimlerin de ülkemize ve bölge halklarına hayırlar getirmesini diliyorum." dedi.
Emine Erdoğan inisiyatifiyle başlatılan Sıfır Atık Projesi kapsamında, TEMA Vakfı tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Tetra Pak Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen "Sıfır Atık Eğitim Projesi" Çırağan Sarayı'nda yapılan basın toplantısı ile tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Erdoğan, Sıfır Atık Projesi'nin başarıya ulaşmasının yegane şartının tüm paydaşların işbirliği olduğunu belirterek, çağrılarını karşılıksız bırakmayan Tema Vakfı'na ve Tetra Pak'a teşekkür etti.
"Tema Vakfı, Çevre ve Şehircilik ve Milli Eğitim Bakanlıklarımızla geliştirdiği işbirliğiyle, Sıfır Atık Projesi'nde çocuklarımızın eğitimine büyük bir katkı sağladı." diyen Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sıfır Atık Eğitim Projesi, şu anda 20 ilimizdeki okullarda, yaygın bir şekilde sürüyor. 3 yıl gibi kısa bir sürede 280 bin çocuğumuza sıfır atık eğitimi verilmesi hedefleniyor. Daha geniş çerçevede de, Milli Eğitim Bakanlığımızın çevre duyarlılığı eğitimleri verdiğini biliyorum. Çevre krizi, bugün en sık gündem olan konulardan biridir. Dünyamızın sanayi devrimi öncesine göre 1 derece ısınmış olmasının sonuçlarına canlı şahitlik yapıyoruz. Kuraklık, çölleşme, seller ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi afetlerle sonuçlanan olayları gittikçe şiddetlenen bir seyirde yaşıyoruz.Dünyayı kaybediyoruz.Bin yıllardır süregelen insanlık deneyimindeki büyük değişimler, bazı doğal dengelerde kırılmalara neden oldu."
Sanayi Devrimi'nin insan-tabiat ilişkisini temelinden sarsmış bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Erdoğan, ekonominin yeniden ve sürekli satın almayı teşvik eden kısa ömürlü ürünlerin üretimi etrafında şekillendiğini kaydetti.
Dünyanın tüm toplumlarının hızlı tüketim toplumlarına dönüştüğünü, doğal kaynakların sanki gelecek yokmuş gibi tahrip edildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yani tüm cümleler 'ben' diye kuruldu. 'Biz' demeyi tedavülden kaldırdık. Yeryüzünün, insanlığın ortak mirası olduğunu ve herkesin hissesinin eşit olduğunu unuttuk. İşte bu halimiz, Dostoyevski'nin 'tabiat bir aynadır, hem de aynaların en parlağı' sözünü doğrular niteliktedir.İnsanlık ailesi olarak geldiğimiz noktayı anlamak istiyorsak, tabiatın haline bakmamız yeterlidir. Doğasever kelimesinin varlığı bile, bize sanki doğayı sevmenin önümüzdeki iki şıktan biri olduğunu düşündürtüyor. Çevreyi korumak, bir seçenek değil, zarurettir. Çevreyle olan ilişkimiz, baştan aşağı bir ahlak meselesidir. Çağımızın koşullarında, çocuklarımıza tabiatı anlatmak için, her zamankinden çok daha fazla çaba göstermek zorundayız.Sıfır atık dediğimiz kavram, aslında her gün ürettiğimiz atıkları yönetebilmek için yeni bir yaşam kültürünü yaygınlaştırma çabasıdır. Dünyada bir insanın, günlük ortalama 1,5 kilo çöp ürettiğini farz edelim. Her insanın kendi çöpünü yönetmede uzmanlaşması, atık problemiyle baş etme noktasında büyük kolaylık sağlar.Çocuklarımıza verdiğimiz eğitimde, tüketmeden önce düşünmeyi öğretiyoruz. Bu da çocuklarımızda daima tüketen, şuursuz davranış biçimini ortadan kaldırıyor. Eleştirel düşünceyi tetikleyerek sorumluluk duygularını arttırıyor. Yani çocuklarımız, bir pet şişeyi kullandığında çevreye verecekleri zararı muhakeme edecek bilinci kazanıyorlar."
Çocuklara kazandırmak istedikleri diğer bir refleksin ise, daha az tüketim olduğunu dile getiren Erdoğan, "Gandhi'nin şu meşhur sözündeki bilgeliği, bir vicdan tartısı olarak evlatlarımıza katmak istiyoruz; 'Basit yaşa ki başkaları da var olabilsin.' Bu vicdanı kazanmış çocuklar, yarının büyükleri olduğunda, doğal kaynakların kendilerinden sonraki nesillere aktarımını da teminat altına almış olacaktır. Bir sonraki adım ise, yeniden kullan." diye konuştu.
Bugün çöp diye nitelenen materyallerin çoğunun, henüz ömrünü tamamlamamış ürünlerden oluştuğuna değinen Emine Erdoğan, "Fakat kullan at ürünlerle çepeçevre kuşatılmış olduğumuzdan, her şeyi çöp olarak görüyoruz. Onların yaşam döngülerini uzatmayı aklımızdan dahi geçirmiyoruz.Ne mutlu ki bu eğitimler sayesinde farklı bir düşünce yapısına sahip çocuklar yetişecek. Onların çöp tanımı da bizimkinden farklı olacak. Bu eğitimin son aşaması olan, 'doğaya geri kazandır' felsefesi ise, geri dönüştürerek daha az kaynak tüketmeyi amaçlıyor.İşte 5D felsefesi olarak tanımlanan Sıfır Atık Eğitimi Projesi ile, bilinçli ve vicdanlı yeni bir nesil yetişiyor. Yani ekolojik okuryazarlığa sahip bir nesil yetiştiriyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, çevre krizinin, özü itibariyle eğitim eksikliği olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
" 'Ağaç yaşken eğilir' düsturundan hareketle, çocuklarımızın bilgiyi içselleştirmede en verimli oldukları erken dönemleri iyi değerlendirmeliyiz. Çevre bilinci kazandırmanın, uzun vadede muhteşem dönüşleri olacak bir yatırım olduğuna inanıyorum.Tabii ekolojik okuryazarlığı çocuklarımıza kazandırdığımız kadar hiçbir iş kolu, yaş grubu ayrımı yapmadan, herkesi ekolojik okuryazarlar haline getirmenin de yollarını aramalıyız.Halihazırda ekolojik okuryazarlığın, diğer tüm okuryazarlık biçimlerinden daha önemli ve acil olduğunu düşünüyorum. Sözlerime son vermeden, buradan tüm çocuklarımıza hitaben birkaç söz söylemek istiyorum. Kıymetli çocuklar, gelecek sizindir. Hava, toprak, su sizindir. Sizler, kaynakları tükenmiş ve yorgun bir dünyayı değil, masmavi gökyüzünü, bereketli toprakları ve yemyeşil ormanları hak ediyorsunuz. Kaybolan hayvan türlerini kitap sayfalarında görmeyi değil, onların hala var oldukları bir dünyada yaşamayı hak ediyorsunuz.Soluduğunuz havanın temiz, içtiğiniz suyun berrak, yediklerinizin doğal olmasını hak ediyorsunuz.Gelecek güzel günleri, biz büyükler ve siz sevgili çocuklar birlikte inşa edeceğiz.Doğaya sahip çıkın. Doğa sizin hazinenizdir. Bu bilinçle, inanıyorum ki, 2023 ülkemizin Sıfır Atık hedeflerine de ulaştığı bir yıl olacaktır."
- Barış Pınarı Harekatı
Emine Erdoğan, sözlerini, "Ülkemizin güney sınırlarını huzurun ve barışın yurdu yapacak askeri ve diplomatik girişimlerin de, ülkemize ve bölge halklarına hayırlar getirmesini diliyorum. Türkiye’nin haklı mücadelesi, yıllar içinde daha iyi anlaşılacaktır. Güçlü devletimize, kahraman ordumuza ve aziz milletimize, bu süreçte gösterdiği kararlı tutum, dirayet ve dayanışma için teşekkür ediyorum. Hepinizi muhabbetle selamlıyorum." diye tamamladı.
Konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a, Tetra Pak Türkiye Genel Müdürü Nejat Çalışkan ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç tarafından fidan bağışı sertifikası ve bir öğrencinin temiz dünyayı anlatan resmi takdim edildi.
Öte yandan, Emine Erdoğan'ın Sıfır Atık Projesi kapsamında eski şaldan ileri dönüşüm tekniğiyle tasarlanmış elbisesi dikkati çekti.
Toplantı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar'ın ve katılımcıların hatıra fotoğrafı çekimi son buldu.
Kaynak: AA
Emine Erdoğan inisiyatifiyle başlatılan Sıfır Atık Projesi kapsamında, TEMA Vakfı tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Tetra Pak Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen "Sıfır Atık Eğitim Projesi" Çırağan Sarayı'nda yapılan basın toplantısı ile tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Erdoğan, Sıfır Atık Projesi'nin başarıya ulaşmasının yegane şartının tüm paydaşların işbirliği olduğunu belirterek, çağrılarını karşılıksız bırakmayan Tema Vakfı'na ve Tetra Pak'a teşekkür etti.
"Tema Vakfı, Çevre ve Şehircilik ve Milli Eğitim Bakanlıklarımızla geliştirdiği işbirliğiyle, Sıfır Atık Projesi'nde çocuklarımızın eğitimine büyük bir katkı sağladı." diyen Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sıfır Atık Eğitim Projesi, şu anda 20 ilimizdeki okullarda, yaygın bir şekilde sürüyor. 3 yıl gibi kısa bir sürede 280 bin çocuğumuza sıfır atık eğitimi verilmesi hedefleniyor. Daha geniş çerçevede de, Milli Eğitim Bakanlığımızın çevre duyarlılığı eğitimleri verdiğini biliyorum. Çevre krizi, bugün en sık gündem olan konulardan biridir. Dünyamızın sanayi devrimi öncesine göre 1 derece ısınmış olmasının sonuçlarına canlı şahitlik yapıyoruz. Kuraklık, çölleşme, seller ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi afetlerle sonuçlanan olayları gittikçe şiddetlenen bir seyirde yaşıyoruz.Dünyayı kaybediyoruz.Bin yıllardır süregelen insanlık deneyimindeki büyük değişimler, bazı doğal dengelerde kırılmalara neden oldu."
Sanayi Devrimi'nin insan-tabiat ilişkisini temelinden sarsmış bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Erdoğan, ekonominin yeniden ve sürekli satın almayı teşvik eden kısa ömürlü ürünlerin üretimi etrafında şekillendiğini kaydetti.
Dünyanın tüm toplumlarının hızlı tüketim toplumlarına dönüştüğünü, doğal kaynakların sanki gelecek yokmuş gibi tahrip edildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yani tüm cümleler 'ben' diye kuruldu. 'Biz' demeyi tedavülden kaldırdık. Yeryüzünün, insanlığın ortak mirası olduğunu ve herkesin hissesinin eşit olduğunu unuttuk. İşte bu halimiz, Dostoyevski'nin 'tabiat bir aynadır, hem de aynaların en parlağı' sözünü doğrular niteliktedir.İnsanlık ailesi olarak geldiğimiz noktayı anlamak istiyorsak, tabiatın haline bakmamız yeterlidir. Doğasever kelimesinin varlığı bile, bize sanki doğayı sevmenin önümüzdeki iki şıktan biri olduğunu düşündürtüyor. Çevreyi korumak, bir seçenek değil, zarurettir. Çevreyle olan ilişkimiz, baştan aşağı bir ahlak meselesidir. Çağımızın koşullarında, çocuklarımıza tabiatı anlatmak için, her zamankinden çok daha fazla çaba göstermek zorundayız.Sıfır atık dediğimiz kavram, aslında her gün ürettiğimiz atıkları yönetebilmek için yeni bir yaşam kültürünü yaygınlaştırma çabasıdır. Dünyada bir insanın, günlük ortalama 1,5 kilo çöp ürettiğini farz edelim. Her insanın kendi çöpünü yönetmede uzmanlaşması, atık problemiyle baş etme noktasında büyük kolaylık sağlar.Çocuklarımıza verdiğimiz eğitimde, tüketmeden önce düşünmeyi öğretiyoruz. Bu da çocuklarımızda daima tüketen, şuursuz davranış biçimini ortadan kaldırıyor. Eleştirel düşünceyi tetikleyerek sorumluluk duygularını arttırıyor. Yani çocuklarımız, bir pet şişeyi kullandığında çevreye verecekleri zararı muhakeme edecek bilinci kazanıyorlar."
Çocuklara kazandırmak istedikleri diğer bir refleksin ise, daha az tüketim olduğunu dile getiren Erdoğan, "Gandhi'nin şu meşhur sözündeki bilgeliği, bir vicdan tartısı olarak evlatlarımıza katmak istiyoruz; 'Basit yaşa ki başkaları da var olabilsin.' Bu vicdanı kazanmış çocuklar, yarının büyükleri olduğunda, doğal kaynakların kendilerinden sonraki nesillere aktarımını da teminat altına almış olacaktır. Bir sonraki adım ise, yeniden kullan." diye konuştu.
Bugün çöp diye nitelenen materyallerin çoğunun, henüz ömrünü tamamlamamış ürünlerden oluştuğuna değinen Emine Erdoğan, "Fakat kullan at ürünlerle çepeçevre kuşatılmış olduğumuzdan, her şeyi çöp olarak görüyoruz. Onların yaşam döngülerini uzatmayı aklımızdan dahi geçirmiyoruz.Ne mutlu ki bu eğitimler sayesinde farklı bir düşünce yapısına sahip çocuklar yetişecek. Onların çöp tanımı da bizimkinden farklı olacak. Bu eğitimin son aşaması olan, 'doğaya geri kazandır' felsefesi ise, geri dönüştürerek daha az kaynak tüketmeyi amaçlıyor.İşte 5D felsefesi olarak tanımlanan Sıfır Atık Eğitimi Projesi ile, bilinçli ve vicdanlı yeni bir nesil yetişiyor. Yani ekolojik okuryazarlığa sahip bir nesil yetiştiriyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, çevre krizinin, özü itibariyle eğitim eksikliği olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
" 'Ağaç yaşken eğilir' düsturundan hareketle, çocuklarımızın bilgiyi içselleştirmede en verimli oldukları erken dönemleri iyi değerlendirmeliyiz. Çevre bilinci kazandırmanın, uzun vadede muhteşem dönüşleri olacak bir yatırım olduğuna inanıyorum.Tabii ekolojik okuryazarlığı çocuklarımıza kazandırdığımız kadar hiçbir iş kolu, yaş grubu ayrımı yapmadan, herkesi ekolojik okuryazarlar haline getirmenin de yollarını aramalıyız.Halihazırda ekolojik okuryazarlığın, diğer tüm okuryazarlık biçimlerinden daha önemli ve acil olduğunu düşünüyorum. Sözlerime son vermeden, buradan tüm çocuklarımıza hitaben birkaç söz söylemek istiyorum. Kıymetli çocuklar, gelecek sizindir. Hava, toprak, su sizindir. Sizler, kaynakları tükenmiş ve yorgun bir dünyayı değil, masmavi gökyüzünü, bereketli toprakları ve yemyeşil ormanları hak ediyorsunuz. Kaybolan hayvan türlerini kitap sayfalarında görmeyi değil, onların hala var oldukları bir dünyada yaşamayı hak ediyorsunuz.Soluduğunuz havanın temiz, içtiğiniz suyun berrak, yediklerinizin doğal olmasını hak ediyorsunuz.Gelecek güzel günleri, biz büyükler ve siz sevgili çocuklar birlikte inşa edeceğiz.Doğaya sahip çıkın. Doğa sizin hazinenizdir. Bu bilinçle, inanıyorum ki, 2023 ülkemizin Sıfır Atık hedeflerine de ulaştığı bir yıl olacaktır."
- Barış Pınarı Harekatı
Emine Erdoğan, sözlerini, "Ülkemizin güney sınırlarını huzurun ve barışın yurdu yapacak askeri ve diplomatik girişimlerin de, ülkemize ve bölge halklarına hayırlar getirmesini diliyorum. Türkiye’nin haklı mücadelesi, yıllar içinde daha iyi anlaşılacaktır. Güçlü devletimize, kahraman ordumuza ve aziz milletimize, bu süreçte gösterdiği kararlı tutum, dirayet ve dayanışma için teşekkür ediyorum. Hepinizi muhabbetle selamlıyorum." diye tamamladı.
Konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a, Tetra Pak Türkiye Genel Müdürü Nejat Çalışkan ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç tarafından fidan bağışı sertifikası ve bir öğrencinin temiz dünyayı anlatan resmi takdim edildi.
Öte yandan, Emine Erdoğan'ın Sıfır Atık Projesi kapsamında eski şaldan ileri dönüşüm tekniğiyle tasarlanmış elbisesi dikkati çekti.
Toplantı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar'ın ve katılımcıların hatıra fotoğrafı çekimi son buldu.