Kara Havacılık Komutanlığı Darbe Davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 151 sanığın yargılandığı davaya devam edildi Tanık eski albay M.D: '2015 Ocak gibi davanızın sanıklarından Kara Pilot Albay Gökhan Lütfü Reyhan, Genelkurmay'ın bahçesinde yanıma geldi. Biraz sohbet ettikten sonra 'Abiyle görüşmeye gitmiyormuşsun. Bir sorun mu var? Görüşmeleri aksatman senin için iyi olmayabilir' diye konuştu'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 151 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, darbe girişimi sırasında İstihbarat Okul Komutanlığı Ölçme Değerlendirme Şube Müdürlüğünde görevli eski albay M.D. tanık sıfatıyla ifade verdi.
M.D. uzun yıllar "cemaat" olarak bildiği yapının içerisinde yer aldığını, 17-25 Aralık sürecinden sonra kendisinden sorumlu örgüt yöneticisine ayrılmak istediğini bildirdiğini ve bunun üzerine örgüt tarafından tehdit edildiğini anlattı.
O dönem FETÖ ile irtibatını kesmeye çalışanların, kendileri ya da yakınlarının Allah tarafından cezalandırılacağı, başlarına bir musibet geleceği yönünde telkinlerle tehdit edildiğini belirten M.D, ayrılma kararından sonra kendisinin de iki kez tayin edildiğini öne sürdü.
M.D, beyanlarına şöyle devam etti:
"17-25 Aralık'tan sonra benimle görüşen kişiye 'İnsanların yatak odalarına giren bir yapıyla işim olmaz' dedim. Daha sonra sürgün sayılabilecek yerlere tayin oldum. Arka arkaya tayinler geldikten sonra benimle tekrar irtibata geçtiler. Başbakanlıkta çalışan ve adının Gökhan olduğunu söyleyen biri beni sabit hattan arıyordu, ancak onunla görüşmeye gitmiyordum.
2015 Ocak gibi davanızın sanıklarından Kara Pilot Albay Gökhan Lütfü Reyhan, Genelkurmay'ın bahçesinde yanıma geldi. Biraz sohbet ettikten sonra 'Abiyle görüşmeye gitmiyormuşsun, bir sorun mu var? Görüşmeleri aksatman senin için iyi olmayabilir' diye konuştu. Ben de senin dediğin gibi birisini tanımıyorum dedim. Daha sonra dahili hattan beni aradı ve yemeğe çağırdı. Yemeğe gittiğimizde bir şahıs yanımıza geldi. 'Gökhan ile kişisel bir problemin varsa benimle görüşebilirsin' dedi. Daha sonra Lütfü Reyhan'la beraber yanından ayrıldık."
Örgütün, Gökhan Lütfü Reyhan'ı aracılık yapması için kendisine gönderdiğini iddia eden M.D, "Ben bir daha bu yapıyla irtibata geçmedim. Karargahta birçok kez Gökhan Lütfü Reyhan'ı gördüm ancak onunla örgütsel bir bağlantım olmadı." diye konuştu.
Tanık beyanına karşı söz alan Reyhan, 1994 Harp Okulu mezunu olduğunu örgütün okul yurt ve dershanelerine gitmediğini ifade etti.
Reyhan, tanığı daha önce görmediğini ve aralarında da böyle bir sohbet geçmediğini ileri sürdü.
Duruşma sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam ediyor.
Kaynak: AA
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, darbe girişimi sırasında İstihbarat Okul Komutanlığı Ölçme Değerlendirme Şube Müdürlüğünde görevli eski albay M.D. tanık sıfatıyla ifade verdi.
M.D. uzun yıllar "cemaat" olarak bildiği yapının içerisinde yer aldığını, 17-25 Aralık sürecinden sonra kendisinden sorumlu örgüt yöneticisine ayrılmak istediğini bildirdiğini ve bunun üzerine örgüt tarafından tehdit edildiğini anlattı.
O dönem FETÖ ile irtibatını kesmeye çalışanların, kendileri ya da yakınlarının Allah tarafından cezalandırılacağı, başlarına bir musibet geleceği yönünde telkinlerle tehdit edildiğini belirten M.D, ayrılma kararından sonra kendisinin de iki kez tayin edildiğini öne sürdü.
M.D, beyanlarına şöyle devam etti:
"17-25 Aralık'tan sonra benimle görüşen kişiye 'İnsanların yatak odalarına giren bir yapıyla işim olmaz' dedim. Daha sonra sürgün sayılabilecek yerlere tayin oldum. Arka arkaya tayinler geldikten sonra benimle tekrar irtibata geçtiler. Başbakanlıkta çalışan ve adının Gökhan olduğunu söyleyen biri beni sabit hattan arıyordu, ancak onunla görüşmeye gitmiyordum.
2015 Ocak gibi davanızın sanıklarından Kara Pilot Albay Gökhan Lütfü Reyhan, Genelkurmay'ın bahçesinde yanıma geldi. Biraz sohbet ettikten sonra 'Abiyle görüşmeye gitmiyormuşsun, bir sorun mu var? Görüşmeleri aksatman senin için iyi olmayabilir' diye konuştu. Ben de senin dediğin gibi birisini tanımıyorum dedim. Daha sonra dahili hattan beni aradı ve yemeğe çağırdı. Yemeğe gittiğimizde bir şahıs yanımıza geldi. 'Gökhan ile kişisel bir problemin varsa benimle görüşebilirsin' dedi. Daha sonra Lütfü Reyhan'la beraber yanından ayrıldık."
Örgütün, Gökhan Lütfü Reyhan'ı aracılık yapması için kendisine gönderdiğini iddia eden M.D, "Ben bir daha bu yapıyla irtibata geçmedim. Karargahta birçok kez Gökhan Lütfü Reyhan'ı gördüm ancak onunla örgütsel bir bağlantım olmadı." diye konuştu.
Tanık beyanına karşı söz alan Reyhan, 1994 Harp Okulu mezunu olduğunu örgütün okul yurt ve dershanelerine gitmediğini ifade etti.
Reyhan, tanığı daha önce görmediğini ve aralarında da böyle bir sohbet geçmediğini ileri sürdü.
Duruşma sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam ediyor.