Brunson'ın Ev Hapsinin İtirazına Mahkemeden Ret
Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla ev hapsinde tutukluluğu devam eden ABD’li Papaz Andrew Craig Brunson’ın avukatının ev hapsinin kaldırılması yönündeki itirazına mahkemeden ret geldi.
ABD’li Papaz Andrew Craig Brunson’ın 25 Temmuz’da adli kontrolle ’ev hapsi’ne alınmasının ardından Avukatı İsmail Cem Halavurt dün aynı mahkemeye ’ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı’ kararının kaldırılması için itiraz dilekçesi göndermişti. Kararı değerlendiren İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi Brunson’ın hakkındaki tahliye sonrası, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına ilişkin talebi reddetti ve ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağının devamına oy birliğiyle karar verdi.
Kuvvetli suç şüphesi
Brunson’a ilişkin ’kuvvetli suç şüphesi’ oluşturan nedenlerde herhangi bir değişiklik bulunmadığına vurgu yapan mahkemenin kararında şu gerekçeler yer aldı:
"Sanık her ne kadar tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilmişse de bunun sanığın aleyhine bulunan delil durumunda bir değişiklik meydana geldiği anlamı taşımaktan ziyade Türk Ceza Usul Mevzuatı’na göre tutuklama bir tedbir niteliğindedir. Özellikle sanığın sağlık durumu gibi gerektirici nedenlerin varlığı halinde sanığın kaçmasının ve delilleri karartmasının önlenmesi gibi tutuklamadan elde edilecek sonucun başkaca ceza argümanlarınca etkin biçimde sağlama imkanının bulunduğu koşullarda CMK’nın 109. maddesinde öngörülen adli kontrol tedbirlerinin bu amaca matuf sağlam bir koruma tedbiri niteliğinde olmasına, mahkememizce de bu kabul ile sanık hakkında kamuoyu ve doktrinde ev hapsi olarak da nitelendirilen ’konutu terk etmemek’ ve sanığın yabancı ülke vatandaşı oluşu da gözetilerek ’yurt dışına çıkmamak’ şeklindeki adli kontrol tedbirlerine hüküm olunarak matuf amacın gerçekleşme şeraitinin ancak sağlanmış olmasına göre sanık müdafinin maslahata uygun düşmeyen adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması veya değiştirilmesi yolundaki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir."
Kararı bir üst mahkeme olarak inceleyen İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi de talepleri reddetti.
Kaynak: İHA
Kuvvetli suç şüphesi
Brunson’a ilişkin ’kuvvetli suç şüphesi’ oluşturan nedenlerde herhangi bir değişiklik bulunmadığına vurgu yapan mahkemenin kararında şu gerekçeler yer aldı:
"Sanık her ne kadar tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilmişse de bunun sanığın aleyhine bulunan delil durumunda bir değişiklik meydana geldiği anlamı taşımaktan ziyade Türk Ceza Usul Mevzuatı’na göre tutuklama bir tedbir niteliğindedir. Özellikle sanığın sağlık durumu gibi gerektirici nedenlerin varlığı halinde sanığın kaçmasının ve delilleri karartmasının önlenmesi gibi tutuklamadan elde edilecek sonucun başkaca ceza argümanlarınca etkin biçimde sağlama imkanının bulunduğu koşullarda CMK’nın 109. maddesinde öngörülen adli kontrol tedbirlerinin bu amaca matuf sağlam bir koruma tedbiri niteliğinde olmasına, mahkememizce de bu kabul ile sanık hakkında kamuoyu ve doktrinde ev hapsi olarak da nitelendirilen ’konutu terk etmemek’ ve sanığın yabancı ülke vatandaşı oluşu da gözetilerek ’yurt dışına çıkmamak’ şeklindeki adli kontrol tedbirlerine hüküm olunarak matuf amacın gerçekleşme şeraitinin ancak sağlanmış olmasına göre sanık müdafinin maslahata uygun düşmeyen adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması veya değiştirilmesi yolundaki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir."
Kararı bir üst mahkeme olarak inceleyen İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi de talepleri reddetti.