Çocuklar Okulun İlk Günlerinde Daha Çok Hasta Oluyor
Sonbaharın gelişiyle yeni eğitim öğretim yılına başlayan öğrencileri salgın hastalıklardan korumak için uyku düzeni, beslenme ve hijyen gibi hususlara özellikle dikkat etmek gerekiyor.
Eylül ayı itibariyle tüm Türkiye’de ilk ders ziliyle birlikte öğrenciler sıraları doldurdu. Öğrencilerin mevsim değişikliğine ve okula alışması gibi süreçlerde ebeveynlere ve öğretmenlere büyük pay düşüyor. Ders başlangıcının yanı sıra havaların soğuması da yaşanabilecek hastalıklara yer hazırlıyor. Farklı bir ortamda, yeni insanlarla bir araya gelen birçok çocuk okulun ilk günlerinde daha çok hasta olabiliyor.
“Aileler aburcubur tüketiminde çok dikkatli olmalı”
Eskişehir Acıbadem Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Pınar Erdoğan Özgür, eğitim-öğretim yılının verimli geçmesi açısından çocukların uyku düzenine ve yeterli beslenmelerine özellikle önem verilmesi gerektiğini dile getirdi. Özgür, “Uyku düzeni çok önemli. Özellikle gece geç yatmamaları, en az 8 saatlik uykularını almaları çocukların sağlığı açısından çok önemli. Bunun dışında çocukların sabah kahvaltılarını ihmal etmemeleri, öğlen ve akşam öğünlerini atlamadan ve sağlıklı olarak abur cubur tüketiminden uzak olarak geçirmeleri gerekiyor. Yine okul içerisinde, kantinde, teneffüs aralarında da ailelerin ve öğretmenlerin aburcubur tüketimi konusunda, fastfood tüketimi konusunda çok dikkatli olmaları gerekmektedir” diye aktardı.
“Hastalıktan korunmak için bu prensipler öğretilmeli”
Çocuklara hijyen kurallarının öğretilmesinin birçok hastalığı önleyebileceğini ifade eden Pınar Erdoğan Özgür, “Çocuklar şimdi kalabalık ortamlara giriyorlar. Havalar da soğuyor okulların açılmasıyla beraber. Özellikle teneffüste temiz hava almaları ve sınıfların havalandırması çok önemli. Bu konuda öğretmenlere de büyük rol düşüyor. Yine okul dışında kapalı ortamlarda, AVMlerde çok fazla zamanlarını geçirmemelerini öneriyoruz. Okul dışında kalan zamanlarda çocukların daha çok dışarıda, bol oksijen alabileceği ortamlarda anne ve babalarıyla vakit geçirmeleri gerekiyor. Bunun dışında mutlaka belirli zamanlarda çocuk hekimine muayene olmaları lazım. Özellikle vitamin desteği bu dönemlerde çok suistimal ediliyor. Pek çok ezbere vitaminler kullanılıyor. Bu noktada mutlaka bir çocuk hekiminin önerilerini almalarını öneriyoruz ailelere. El yıkamayla ilgili; öksürürken veya hapşururken ağzını kapatmak gibi belirli hijyen prensiplerinin çocuğa ailede kazandırılması gerekiyor. Çocuğun pek çok hastalıktan korunması açısından çok çok önemli olan bu prensipler öğretilmeli” diyerek el yıkamanın önemine dikkat çekti.
“Grip aşısı yaptırılmalı”
“Grip aşısı, gripten korunmak adına ciddi bir önem taşıyor” diyen Özgür, Amerikan Pediatri Akademisi’nce 6 aydan sonra her çocuğa önerildiğini Sağlık Bakanlığı’nın özellikle risk gruplarına, astım, bronşit ve diyabet hastalarına Eylül-Ekim aylarından sonra Ocak ayına kadar bir süreçte aşının yapılmasını önerdiğini belirtti.
Çocukların soğuk havalarda kat kat giydirilerek hastalıklardan korunabileceği düşüncesinin yanlış olduğunu söyleyen Pınar Özgür, konuşmasına şöyle devam etti;
“Çocuklar üşümesinler diye kat kat giydirildiklerinde fazlaca terlemeleri yine hastalıklara zemin hazırlayıcı bir faktör oluşturuluyor. Bu yüzden ebeveylerin hava değişikliklerine göre kıyafet seçimini göz ardı etmemeleri gerekiyor. Bir de tabi hastalıklara zemin hazırlamamak açısından, çocuklar çok terlediği zaman üstlerini değiştirmek çok önemli.”
“Stresten korunmak için sevdikleriyle vakit geçirmeliler”
Tatil döneminden sonra okula başlama sürecinde aileleri ve öğretmenleri bu geçişin yavaş olması gerektiğiyle ilgili de uyaran Özgür, “Şimdi tabiki bir tatil döneminden, yoğun koşuşturmalı bir döneme geçecekler. Hem aileleri hem de öğretmenleri hemen böyle çocukları ödevler ve derslerle sıkmasınlar. Dersler dışında arkadaşlarıyla, sevdikleriyle vakit geçirmeye de önem versinler. Çünkü bu çocuklarda bir stres kaynağı oluşturuyor ve stres de bağışıklık sistemini baskılayan en önemli nedenlerden bir tanesi. Anne ve babalar bu dönemde çocuklarıyla daha ilgili olabilirler. Yeni bir adaptasyon sürecinde özellikle yeni okula başlayan çocuklarla biraz daha ilgilenmelerini öneriyorum” diye iletti.
Kaynak: İHA
“Aileler aburcubur tüketiminde çok dikkatli olmalı”
Eskişehir Acıbadem Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Pınar Erdoğan Özgür, eğitim-öğretim yılının verimli geçmesi açısından çocukların uyku düzenine ve yeterli beslenmelerine özellikle önem verilmesi gerektiğini dile getirdi. Özgür, “Uyku düzeni çok önemli. Özellikle gece geç yatmamaları, en az 8 saatlik uykularını almaları çocukların sağlığı açısından çok önemli. Bunun dışında çocukların sabah kahvaltılarını ihmal etmemeleri, öğlen ve akşam öğünlerini atlamadan ve sağlıklı olarak abur cubur tüketiminden uzak olarak geçirmeleri gerekiyor. Yine okul içerisinde, kantinde, teneffüs aralarında da ailelerin ve öğretmenlerin aburcubur tüketimi konusunda, fastfood tüketimi konusunda çok dikkatli olmaları gerekmektedir” diye aktardı.
“Hastalıktan korunmak için bu prensipler öğretilmeli”
Çocuklara hijyen kurallarının öğretilmesinin birçok hastalığı önleyebileceğini ifade eden Pınar Erdoğan Özgür, “Çocuklar şimdi kalabalık ortamlara giriyorlar. Havalar da soğuyor okulların açılmasıyla beraber. Özellikle teneffüste temiz hava almaları ve sınıfların havalandırması çok önemli. Bu konuda öğretmenlere de büyük rol düşüyor. Yine okul dışında kapalı ortamlarda, AVMlerde çok fazla zamanlarını geçirmemelerini öneriyoruz. Okul dışında kalan zamanlarda çocukların daha çok dışarıda, bol oksijen alabileceği ortamlarda anne ve babalarıyla vakit geçirmeleri gerekiyor. Bunun dışında mutlaka belirli zamanlarda çocuk hekimine muayene olmaları lazım. Özellikle vitamin desteği bu dönemlerde çok suistimal ediliyor. Pek çok ezbere vitaminler kullanılıyor. Bu noktada mutlaka bir çocuk hekiminin önerilerini almalarını öneriyoruz ailelere. El yıkamayla ilgili; öksürürken veya hapşururken ağzını kapatmak gibi belirli hijyen prensiplerinin çocuğa ailede kazandırılması gerekiyor. Çocuğun pek çok hastalıktan korunması açısından çok çok önemli olan bu prensipler öğretilmeli” diyerek el yıkamanın önemine dikkat çekti.
“Grip aşısı yaptırılmalı”
“Grip aşısı, gripten korunmak adına ciddi bir önem taşıyor” diyen Özgür, Amerikan Pediatri Akademisi’nce 6 aydan sonra her çocuğa önerildiğini Sağlık Bakanlığı’nın özellikle risk gruplarına, astım, bronşit ve diyabet hastalarına Eylül-Ekim aylarından sonra Ocak ayına kadar bir süreçte aşının yapılmasını önerdiğini belirtti.
Çocukların soğuk havalarda kat kat giydirilerek hastalıklardan korunabileceği düşüncesinin yanlış olduğunu söyleyen Pınar Özgür, konuşmasına şöyle devam etti;
“Çocuklar üşümesinler diye kat kat giydirildiklerinde fazlaca terlemeleri yine hastalıklara zemin hazırlayıcı bir faktör oluşturuluyor. Bu yüzden ebeveylerin hava değişikliklerine göre kıyafet seçimini göz ardı etmemeleri gerekiyor. Bir de tabi hastalıklara zemin hazırlamamak açısından, çocuklar çok terlediği zaman üstlerini değiştirmek çok önemli.”
“Stresten korunmak için sevdikleriyle vakit geçirmeliler”
Tatil döneminden sonra okula başlama sürecinde aileleri ve öğretmenleri bu geçişin yavaş olması gerektiğiyle ilgili de uyaran Özgür, “Şimdi tabiki bir tatil döneminden, yoğun koşuşturmalı bir döneme geçecekler. Hem aileleri hem de öğretmenleri hemen böyle çocukları ödevler ve derslerle sıkmasınlar. Dersler dışında arkadaşlarıyla, sevdikleriyle vakit geçirmeye de önem versinler. Çünkü bu çocuklarda bir stres kaynağı oluşturuyor ve stres de bağışıklık sistemini baskılayan en önemli nedenlerden bir tanesi. Anne ve babalar bu dönemde çocuklarıyla daha ilgili olabilirler. Yeni bir adaptasyon sürecinde özellikle yeni okula başlayan çocuklarla biraz daha ilgilenmelerini öneriyorum” diye iletti.