'Çölde Av' Tablosu Resim Müzesi'ne Taşınıyor
Türkiye'nin en büyük oryantalist tablosu 'Çölde Av', Sait Halim Paşa Yalısı'ndaki yerinden alınarak sergileneceği Milli Saraylara bağlı Resim Müzesi’ndeki yeni yerine taşınmak için gün sayıyor Milli Saraylar İdaresi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çapoğlu: 'Bu tablo yere yatırılacak ve özel bir aparatla silindirik rulo haline getirilecek. Buradan Milli Saraylar İdaresi'ndeki Resim Müzesi'ndeki yerine aktarılabilmesi için özel ahşap bir kutu yapıldı. Rulo kutu içerisine yerleştirilecek ve pazartesi günü Resim Müzesi'ne aktarılacak' 'Tablo 1865 yılında yapıldı. Bu binada 1878 yılında tamamlandı. Tablonun 140 yıllık duvarda tarihe şahitliği var'
Fransız ressam Felix-Auguste Clement'e ait olan tablo bugün çerçevesinden ayrıldı ve özel olarak oluşturulan kutu içerisinde rulo halde konuldu. Tablonun yeni yerine 28 Ocak Pazartesi günü taşınacağı belirtildi.
Resim Müzesi'nde oluşturulan "Oryantalist tablolar" bölümünde sergilenecek tablonun ziyarete açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılmasının beklendiği ifade edildi.
Milli Saraylar İdaresi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çapoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tablonun 1865 yılında Mısır'da yapıldığını belirterek, "Ressam Felix-Auguste Clement aynı zamanda iç mimar ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın arkadaşı. Onunla birlikte kendisinin de av merakı var ve birlikte ava çıkıyorlar. Tablo 13 kişilik bir ekibin çölde ceylan avı sonrası hem dinlenmeleri hem de avı ile ilgilenmelerini resmediyor. Tabloda Kavalalı Mehmet Ali Paşa mevcut. Yine tabloyu çizen ressam ve Fransız şairin 13 kişinin arasında olduğu kayıtlarda mevcut." dedi.
Tablonun Sait Halim Paşa Yalısı Selamlık Bölümü'nden boyutları nedeniyle çıkarılamadığına dikkati çeken Çapoğlu, şöyle devam etti:
"Bu konularda uzman olan Filiz Kuvvetli'nin danışmanlığında bu rulonun yerinden, çerçevesinden çıkarıldıktan sonra bir rulo haline getirilmesi görüşü benimsendi. Dolayısıyla bu işleme geçmeden önce tablonun üzerinde yaklaşım 15 santimetre karelik filmler yapıştırıldı. Tablonun bütünlüğünü korumak amacıyla uygulandı. Bu tablo yere yatırılacak özel bir aparatla silindirik rulo haline getirilecek. Buradan Milli Saraylar İdaresi'ndeki Resim Müzesi'ndeki yerine aktarılabilmesi için özel ahşap bir kutu yapıldı. Rulo bu kutu içerisine yerleştirilecek ve resim müzesi mekanına aktarılacak."
- "Tablonun 140 yıllık duvarda tarihe şahitliği var"
Sait Halim Paşa Yalısı'nın 1878 yılında tamamlandığını aktaran Çapoğlu, "Tablonun 140 yıllık duvarda tarihe şahitliği var. Tarih süreci tablonun az da olsa aşınmışlığına neden olmuş. Burada tablo restoratör uzmanlarımız var. Herhangi bir aşınmışlık varsa restorasyon işlemini gerçekleştirecekler. Resim Müzesi'nde özel bir oryantalist tablolar bölümü açıyoruz. Bu tablo da oraya yerleştirilecek." dedi.
Tablonun neden taşındığı konusunda da bilgi veren Çapoğlu, "Sait Halim Paşa Yalısı Milli Saraylara ait değil. Ama yangınlar akabinde tablo Yıldız sarayı envanterine kayıtlı. Yıldız Sarayı da Milli Saraylar İdaresi'ne ait olduğu için Milli Saraylar sahip olduğu tablosuna sahip çıkıyor. Daha emniyetli ve korunaklı bir ortamda korumak ve ziyaretçilerin beğenisine sunmak amacıyla." ifadelerini kullandı.
Tabloya neden efsunlu denildiği sorusu üzerine Çapoğlu, "Efsunlu denmesinin iki sebebi var. Birincisi tabloya bakıldığında perspektif tekniği. Odanın neresinden bakarsanız bakın sanki atın gözleri sizi takip ediyor. Ayrıca bu yalı yangından kurtulmuş, gemi çarpmasından, bir takım istilalardan geçmiş olması ve hayatta kalması nedeniyle de efsunlu olduğuna inanılmakta." dedi.
- Tablo
Çerçevesi dahil 4,62x 7,75 santimetrelik ve 35 metrekarelik boyutuyla dünyanın sayılı eserlerinden biri sayılan 1865 tarihli tabloda, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın da yer aldığı 13 kişilik bir avcı grubunun, çölde ceylan avı sonrası dinlenmesi ve avla meşgul olması yansıtılıyor.
Mehmet Ali Paşa'nın torunu Sait Halim Paşa adına yaptırılan yalıda ilk monte edildiği yerde duran tablo, bugüne kadar yangın, baskın, restorasyon gibi geçirdiği birçok badireyi zarar görmeden atlatmasıyla "efsunlu" olarak nitelendiriliyor.