Avukatlar Adli Yıl Açılış Törenine İlgi Göstermedi
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 2018-2019 adli yıl açılış törenine avukatlar ilgi göstermedi. Yaklaşık 90 avukatın bulunduğu ilçede bu gün düzenlenen törenin açılışına 15 avukat katıldı.
Kdz. Ereğli ilçesinde 2018-2019 adli yılının başlaması nedeniyle Atatürk anıtı önünde tören düzenlendi.
Yaklaşık 90 avukatın görev yaptığı Kdz. Ereğli ilçesinde ki görene sadece 15 avukat ile CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Şerif Sertan Ocakcı, CHP Ereğli İlçe Sekreteri Sevdekar Aras, Atatürkçü DüşÜnce Derneği (ADD) Ereğli Şubesi Başkanı Yusuf Arslan katıldı.
Atatürk anıtına çelenk konulması ile başlayan törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Zonguldak Barosu Ereğli İlçe Temsilcisi ve Kdz. Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Av. Tayyar Kartal, törende yaptığı konuşmada yaşanan sorunlara değindi. Atatürk’ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" anlayışını savunan ve yaşama hakkına mutlak anlamda inanan avukatlar olarak, ülkemizde, yakın coğrafyada ve dünyada boy gösteren masum sivil halk üzerinde gün geçtikçe artan katliamları ve her türlü terörü lanetlediklerini dile getiren Kartal, yeni adli yıla birçok sorunla girildiğini anlattı. Kartal konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “ Çağdaş demokratik hukuk düzenlerinde muhakeme hukukunun geldiği aşamada, “gerçek”e, sözlerin çarpışmasıyla ulaşılabileceği kabul edilmektedir. Bunun için birbirine eşit üç makama ihtiyaç vardır. Bunlar; Mahkemelerden ve hâkimlerden oluşan yargılama makamı, yargılama makamının tamamen dışında örgütlenmiş iddia makamı, yargılama ve iddia makamları ile siyasi iktidardan tamamen bağımsız avukatların oluşturduğu savunma makamı. Söz konusu makamların tamamı yargının kurucu unsurudur. Bu unsurlardan mahkemeler ve hâkimler bağımsız ve tarafsız olmadıkları takdirde, adil yargılamadan ve dolayısıyla yargının adalet dağıttığından söz edilemez. Yeni adli yılda kısmen ve yılbaşından itibaren tümüyle hayata geçirilecek olan “davalarda hedef süre” uygulaması, adaletin gecikmesini önlemek ve adil yargılanma hakkına ilişkin ihlalleri azaltması bakımından yararlı olabilecektir. Hayata geçirilecek olan tüm eylem planları kısmen iyileştirmeler sağlayacaksa da iki şey değişmediği sürece iyileştirmeler maalesef köklü çözümlere dönüşemeyecektir. Bunlardan ilki; mesleğe kabulde liyakat esasının istisnasız uygulanması, böylelikle yargı içerisinde her türlü yapılanmanın önüne geçilmesi. İkinci husus ise; avukatın görev ve yetkileri ile yargı içerisindeki konumuna yönelik bakış açısının değişmesi. Özetle; avukatlara yönelik bir zihniyet reformu gerçekleştirilmediği takdirde, nihai amaca ulaşmak mümkün olmayacaktır.
Bu bağlamda yeni adli yıla avukatlık mesleğine ilişkin birçok sorunla giriyoruz. CMK avukatlarının ücret sorunu, Adli yardım fonlarının ihtiyacı karşılamakta son derede yetersiz kalması, genç avukatların ve stajyer avukatların, ekonomideki duraklamaya, sayının çokluğuna ve yargıya duyulan güvenin azalmasına bağlı olarak yaşadıkları ağır maddi sorunlar, yargılamalarda sıklıkla rastladığımız avukatı yok sayma, avukatsız yargılama, kendini avukattan üstün görme yaklaşımı, hâkimlerin usul kurallarını yeterince bilmemeleri sebebiyle kendi usul kurallarını icat etmekte pek çok zaman hiçbir beis görmemeleri, bilirkişilerin dosyanın fiilen karar vericileri konumuna getirilmiş olmaları gibi sorunlar. Ancak kurumsal ve pragmatik mücadeleler ile bu sorunların aşılabilmesi mümkün görünmektedir. Bu nedenle, sistematik ve kurumsal bir sorgulamaya ve çözüm arayışına ihtiyacımız var.”
Avukatlkar ve törene katılanlar yapılan konuşmanın ardından fotoğraf çekip dağıldılar.
Kaynak: İHA
Yaklaşık 90 avukatın görev yaptığı Kdz. Ereğli ilçesinde ki görene sadece 15 avukat ile CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Şerif Sertan Ocakcı, CHP Ereğli İlçe Sekreteri Sevdekar Aras, Atatürkçü DüşÜnce Derneği (ADD) Ereğli Şubesi Başkanı Yusuf Arslan katıldı.
Atatürk anıtına çelenk konulması ile başlayan törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Zonguldak Barosu Ereğli İlçe Temsilcisi ve Kdz. Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Av. Tayyar Kartal, törende yaptığı konuşmada yaşanan sorunlara değindi. Atatürk’ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" anlayışını savunan ve yaşama hakkına mutlak anlamda inanan avukatlar olarak, ülkemizde, yakın coğrafyada ve dünyada boy gösteren masum sivil halk üzerinde gün geçtikçe artan katliamları ve her türlü terörü lanetlediklerini dile getiren Kartal, yeni adli yıla birçok sorunla girildiğini anlattı. Kartal konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “ Çağdaş demokratik hukuk düzenlerinde muhakeme hukukunun geldiği aşamada, “gerçek”e, sözlerin çarpışmasıyla ulaşılabileceği kabul edilmektedir. Bunun için birbirine eşit üç makama ihtiyaç vardır. Bunlar; Mahkemelerden ve hâkimlerden oluşan yargılama makamı, yargılama makamının tamamen dışında örgütlenmiş iddia makamı, yargılama ve iddia makamları ile siyasi iktidardan tamamen bağımsız avukatların oluşturduğu savunma makamı. Söz konusu makamların tamamı yargının kurucu unsurudur. Bu unsurlardan mahkemeler ve hâkimler bağımsız ve tarafsız olmadıkları takdirde, adil yargılamadan ve dolayısıyla yargının adalet dağıttığından söz edilemez. Yeni adli yılda kısmen ve yılbaşından itibaren tümüyle hayata geçirilecek olan “davalarda hedef süre” uygulaması, adaletin gecikmesini önlemek ve adil yargılanma hakkına ilişkin ihlalleri azaltması bakımından yararlı olabilecektir. Hayata geçirilecek olan tüm eylem planları kısmen iyileştirmeler sağlayacaksa da iki şey değişmediği sürece iyileştirmeler maalesef köklü çözümlere dönüşemeyecektir. Bunlardan ilki; mesleğe kabulde liyakat esasının istisnasız uygulanması, böylelikle yargı içerisinde her türlü yapılanmanın önüne geçilmesi. İkinci husus ise; avukatın görev ve yetkileri ile yargı içerisindeki konumuna yönelik bakış açısının değişmesi. Özetle; avukatlara yönelik bir zihniyet reformu gerçekleştirilmediği takdirde, nihai amaca ulaşmak mümkün olmayacaktır.
Bu bağlamda yeni adli yıla avukatlık mesleğine ilişkin birçok sorunla giriyoruz. CMK avukatlarının ücret sorunu, Adli yardım fonlarının ihtiyacı karşılamakta son derede yetersiz kalması, genç avukatların ve stajyer avukatların, ekonomideki duraklamaya, sayının çokluğuna ve yargıya duyulan güvenin azalmasına bağlı olarak yaşadıkları ağır maddi sorunlar, yargılamalarda sıklıkla rastladığımız avukatı yok sayma, avukatsız yargılama, kendini avukattan üstün görme yaklaşımı, hâkimlerin usul kurallarını yeterince bilmemeleri sebebiyle kendi usul kurallarını icat etmekte pek çok zaman hiçbir beis görmemeleri, bilirkişilerin dosyanın fiilen karar vericileri konumuna getirilmiş olmaları gibi sorunlar. Ancak kurumsal ve pragmatik mücadeleler ile bu sorunların aşılabilmesi mümkün görünmektedir. Bu nedenle, sistematik ve kurumsal bir sorgulamaya ve çözüm arayışına ihtiyacımız var.”
Avukatlkar ve törene katılanlar yapılan konuşmanın ardından fotoğraf çekip dağıldılar.