Dr. Karagözlü Açıklaması 'Çevre Ve İnsan Sağlığı İçin Mücadelemiz Sürecek'

AYDIN – Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Karagözlü, “Çevre ve insan sağlığı için mücadelemiz sürecek” dedi.

Dr. Karagözlü Açıklaması 'Çevre Ve İnsan Sağlığı İçin Mücadelemiz Sürecek'


Dünya Çevre Günlerinde yürütülen kampanyaların gerek dünyada gerekse Türkiye’de olumlu sonuçlara tam olarak ulaşamadığını savunan Dr. Hakan Karagözlü, “Gösterilen tüm çaba ve girişimlere rağmen dünyamızın geleceğini tehdit eden küresel iklim değişikliği bırakın durdurmayı; yavaşlatılamamıştır. Küresel iklim değişikliğinin en önemli nedeni olan fosil yakıtların kullanımından kaynaklı sera gazı emisyonları tüm uluslararası antlaşmalara ve uyarılara karşın yıldan yıla artmaktadır. Kuraklık, aşırı hava olayları, seller, kıtlık gibi küresel iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçları dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi ülkemizde de günden güne artan oranda görülmeye başlanmıştır. Sera gazı emisyonları ayrıca hava kirliliğinin de en önemli nedenidir ve Dünya Sağlık Örgütü geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklama ile dünya üzerindeki kentlerin büyük bir bölümünün havasının kirli olduğunu ve hava kirliliğinin dünya üzerinde yılda 7 milyon erken ölüme yol açtığını vurgulamıştır. Ülkemizde durum daha da kötüdür. Hemen hemen kentlerimizin tamamının havası Dünya Sağlık Örgütünün sınır değerleri dikkate alındığında kirlidir. Üstelik Dünya Sağlık Örgütünün bir parçası olan Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) hava kirliliğinin, başta akciğer ve mesane kanseri olmak üzere birinci grup kanser risk etkeni olduğunu açıklamıştır. Tüm bunlara karşın elektrik üretimi için ülkemizde kömürlü termik santrallerin kurulmasının teşvik edilmesinden vazgeçilmemiştir” dedi.



Çevre kirliliğinin önlenmesi için alınabilecek önlemlere değinen Karagözlü, “Bu tek örnek bile ülkemizde insan sağlığı hiçe sayılarak sürdürülen çevre sömürüsünün nasıl yıldan yıla arttığını göstermektedir. Başta kömür olmak üzere fosil yakıt, nükleer, maden lobileri günden güne artan aç gözlülükleri ile doğal kaynaklarımızı sömürmekte; havamızı, suyumuzu ve toprağımızı kirletmektedir.

Ülkemizde bu yılın Dünya Çevre Günü temasına uygun olarak plastik kullanımını azaltacak önlemlerin yanı sıra yeni kömürlü termik santral yapımına son verilmeli; mevcut santraller bir program içinde kapatılmalıdır. Termik santrallerin kapatılmasına paralel olarak ülkemizdeki kömür madenleri de kapatılmalıdır. Nükleer santral yapımından derhal vazgeçilmelidir.

Endüstriyel tehlikeli atıklar tam anlamı ile kontrol altına alınmalı; bu atıkların kaçak olarak doğaya verilmesi önlenmelidir. Özellikle kentlerimizdeki hava kirliliğine karşı önlem alınmalı; hava kalitesi ölçüm istasyonlarının sayısı artırılmalı ve bu istasyonlar partiküler madde (PM) 2.5 ölçebilecek yeterliliğe ulaştırılmalıdır.

Ülkemizin ‘su sıkıntısı çeken ülkeler’ sınıfında olduğu da göz önünde tutularak su kaynaklarımızın korunmasına ve geleceğe taşınmasına ayrı bir önem verilmelidir.

Özellikle tarımda pestisit kullanımı sıkı bir şekilde izlenmelidir. Özellikle son dönemde tarımsal alanlardan geçen akarsularda görülen toplu balık ölümleri düşündürücüdür.

Her alanda olduğu gibi gıda güvenliği alanında çalışan akredite laboratuar sayısı artırılmalı ve bu laboratuarlarda yapılan analizlerin sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Son dönemde kamuoyuna yansıyan ‘deli dana hastalığı’ etlerin ithal edildiği, Kocaeli ve Trakya bölgemizde yapılan bitki ve toprak analizlerinde kanserojen ağır metaller ve pestisit rastlandığı haberleri tüm toplumun ‘vatandaşına sağlıklı gıda sağlanmasını denetlemekle yükümlü’ kamu kurumlarına karşı güveni sarsmıştır. Türk Tabipleri Birliği olarak üzerimize düşenin toplum ve kamu yararından ayrılmamak olduğunun bilinci ile dün olduğu gibi bugünde gerçek çevre ve insan sağlığı mücadelesinin içinde ve toplumun yanındayız; yarın da yanında olacağız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA