Fatih Altaylı'dan Muharrem İnce'ye tepki
CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'nin "kaşar gazeteciler" ifadesine Fatih Altaylı'dan tepki geldi.
Cumhurbaşkanı olduğu takdirde 'kaşar' gazetecilerle televizyona çıkmayacağını söyleyen CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, 'Ben o kaşar gazetecilerle konuşmayacağım bile. Televizyonlarda Boğaziçi'nde, ODTÜ'de okuyan çocuklarla tartışacağım. Televizyona atanamamış gariban ailelerin öğretmen çocuklarıyla çıkacağım' demişti.
Bu sözlere Habertürk yazarı Fatih Altaylı'dan tepki geldi. İfadeden rahatsız olduğunu yazan Altaylı, 'Kendimi “kaşarlardan” saydığım için değil, alınganlık yaptığımı falan düşünmeyin. Meslekte 35 yılı geride bıraktım ama kendimi kaşar görmem. Hâlâ taze kaşar kıvamındayım en fazla.' ifadesini kullandı.
Altaylı şöyle devam etti:
Beni üzen, en fazla “özgürlük ve adalet” vaadiyle beğeni toplayan bir cumhurbaşkanı adayının, daha dereyi görmeden meslektaşlarımızı “sınıflandırmaya” başlaması.
Böyle bir yaklaşım, çok kısa sürede bugünkü düzenden farksız, hatta beter bir ortam yaratır.
O “kaşar”, bu “taze kaşar”, diğeri “tulum”, bu “beyaz peynir”, şu “Van peyniri”, öbürü “köy peyniri” diyerek medyaya yeniden “iktidara” göre bir sınıflandırma, bir düzenleme getirme isteğinin işareti olarak görürüm ben bu sözleri.
Köşe yazısının tamamı için tıklayınız
Bu sözlere Habertürk yazarı Fatih Altaylı'dan tepki geldi. İfadeden rahatsız olduğunu yazan Altaylı, 'Kendimi “kaşarlardan” saydığım için değil, alınganlık yaptığımı falan düşünmeyin. Meslekte 35 yılı geride bıraktım ama kendimi kaşar görmem. Hâlâ taze kaşar kıvamındayım en fazla.' ifadesini kullandı.
Altaylı şöyle devam etti:
Beni üzen, en fazla “özgürlük ve adalet” vaadiyle beğeni toplayan bir cumhurbaşkanı adayının, daha dereyi görmeden meslektaşlarımızı “sınıflandırmaya” başlaması.
Böyle bir yaklaşım, çok kısa sürede bugünkü düzenden farksız, hatta beter bir ortam yaratır.
O “kaşar”, bu “taze kaşar”, diğeri “tulum”, bu “beyaz peynir”, şu “Van peyniri”, öbürü “köy peyniri” diyerek medyaya yeniden “iktidara” göre bir sınıflandırma, bir düzenleme getirme isteğinin işareti olarak görürüm ben bu sözleri.
Köşe yazısının tamamı için tıklayınız