Rafsancani'nin Kızından Ülkesinin Suriye Ve Yemen Politikalarına Eleştiri
İran'ın eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin kızı Faize Haşimi, ülkesinin Suriye ve Yemen'de izlediği politikaları eleştirerek bölge ülkelerine müdahalenin İran'a pahalıya mal olduğunu belirtti.
İran'ın eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin kızı Faize Haşimi, ülkesinin sorunlarının devletin içeride ve dışarıda takip ettiği yanlış politikadan kaynaklandığını söyledi.
Reformistlere yakınlığıyla bilinen "kaleme" sitesinin haberine göre, başkent Tahran'da siyasi aktivistlerle bir araya geldiği iftar yemeğinde konuşan Haşimi, İran yönetiminin politikalarını eleştirdi.
Haşimi, "İçerisinde bulunduğumuz sorunun, Suriye ve Yemen gibi ülkelerdeki dış politikamızdan kaynaklandığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Tahran yönetiminin iç ve dış politikadaki hatalarını örtbas etmek için ABD, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkeleri öne sürdüğünü belirten Haşimi, "ABD, Suudi Arabistan ve İsrail'in gizli ve açık İran'a yönelik baskıları nükleer anlaşma ve ABD'nin anlaşmadan çekilmesiyle ilgisi yok. (İran yönetimi) yanlış adres vererek halkın zihnini bulandırıyor. İçerisinde bulunduğumuz sorunun, Suriye ve Yemen gibi ülkelerdeki dış politikamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Buna bazı ülkelerle ilişkilerimizi kesmek ve düşmanlık yapmak da eklenebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Bölge ülkelerine müdahalenin İran'a pahalıya mal olduğunu savunan Haşimi sözlerine şöyle devam etti:
"İlginç olan; bir ülkeye giriyoruz, ağır bedeller ödüyoruz bir de uluslararası itibarımızı kaybediyoruz. Yapılan harcamaların geri dönüşünü beklerken Suriye ve Irak'ta olduğu gibi kapı dışarı ediliyoruz. Milli kaynaklarımız heba oluyor. Buna rağmen bu ülkelerin halklarının geneli bizi sevmiyor. Yöneticileri çoğunlukla uluslararası arenada yanımızda durmuyor. Bu tedbirsizlik ne zamana kadar devam edecek. Ne zaman geçmişten ders alacağız?"
- "Halk dış politikadan rahatsız"
Haşimi, Tahran yönetiminin dış politikasının halkın memnuniyetsizliğine de neden olduğunu vurgulayarak, "Bu dış politika eğer refah, güvenlik, insan hakları, özgürlük ve ülke kalkınmamıza katkı sağlasaydı 'Ülkenin kalkınması için böyle yapılıyor' derdik. Fakat bu politikalar ülke içi ve dışında olumsuz netice verdi. Memnuniyetsizlikler meydana getirdi." diye konuştu.
İran halkının son aylarda Tahran yönetimine karşı itirazlarını protesto ve grevlerle ortaya koyduğuna değinen Haşimi, şunları kaydetti:
"Aralık ayından bu yana halktan bazı kesimler, ekonomi, kültür ve siyasetle ilgili itirazlarını sokaklara dökülerek ortaya koyuyor. Halk daha ne kadar medeni protestolarını sürdürecek? Daha kaç kişi bu protestolarda hayatını kaybedecek de biz halkın ne istediğini veya istemediğini anlayacağız?"
- Referandum talebi
Halkın yönetime karşı tepkilerini farklı şekillerde ortaya koymaya çalıştığını belirten Haşimi, son günlerde rejim muhalifi sanatçıların cenazelerine halkın yüksek katılım göstererek yönetime mesaj gönderdiklerine işaret etti.
Haşimi, "Belki birileri bana cevap olarak halkın çoğunluğunun bu yönde düşünmediğini ve 80 milyon nüfuslu ülkede Tahran yönetimine muhalefet edenlerin azınlıkta olduğunu öne sürebilir. Var sayalım doğru söylüyor olsunlar. O zaman mert ve dürüst olun eleştiri konusu bazı meseleleri referanduma götürün. Böylece halk görüşünü ortaya koysun ve herkesin ne yapması gerektiği belli olsun." dedi.
- "Devlet politikası ülkeyi yıkılmaya götürüyor"
İran yönetiminin "ABD ve İsrail gibi dış güçlerin rejimi yıkma çabasında oldukları" söylemlerini bir çeşit halkı ikna çabası olarak değerlendiren Haşimi, "Bu açıklamalar egemen gücün iktidarını sağlamlaştırmaya yönelik yanlış adres vermekten başka bir şey değildir. Başkalarına gerek yok. Devlet politikası ülkeyi yıkılmaya götürüyor. Eğer biz akıllı davranır halkın hakkı ve ülkenin kaynaklarını yanlış yerlerde zayi etmezsek yıkılma diye bir endişemiz olmayacaktır." görüşünü dile getirdi.
İran'da halkın taleplerine kulak verilmesi gerektiğine dikkati çeken Haşimi, muhalif lider Mir Hüseyin Musevi eşi Zehra Rahneverd ve Mehdi Kerrubi'nin ev hapsinde tutulmalarının da yönetimin bir diğer yanlışı olduğunu ifade etti.
Tahran yönetimine seslenen Haşimi, "Eğer bu kişilerin suçlu olduğuna inanıyorsanız mahkemede yargılayın. Eğer suçlu değillerse serbest bırakın." dedi.
Eski Cumhrubaşkanı Rafsancani'nin kızı Haşimi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daha ne kadar güvenlik esaslı politikalardan medet umacaksınız. Halkın kaybetmekten korktuğu bir şey kalmadı. Eğer devlet bazı şeyleri tehlikede görüyorsa, önce kendi yaptıklarının tehlikesinin farkına varmalıdır. ABD, İsrail ve diğerleri İran'da rejimi devirmek istiyor gibi beyanatlara lüzum yok. Bizim işimiz doğru olur ve halk memnun olursa onlar (ABD, İsrail, Suudi Arabistan) bir şey yapamaz."
Kaynak: AA
Reformistlere yakınlığıyla bilinen "kaleme" sitesinin haberine göre, başkent Tahran'da siyasi aktivistlerle bir araya geldiği iftar yemeğinde konuşan Haşimi, İran yönetiminin politikalarını eleştirdi.
Haşimi, "İçerisinde bulunduğumuz sorunun, Suriye ve Yemen gibi ülkelerdeki dış politikamızdan kaynaklandığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Tahran yönetiminin iç ve dış politikadaki hatalarını örtbas etmek için ABD, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkeleri öne sürdüğünü belirten Haşimi, "ABD, Suudi Arabistan ve İsrail'in gizli ve açık İran'a yönelik baskıları nükleer anlaşma ve ABD'nin anlaşmadan çekilmesiyle ilgisi yok. (İran yönetimi) yanlış adres vererek halkın zihnini bulandırıyor. İçerisinde bulunduğumuz sorunun, Suriye ve Yemen gibi ülkelerdeki dış politikamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Buna bazı ülkelerle ilişkilerimizi kesmek ve düşmanlık yapmak da eklenebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Bölge ülkelerine müdahalenin İran'a pahalıya mal olduğunu savunan Haşimi sözlerine şöyle devam etti:
"İlginç olan; bir ülkeye giriyoruz, ağır bedeller ödüyoruz bir de uluslararası itibarımızı kaybediyoruz. Yapılan harcamaların geri dönüşünü beklerken Suriye ve Irak'ta olduğu gibi kapı dışarı ediliyoruz. Milli kaynaklarımız heba oluyor. Buna rağmen bu ülkelerin halklarının geneli bizi sevmiyor. Yöneticileri çoğunlukla uluslararası arenada yanımızda durmuyor. Bu tedbirsizlik ne zamana kadar devam edecek. Ne zaman geçmişten ders alacağız?"
- "Halk dış politikadan rahatsız"
Haşimi, Tahran yönetiminin dış politikasının halkın memnuniyetsizliğine de neden olduğunu vurgulayarak, "Bu dış politika eğer refah, güvenlik, insan hakları, özgürlük ve ülke kalkınmamıza katkı sağlasaydı 'Ülkenin kalkınması için böyle yapılıyor' derdik. Fakat bu politikalar ülke içi ve dışında olumsuz netice verdi. Memnuniyetsizlikler meydana getirdi." diye konuştu.
İran halkının son aylarda Tahran yönetimine karşı itirazlarını protesto ve grevlerle ortaya koyduğuna değinen Haşimi, şunları kaydetti:
"Aralık ayından bu yana halktan bazı kesimler, ekonomi, kültür ve siyasetle ilgili itirazlarını sokaklara dökülerek ortaya koyuyor. Halk daha ne kadar medeni protestolarını sürdürecek? Daha kaç kişi bu protestolarda hayatını kaybedecek de biz halkın ne istediğini veya istemediğini anlayacağız?"
- Referandum talebi
Halkın yönetime karşı tepkilerini farklı şekillerde ortaya koymaya çalıştığını belirten Haşimi, son günlerde rejim muhalifi sanatçıların cenazelerine halkın yüksek katılım göstererek yönetime mesaj gönderdiklerine işaret etti.
Haşimi, "Belki birileri bana cevap olarak halkın çoğunluğunun bu yönde düşünmediğini ve 80 milyon nüfuslu ülkede Tahran yönetimine muhalefet edenlerin azınlıkta olduğunu öne sürebilir. Var sayalım doğru söylüyor olsunlar. O zaman mert ve dürüst olun eleştiri konusu bazı meseleleri referanduma götürün. Böylece halk görüşünü ortaya koysun ve herkesin ne yapması gerektiği belli olsun." dedi.
- "Devlet politikası ülkeyi yıkılmaya götürüyor"
İran yönetiminin "ABD ve İsrail gibi dış güçlerin rejimi yıkma çabasında oldukları" söylemlerini bir çeşit halkı ikna çabası olarak değerlendiren Haşimi, "Bu açıklamalar egemen gücün iktidarını sağlamlaştırmaya yönelik yanlış adres vermekten başka bir şey değildir. Başkalarına gerek yok. Devlet politikası ülkeyi yıkılmaya götürüyor. Eğer biz akıllı davranır halkın hakkı ve ülkenin kaynaklarını yanlış yerlerde zayi etmezsek yıkılma diye bir endişemiz olmayacaktır." görüşünü dile getirdi.
İran'da halkın taleplerine kulak verilmesi gerektiğine dikkati çeken Haşimi, muhalif lider Mir Hüseyin Musevi eşi Zehra Rahneverd ve Mehdi Kerrubi'nin ev hapsinde tutulmalarının da yönetimin bir diğer yanlışı olduğunu ifade etti.
Tahran yönetimine seslenen Haşimi, "Eğer bu kişilerin suçlu olduğuna inanıyorsanız mahkemede yargılayın. Eğer suçlu değillerse serbest bırakın." dedi.
Eski Cumhrubaşkanı Rafsancani'nin kızı Haşimi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daha ne kadar güvenlik esaslı politikalardan medet umacaksınız. Halkın kaybetmekten korktuğu bir şey kalmadı. Eğer devlet bazı şeyleri tehlikede görüyorsa, önce kendi yaptıklarının tehlikesinin farkına varmalıdır. ABD, İsrail ve diğerleri İran'da rejimi devirmek istiyor gibi beyanatlara lüzum yok. Bizim işimiz doğru olur ve halk memnun olursa onlar (ABD, İsrail, Suudi Arabistan) bir şey yapamaz."