Mukabele Geleneği Asırlık Camilerde Yaşatılıyor
Bayburt'ta, ahşap işçiliği ile öne çıkan Konursu Ulu Cami, Akkoyunlular döneminden kalma Ferahşat Bey Cami ile Selçuklular tarafından inşa edilen Ulu Cami'de mukabele geleneği asırlardır aksatılmadan her ramazan sürdürülüyor İl Müftüsü Hasan Başoğlu: 'Hocalarımız veya hafızlarımız mukabelede Kur'anı Kerim okuyor, karşısında da erkek ve kadın cemaatimiz dinliyor. Böylece Hazreti Peygamberimiz ile Cebrail Aleyhisselamın sünnetini yerine getiriyorlar'
İslam dininde önemli yeri olan ve 14 asırdır yaşatılan mukabele geleneği, Bayburt'un tarihi camilerinde asırlardır aralıksız sürdürülüyor.
"Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken bilenlerin gözleriyle Kur'an-ı Kerim'i takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi" anlamına gelen mukabele, kentteki camilerde ramazan boyunca gerçekleştiriliyor.
İl genelindeki 244 camide mukabele için sabah, öğle ve ikindi vakitlerinde bir araya gelen vatandaşlar, okunan Kur'an-ı Kerim'i birlikte dinleme ve takip etmenin huzur ve mutluluğunu yaşıyor.
Söz konusu camiler arasında, ahşap işçiliği ile öne çıkan Konursu Ulu Cami, Akkoyunlular döneminden kalma Ferahşat Bey Cami ile Selçuklular tarafından inşa edilen Ulu Cami, mukabele geleneğinin asırlardır yaşatılması açısından ayrı ilgi görüyor.
İl Müftüsü Hasan Başoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayının oruç ve Kur'an ayı olduğunu söyledi.
Ramazan ayında Hazreti Muhammed ile Cebrail adlı meleğin Kur'an-ı Kerim'i karşılıklı okuduğunu aktaran Başoğlu, bunun, mukabele geleneğinin başlangıcı olduğunu belirtti.
Başoğlu, mukabelenin karşılıklı fikir teatisi veya karşılıklı değerlendirme manasına geldiğini, mukabelede en az iki kişinin karşılıklı olması gerektiğini ifade ederek, İslam kültüründe mukabele geleneğinin Hazreti Muhammed'den bugüne kesintisiz devam ettiğini vurguladı.
Tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi Bayburt'ta da mukabele geleneğinin halkın her kesiminin katılımıyla devam ettiğini kaydeden Başoğlu, "Hocalarımız veya hafızlarımız mukabelede Kur'an-ı Kerim okuyor, karşısında da erkek ve kadın cemaatimiz dinliyor. Böylece Hazreti Peygamberimiz ile Cebrail Aleyhisselamın sünnetini yerine getiriyorlar." diye konuştu.
- "Tarihi camiler mukabele geleneğinin şahitlerinden"
Başoğlu, Bayburt'taki bütün camilerde mukabele okunduğunu, bu camiler arasında Konursu köyünde, 1812 yılında çivi kullanılmadan inşa edilen, Türk ahşap el işçiliğinin nadir örnekleri arasında yer alan Konursu Ulu Cami'nin de bulunduğunu belirterek, Konursu Ulu Cami'nin, mukabele geleneğinin asırlık şahitlerinden olduğunu söyledi.
Tarihi caminin Anadolu'ya yerleşen Türklerin Orta Asya'dan getirdiği mimari ile özellikle inşa edildiğini anlatan Başoğlu, şunları kaydetti:
"Kırlangıç tavan denilen ahşap örtüyle örtülmüş. Camimizin iç bölümü tamamen ahşaptan, çivi ve tutkal kullanılmadan, birbirine geçmeli şekilde inşa edilmiş. Asırlardır ayakta olan bu eserin yanı sıra Demirözü ilçesine bağlı Gökçedere beldesinde, Akkoyunlular döneminde inşa edilmiş Ferahşat Bey Camisi de yüzyıllardır Müslümanların mukabele geleneğine şahitlik eden camimiz. Yine şehir merkezinde de Selçuklular döneminde yapılmış Ulu Cami, Yakutiye Cami de bu camilerimiz arasında."
Kaynak: AA
"Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken bilenlerin gözleriyle Kur'an-ı Kerim'i takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi" anlamına gelen mukabele, kentteki camilerde ramazan boyunca gerçekleştiriliyor.
İl genelindeki 244 camide mukabele için sabah, öğle ve ikindi vakitlerinde bir araya gelen vatandaşlar, okunan Kur'an-ı Kerim'i birlikte dinleme ve takip etmenin huzur ve mutluluğunu yaşıyor.
Söz konusu camiler arasında, ahşap işçiliği ile öne çıkan Konursu Ulu Cami, Akkoyunlular döneminden kalma Ferahşat Bey Cami ile Selçuklular tarafından inşa edilen Ulu Cami, mukabele geleneğinin asırlardır yaşatılması açısından ayrı ilgi görüyor.
İl Müftüsü Hasan Başoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayının oruç ve Kur'an ayı olduğunu söyledi.
Ramazan ayında Hazreti Muhammed ile Cebrail adlı meleğin Kur'an-ı Kerim'i karşılıklı okuduğunu aktaran Başoğlu, bunun, mukabele geleneğinin başlangıcı olduğunu belirtti.
Başoğlu, mukabelenin karşılıklı fikir teatisi veya karşılıklı değerlendirme manasına geldiğini, mukabelede en az iki kişinin karşılıklı olması gerektiğini ifade ederek, İslam kültüründe mukabele geleneğinin Hazreti Muhammed'den bugüne kesintisiz devam ettiğini vurguladı.
Tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi Bayburt'ta da mukabele geleneğinin halkın her kesiminin katılımıyla devam ettiğini kaydeden Başoğlu, "Hocalarımız veya hafızlarımız mukabelede Kur'an-ı Kerim okuyor, karşısında da erkek ve kadın cemaatimiz dinliyor. Böylece Hazreti Peygamberimiz ile Cebrail Aleyhisselamın sünnetini yerine getiriyorlar." diye konuştu.
- "Tarihi camiler mukabele geleneğinin şahitlerinden"
Başoğlu, Bayburt'taki bütün camilerde mukabele okunduğunu, bu camiler arasında Konursu köyünde, 1812 yılında çivi kullanılmadan inşa edilen, Türk ahşap el işçiliğinin nadir örnekleri arasında yer alan Konursu Ulu Cami'nin de bulunduğunu belirterek, Konursu Ulu Cami'nin, mukabele geleneğinin asırlık şahitlerinden olduğunu söyledi.
Tarihi caminin Anadolu'ya yerleşen Türklerin Orta Asya'dan getirdiği mimari ile özellikle inşa edildiğini anlatan Başoğlu, şunları kaydetti:
"Kırlangıç tavan denilen ahşap örtüyle örtülmüş. Camimizin iç bölümü tamamen ahşaptan, çivi ve tutkal kullanılmadan, birbirine geçmeli şekilde inşa edilmiş. Asırlardır ayakta olan bu eserin yanı sıra Demirözü ilçesine bağlı Gökçedere beldesinde, Akkoyunlular döneminde inşa edilmiş Ferahşat Bey Camisi de yüzyıllardır Müslümanların mukabele geleneğine şahitlik eden camimiz. Yine şehir merkezinde de Selçuklular döneminde yapılmış Ulu Cami, Yakutiye Cami de bu camilerimiz arasında."