Kalp Hastaları Soğuk Havalara Dikkat

Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serdar Akyüz, kalp sağlığına ilişkin önemli bilgiler verdi.

Kalp Hastaları Soğuk Havalara Dikkat
Soğuk havaların kalp sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Dr. Akyüz, “Özellikle soğuk havalarda kalp damar spazmı daha çok olduğu için hastalara soğuğa maruz kalmamalarını öneriyoruz, kalp damar hastalığı olanların ve ailesinde bu hastalık olanların buna daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Sıcak bir ortamdan çıkıp uzun süre soğuk ortamda kaldığımızda eğilimli olan kişilerde kalp damar spazmı ve buna bağlı kalp krizi geçirebilir” ifadelerini kullandı.

KALP SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN ÖNERİLER

Kalp sağlığını korumak için önerilerde bulunan Dr. Serdar Akyüz, “Öncelikle düzenli besleneceğiz, hepimizin bildiği bir takım beslenme kuralları var; hayvansal gıdalardan, hamur işlerinden, kızartmalardan biraz uzak duracağız. Bunları tamamen kısıtlamayacağız ara ara yememiz gerekecek ama bunları sık tüketen her gün tüketen insanlarda damar hastalıkları sık görüldüğünü unutmamak gerekiyor. Şekerli gıdalar, hamur işleri, kolestrolü yükseltiyor, damar duvarında iltihabi reaksiyona sebep olup, damar duvarının bozulmasına yol açıyor. Bir diğer önemli sebep sigara tüketimidir, bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sigara tüketiminin mutlaka azaltılması gerekiyor, hatta bırakılması gerekir. Genetik yatkınlığı olan insanların özellikle diyet ve yaşam tarzı değişikliklerine daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Egzersiz çok önemli, monoton bir hayattan kaçınmamız gerekiyor, hafif orta düzeydeki egzersizleri günlük olarak yapmak lazım, en basiti günlük 30 dakika tempolu yürüyüş ya da bisiklet sürebilirsiniz, yüzebilirsiniz bunlar kalp sağlığı için faydalı sporlar. Ancak spor yaparken ağırlık çalışmak kalp sağlığı için zararlıdır, bunları yapmamak gerekir” dedi.

ERKEKLERDE DAHA ÇOK KALP HASTALIĞI GÖRÜLÜR

Kalp damar hastalarında erkek cinsiyetin artı bir puan getirdiğini, erkek cinsiyetin bir risk faktörü olduğunu belirten Dr. Akyüz, “Kadınlarda östorojen hormonunun koruyucu etkisi vardır, onun için kadınlar Menopoza kadar Östorojen sayesinde korunur. Menopoz öncesi kadınlarda kalp krizi görülme riski çok düşüktür. Menopoz sonrası risk erkelerle eşitlenir, onun için 20’li yaşlarda erkek bireyde kalp krizi görürüz ama kadınlarda çok çok nadir görürüz. Ancak genetik bir takım hastalıklarla oluşabilir onun dışında çok seyrektir genellikle 45-50 yaşından sonra kadınlarda risk artışı meydana gelir” ifadelerini kullandı.

KALP KRİZİNİ NASIL ANLARIZ

Kalp krizinin geldiğini nasıl anlaşılacağı konusunda da bilgi veren Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serdar Akyüz, şunları kaydetti:

“İnsanlarda korkutucu bir göğüs ağrısı oluyor, hastalar göğüs ağrısını tarif ederken yerini tam gösteremezler, büyük bir alandadır kalp ağrıları baskı ve yanma şeklinde olur. Çeneye, sol kola, nadiren sağ kola, bazen de mide bölgesine vurabilir ve beraberinde terleme ve ölüm korkusu olur. Batma şeklindeki ağrılardan çok korkmamıza gerek yok. Baskı ve yanma olursa özellikle sol kolda ve alt çenede ağrı oluyorsa bunu dikkate almamız gerekir. Böyle durumlarda hemen aspirin çiğneyip, vakit kaybetmeden 112’yi arayıp panik yapmadan ambulansın gelmesini beklemek gerekiyor.”

6 AYDA 1 KONTROL

Kalp hastalarının ne sıklıkla doktor muayenesine gelmesi gerekir sorusuna da yanıt veren Dr. Akyüz, “Kişinin ailesinde risk faktörü varsa 30’lu yaşlardan itibaren yılda bir kez bakmamız gerekiyor, aile öyküsü yoksa sigara alışkanlığı varsa 40’lı yaşlardan sonra yılda bir kez bakılması gerekiyor. Genelde 40 yaşından sonra yılda bir kez kalp muayenesinden geçmek lazım. Daha önce kalp rahatsızlığı geçirmiş hastalar için de şikayet olmasa bile 6 ayda bir doktor muayenesinden geçilmesi gerekiyor” dedi.

ŞEKER HASTALARI DAHA DİKKATLİ OLMALI

Kalp hastalığının diğer hastalıklarla ilişkisi hakkında da bilgi veren Dr. Akyüz, “Özellikle şeker hastalığı, kalp damar hastalığı riskini üç dört kat artırır, yüksek tansiyon iki üç kat, her ikisinin birlikte olması yedi sekiz kat artırıyor. Şeker ve tansiyon hastalarının kalp damar hastalığı riski oldukça yükseliyor, iyi kontrol edilmeyen, iyi tedavi edilmeyen şeker ve yüksek tansiyon hastasında damar duvarına uygulanan yüksek basınç, damar sertliğini hızlandırıyor damar sertliği başlayınca durduramıyoruz, sadece yavaşlatabiliyoruz, ciddi durumlara geldiğinde de girişimsel yöntemlerle (bypass ve ya stent ) tedavi ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA